Aklında ne vardı da onu elledin Tyler! Sikiyim ben böyle işi. O yaranın iyileşmesi için bana ihtiyacın var.
Gel o zaman! Kahretsin. Çok. Yanıyor.
5 saniye sonra oradayım.
5, 4, 3, 2..
"Geldim." dedi. Suratı gerilmişti. Hızlıca elime baktı.
"Bu.. Tanrım." Robert.. Korkmuş muydu?
"Ne oldu? Söyle şunu!"
"Seni Elizabeth'e götürmeliyim."
"Neden? Sen birşey yapamaz mısın?"
"Yapamam! Bu normal bir gümüş değil. Üstü değişik bir zehirle kaplı. Tüm vücuduna yayılmadan gitmeliyiz." aynada suratıma baktığımda. Bembeyaz olmuştum. Alnım terlemişti.
"Buz gibi olmuşsun. Gel hadi." kolumu çıkışa doğru çekiştirdiğinde yere düşmüştüm.
"Ayağımı. Hissetmiyorum." dedim. Çenem uyuşmaya başlamıştı. Kelimeler ağzımda takılı kalmıştı.
"Tamam. Seni kucağıma alacağım. Ormana gitmem biraz uzun sürecek çünkü çok ağırsın."
Kafamı sallamıştım. Ya da salladığımı zannetmiştim. Robert hızlıca koşarken rüzgar yüzüme çarpıyordu. Midem bulanmaya başlamıştı.
"Dur!" kendi sesimi çok derinlerde duymuştum. Kafamda yankılanıyordu.
"Az kaldı Tyler. Dayan."
"Kusacağım. Dur!" yavaşça yere bırakmıştı. Kendimi kusmak için zorluyordum ama kusamıyordum.
"Hadi!" Robert'ın sesi çok sabırsız geliyordu.
Kendimi biraz daha zorladım. Midem deli gibi bulanıyordu ama bir türlü kusamıyordum.
"Ne var biliyor musun? Seni dinlemeyeceğim."
Hızlıca omzuna kaldırmıştı. Mide bulantım gittikçe artıyordu.
Neredesin Elizabeth?
Her zamanki yerdeyim. Asıl sen neredesin?
Geldim bile.
Hızlı bir şekilde beni yere bırakmıştı. Şimdi de başım dönüyordu. Kahretsin! Yerde sürüklüyordu şimdi de. Bu, sarışın olmalıydı.
"Onu tezgaha yatıralım."
"Tamam. Sen üstünü çıkar." kim konuşuyordu anlayamıyordum. Biri üstümdeki tişörtümü sıyırmıştı. Çok. Soğuktu! Tanrım!
"Aah!" tezgah dedikleri yer buz gibiydi.
"Ne oldu Tyler?" sarışın endişeliydi.
"So-ğuk." titriyordum. Ne olmuştu bana böyle?
"Zehir ne zamandır vücudunda?"
"5 dakika olmadı." 5 dakika mı? Saatler geçmiş gibiydi.
"Tamam. Şimdi. Tanrım, beynim durdu."
"Ne yapacağız Elizabeth? Ölüyor!" kapının gıcırtısı kulağıma hayal meyal gelmişti.
"Ben hallederim."
"Nina. Git buradan."
"Çok yetenekliyimdir. Önümden çekil. Yoksa hiçbir şey yapamazsınız. Tyler da ölür."
"Tamam." Robert'ın sesi gergindi.
"Akıllı çocuk." topuklu ayakkabısının sesi kulağımda yankılanıyordu.
"Acıtabilir Tyler. Beni duyuyorsan eğer derin bir nefes al. İhtiyacın olacak." derin bir nefes almıştım.
Hissettiğim tek şey acıydı. Çığlıklarım beynimde yankılanıyordu.
![](https://img.wattpad.com/cover/12312203-288-k829156.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yara İzi
WerewolfTyler uzun zaman önce ortadan kaybolan, kasabanın gizemli çocuğudur. Birçok insan onun hakkında hikayeler uydurmuş, ve sonunda Tyler'ın bir ormanda ölü bulunduğunu anlatmıştır. Bir gün Tyler hiçbir şey olmamış gibi çıkıp geldiğinde ise tüm bu dayana...