Bilgisayarımı yavaşça kapattıktan sonra yatağa oturup kendi kendime düşündüm. Artık gerçekten Dean'in kurtadam olabileceğine ihtimal veriyordum. Ama bu olamazdı. İmkansızdı. Kendi kendime küfrediyordum. Düşünmekten yorulmuştum. Duşa girip kendimi suyun serinliğine bıraktım. Banyodan çıktığımda telefonumun titrediğini gördüm. Kalbim şimdiden yerinden fırlıyordu. Numara kayıtlı değildi. Kahretsin.
"Alo?"
"Betty. Daniel ben. Dean'in arkadaşıyım. Hemen olaya girmem gerek, üzgünüm. Eğer Dean'in annesi sana onun nerede olduğunu sorarsa benimle birlikte şehre gidip eğlendiğimizi söylersin."
"Ah. Tamam."
"Annesinin benim şehirde olduğuma inanması için etrafta gözükmemem gerek; ama sana anlatmam gereken sürüyle şeyler var. O yüzden sen benim evime geleceksin. Tamam mı?"
"Bu saatte mi?"
"Maalesef. Dean'i iyileştirmemiz gerek."
"Sen de mi biliyorsun?"
"Evet. Biraz geç öğrendim ama bana söylemeleri yararına oldu. Biraz araştırma yaptım. Eski tarihlerden kalma büyüler buldum. Gece yarısı olunca da saklandıkları yere gideceğiz. Büyüyü patronu tamamlayacak." büyü demişti ama ben normal bir şeymiş gibi dinliyordum. Yaşadığım herşey saçmalıktı.
"O zaman geleyim mi ben?"
"Evet. Ne kadar erken gelirsen o kadar iyi."
"Pekala. 10 dakikaya kadar oradayım."
Babama bir yalan uydurmalıydım. Hızlıca üstümü giydim ve aşağı indim.
"Yatıyorum ben. İyi geceler."
"Tatlı rüyalar Betty." sessizce odama çıktım. Işığı kapattım. Bu sefer kendi odamdan atlamam gerekiyordu. O kadar heyecanlıydım ki. Camı açtım ve sol bacağımı aşağı sarkıttım. Sağ bacağımı da aynı şekilde bıraktım. Ellerimle camın kenarından tutunuyordum. Tek yapmam gereken kendimi bırakmaktı. Yaptım da.
Yere düştüğümde yine kolumun üstüne düşmüştüm. Ama bu sefer acıtmıştı. Yavaşça inledim ve emekleyerek bahçeden çıktım. Gücümü toplamam gerekiyordu. 2-3 dakika orada yattıktan sonra tüm gücümle fırladım ve koşmaya başladım. Daniel'ın evini tabiiki de biliyordum. Marketin karşısındaydı. Ailelerimiz tanışıyor olabilirdi ama ben Daniel'ı hiç bilmiyordum. Sadece ailesi hakkında birkaç şey duymuştum. Evlerinin önüne geldiğimde bir fısıltı duydum.
"Betty!" yukarı baktım.
"Nasıl çıkacağım ben yukarı?" dedim sızlanarak. Tırmanmamı bekliyorsa eve dönecektim.
"Kapıdan." dedi sırıtarak.
"Evdekiler?"
"Ruhları duymaz. Geliyorum ben."
Kapının önüne geldiğimde çoktan açmıştı kapıyı.
"Odama gel. Sana göstereceğim birsürü şey var. Ne kadar Robert istemese de yapmak zorundaydık."
"Neymiş onlar?" dedim. Robert'ın ismini bile duymak ürpermeme yetiyordu.
"Büyü. Dolunay büyüsü." dedi.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yara İzi
Manusia SerigalaTyler uzun zaman önce ortadan kaybolan, kasabanın gizemli çocuğudur. Birçok insan onun hakkında hikayeler uydurmuş, ve sonunda Tyler'ın bir ormanda ölü bulunduğunu anlatmıştır. Bir gün Tyler hiçbir şey olmamış gibi çıkıp geldiğinde ise tüm bu dayana...