Orman

368 17 0
                                    

Robert, ormana gel. Senle konuşmam gerek. 

Ormandayım zaten. Seni bekliyorum.

Annemle oturup yemek yemiştik. Daha doğrusu o yemişti. Ve Betty'le neler yaptığımızı sormuştu. Tabiiki de onu kastetmiyordu. Hem Betty'le olan öpüşmemizi anneme anlatmayacaktım. Bunu bilmesini istemiyordum. Anneme duş alıp uyuyacağım hakkında birşeyler zırvaladıktan sonra kapıyı kilitledim. Dolabımdan bir hırka almıştım. Odanın camını açtım ve kendimi aşağı bıraktım. Tam ayaklarımın üstüne düşmüştüm.  İçeriye baktığımda annemin telefonda biriyle konuştuğunu gördüm. Çok da umursamamıştım. Hızlıca koşmaya başladım. Yollar karanlık olduğu için çok belli olmuyordum. Ama nedende izlenildiğim hissine kapılmıştım. Ormanın ortasına doğru geldiğimde Robert'ın sesini duydum

Sola doğru gerizekalı.

Sola doğru yürümeye başladım. Orada aptalca sırıtıyordu. Gerizekalı lafını gerektiği zaman kafama takacaktım. Ama şimdi değil.

"Ne oldu?"

"Bizden başka değişmiş biri daha var. Betty'le buluştuğumda bizi rahatsız etti ve arabanın kapısını pençelemiş. Ve bana Tyler dedi."

"Onun arabayı pençelediğinden emin misin?"

"Başka kim yapabilir ki?"

"Bilmem."

"Benimle aynı olduğunu söyledi. Tyler dedi. Ve arabayı pençeledi. Tehlikeli biri gibiydi."

"Bilmiyorum Tyler. Belki de manyağın biridir." oldukça rahatsız gözüküyordu.

"Benden birşey saklama Robert. Sen ne biliyorsan benim de bilme hakkım var tamam mı?"

"Birşeyler sakladığım yok."

Biri var ormanda. Ondan konuşmuyorum salak. Onu tanıyor olabilirim. Kızın tipi nasıldı?

Kız olduğunu söylememiştim.

Kahretsin Tyler söylesene.

Siyah saçlı, uzun boylu, kahverengi gözlüydü. Ve beyaz tenliydi. Oldu mu?

Evet oldu. Arkanı kolla şimdi ufaklık. Biri buraya doğru geliyor.

Kafamı çevirdim. Elinde bir dolu kağıtla buraya biri geliyordu. Bu..Daniel'dı.

"Hey! Ne arıyorsun burada?"

"Dün geceden beri araştırma yapıyorum. Uykusuzluktan öleceğim Dean."

"Beni mi takip ettin?"

"Evet. Odandan atladığını görünce ben de kendimi tutamadım atladım." dedi sırıtarak.

"Niye geldin buraya şakacı?" dedi Robert.

Daniel elindeki kağıtları karıştırıyordu.

"Siz 3 sene boyunca insanlıktan uzak bir şekilde yaşadığınız için olanlardan haberiniz olmadığını düşündüm. Şu 3 ay boyunca 2 veya 3 sene önce kaybolup hiçbir şey olmamış gibi ortaya çıkan 15 tane genç var. Bilin bakalım bunlar size kimi hatırlattı?"

"Beni." dedim sessizce. 15 çok büyük bir sayıydı.

"Aferin Dean. Doğru cevap. "

Klik. Birden aklıma o kız geldi. Eğer o da benim gibi bir değişmişse ve yeni değiştiyse Daniel'ın elindeki kağıtlarda resmi olabilir.

"Kağıtları versene." hepsini uzatıyordu ki:

"Sadece resimli olanları." dedim sırıtarak.

"Off. Tamam." resimli olanları hızlıca aldım. Neredeyse hepsi erkekti. Son kağıda baktığımda.. Bu oydu. O kızdı. Birden çok heyecanlanmıştım.  Bağırmaya başladım:

"Bu o Robert! Bu o kız!"

"Sakin ol Tyler. Sakin. Tamam. Ver bakıyım şuna." kağıt üçümüzün de elinde dolaşmıştı.

"Güzel kızmış." dedi Robert sırıtarak. Betty kadar dikkatimi çekmemişti ama gerçekten.. Oldukça güzeldi. O kızla ilgilenmiyordum. Belki Daniel.

"Hey Daniel." dedim.

"Evet. Ben de onu düşünüyorum." dedi gülerek.

"Umalım da şu kızın niyeti kötü olmasın." dedi Robert dişlerinin arasından.

Herkese güvenmemem gerektiğini biliyordum ama o bir değişmiş. Kendi türüne zarar veremezdi değil mi? Kafam çok dağınık olduğu için birşey demedim.

"Hadi Daniel gidelim. Sen de biraz dinlen. Araştırmaların bize yardımcı oldu. Sağol." dedim.

"Önemli değil dostum. Merakımı gidermek bilgisayarın başında 8 saat geçirmeme sebep oldu." dedi sırıtarak. Gözlerinin altında mor halkalar olmuştu. Elindeki kağıtları aldım.

"Bunları inceleyeceğim. Sen uyu artık." dedim. Yolun ortasında duruyorduk. Kasaba terk edilmiş gibiydi. Çok sessizdi. Saate baktım 12'yi geçiyordu. Daniel'ın eve tırmanmasını izledim. İçeri girmiş bana bakıyordu. Ben de yorgundum. El salladım. Bir elimde kağıt olacaktı ama şu kurt güçlerini kullanabilirdim değil mi? İçimdeki enerji çok sönüktü. Umursamadım. Biraz zor olsa da kağıtın bir kısmını kafamın altına sıkıştırmıştım bir kısmı da elimdeydi. Kendimi odaya attığımda kağıtlar dağılmıştı etrafa. Yatağa fırlattım kendimi. Uyumaya başladım.

Yara İziHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin