Senden gelsin

16 5 0
                                    

Bu bölümü yayınlarken çok mutlu oldum! Okuyucularımın olduğunu bilmek güzel! Keyifli okumalar😌👍🏻

Şimdi bıraktım kendimi bilinmezliğe .. En sevdiğimden ayrılıp en sevdiğime gidiyorum.Zorlu hayatıma binbir zorluk katıyorum. Ben bir ateş böceğiydim  hava ise aydınlandı. Işığın ahengine kaptırıvermiştim kendimi! Suçlu arıyorum tıpkı senin gibi.. Ben sensizliğe mahkum oldum !

Hostes yanıma geldiğinde düşüncelerimin arasından kurtarmıştı beni. " Ne arzu edersiniz ?"
" Türk kahvesi ama damla sakızlı"
" Tabi hemen"
Yanımdan ayrılırken sinana yaptığım şaka gelmişti aklıma.

"Sare güzelim hadisene bir kahve yap"
" Hayhay sinan bey nasıl içersiniz kahvenizi"
" Şekersiz sare biliyosun hepsini şekersiz içiyorum"
Bilmez miyim ? Sen görürsün şimdi!
Kahveleri alıp yanına oturdum.
" Ellerine sağlık güzelim"
" Afiyet olsun şekerim"
Bir yudum almasını sabırsızlıkla bekliyordum.
Beklediğim an birden kahveyi puşkurdu- heryeri o temizleyecek-
" Bu ne be? "
" Ne ne canım"
" Sare sen tuz mu koydun buna"
" Aa tuz mu koymuşum yoo şekerdi sinan o "deyip gülmemek için dudaklarımı ısırıyordum. Dayanamayıp bastım kahkahayı ters ters bakıyordu ama iş işten geçti.
"Ağzımın tadı bozuldu sare!"
" Oh olsun bu sevgi testi canım o kahve bitecek!"
" Sen benim sevgimi bir fincana sığdıramazsın!"
Bozulmuştu şaka yapayım derken  sinanı kırmıştım. Uzandı koltuğa bana bakmadan televizyon izlemeye başladı.
Fincanları  alıp yıkadım.
Aradan bi 10 dakika geçti. Yok dayanamayacağım aleyhime işliyor zaman!
Koltuğa yaklaştım, yüzüme bakmıyor paşamız! " Kayar mısın?" Dedim napmaya çalıştığımı anlamadı. Yanına uzandım. Kolunun üzerine başımı koydum. Yüzü biraz yumuşadı ama ağırdan alıyordu. " Sadece şaka yapmak istedim seni kırdıysam özür dilerim"
" Sevgimden şüphen mi var?"
" Hala bazen inanamıyorum yani gerçek değilmiş gibi geliyor tüm bu yaşananlar, beni nasıl bu kadar sevebiliyorsun?"
" Bir insan nedenli sevilmez sare. Bu kız güzel bu kızın işi iyi atıyorum evi var arabası var diye sevilmez. Kalabalığın içinde bir gülüşün sızdı yüreğime ... "

Havaalanına inmişti valizlerini almayı bekliyor, yürüyor ama sanki vücudunun yarısı yok!Bir insandan kalbini çıkarın geriye ne kalır ? Onunla buradan yürüdüğü anlar geliyordu aklına. Valizleri alırken  kimse çarpmasın diye beni  kenara  çekmesi, gözlerime her baktığındaki o anlam yüklü bakış kargaşası!  Şimdi herkes bana çarpıp geçiyor . Öylece ağlıyorum .. Öğle anlamsızca dikeliyorum kalabalıkta... 
Sinan diyorum ama sinan yok! Koşarak geri dönmek istiyorum. Heleki benden nefret ettiğini düşünmek of hayır !

" Sare " tanıdık bir ses .. Gözlerim öyle yaşlı ki bulanık heryer karşıdan gelen kişiyi tam olarak tanıyamıyorum.
" Kızım , iyi misin?"
" Anne" dememle heryerin karardığını gördüm.

Vücudum sızlıyor kafam daha da fazla acıyor! " Nesi var doktor bey"
" Telaş etmeyin hastamız kendine geliyor"
Bu konuşulanlar benimle ilgili sanırım!
Hafiften ışık gözlerime değdi. Birden flaş'a bakmışım gibiydi heryer.
" Kızım"
" Anne"
" İyi misin kuzum"
" Sanırım başım çok acıyor"
" Kafanızı çarpmışsınız sare hanım! Tomografi de birşey çıkmadı. Kendinizi toparladığınızda çıkabilirsiniz. Fakat baş ağrısı veya dönme gibi şikayetlerinizde  hemen gelin hastaneye anlaştık mı?"
" Teşekkürler doktor bey " diyen anneme minnettarım. Bir saat sonra falan hastaneden çıktık. Annemle yemek yemeğe bir avm'ye girdik.  O hala endişeli olsada daha iyiydim.
Ona sinanı anlatmayı düşünmüyorum çünkü kahırdan ölmesini istemem. Asıl sınav şimdi başlıyor biz o evde nasıl yaşayacağız.
Annem lavaboya makyaj tazelemeye gitti. Bir 10 dakikam var içim içimi yiyor sinanı  aramak istiyorum. Belki ilk şokla o yüzden ... Diyeceğim ama benimde onu terkettiğimi düşünüyor. - Hoş kalbim orda olsada-
Yinede şansımı denemek istiyorum.
Yarim ' e kadar geldim. Fakat basamıyordum derin bir nefes aldım ve açması umuduyla aradım. " Aradığınız numara kullanılmamaktadır"
Nasıl yani ? Bu kadar çabuk mu? Ona ulaşabileceğim yolları kapatıyordu.
Gözlerimden akan yaşlara aldırış etmiyordum ama annem gelecekti.
Telefonu çantama koydum.
Yemek yediğimiz sırada çalan telefonla irkildim. Vişne arıyor geldiğimi öğrenmiş olmalı. " Sariişim neyin var?"
" Bir şeyim yok bitanem"
" Kızım bayılmışsın"
" Annem ne ara söyledi"
" Annenden duymadım magazine düştün kızım "
" Neee kapat kapat ben seni arayacağım"
İnanmıyorum ya! Nereden haberleri oldu? Hemen internetten baktım, annem de o ara çalan telefonuna bakıyordu"Ünlü avukat Ali milan ' ın güzeller güzeli kızı Sare milan  izmir dönüşü havaalanında baygınlık geçirdi. Henüz sebebini öğrenemediğimiz baygınlıkla ilgili bir açıklama yapılmadı. "
Güvenlik görevlisinin kucağında baygın halimin resmi var hemde!
Anladığım kadarıyla annemin de konuştuğu kişi babamdı. İyi olduğumu hastaneden çıktığımızı yemek yiyip eve döneceğimizi söyledi.Babam kızmış olacak ki annemin suratı baya düştü.
"  Mevsim sultan üzme kendini "
" Prensesim benim yüzümden oldu! İzmiri bırakıp geldiğin için bu durumdasın farkındayım!   "
" Aa hiç yakışıyor mu böyle sözler! Hem kızından çabuk mu sıkıldın yeni geldim daha"
" Hayır güzellik"  boğazıma kadar gelen çığlığı yutkundum.
" Sen Mevsim Milansın nerde benim güçlü  annem?"
" Bilmiyorum o kadını hangi tarihte bıraktığımı"
" Bulacağız inşallah "
Yemekleri yiyip evin yolunu tuttuk. Annem için sanırım yıkımdı bu ev! Deprem olmuşta tüm malzemelerin altında kalmıştı. Kendisine yapılan bu saygısızlığa yine benim için katlanıyordu. O Mevsim Milandı! Kimseye taviz vermez! Cemiyette bir duruşu var. Benimle olan ilişkisinde dahi bir duruşu  var ! Bedenine  aldığı yaralar kapanırda; kalbini linç ettiği gerçeğini babam nasıl değiştirecek!
Şimdi tüm gerçekler yüzümüze çarparken! Annemin kocası benim babam kimliğindeki bu adam bize bunu  yapmıştı! Her tercih bir vazgeçiştir kimin sözüyse çok doğru! O sıkıldığı hayatından koşarak gidiyordu yeni hayatına ! Özgürdü şimdi! Biz yaralı o ise çok özgür!
Kardeşim vardı hiç görmediğim yıllardır hasretini çektiğim.
Zili çalmamızla kapıyı Ayşen abla açtı. Açar açmazda boynuma sarıldı.
" Sizleri çok özledim"
" Bizde ayşen abla"
" Mevsim hanım " dedi gözleri yeşerirken.
Biz herşeyi anlamıştık zaten! İçerdeydiler!
" Tamam ayşen sonra " diyebildi annem.

Kızım diyerek geldi babam. Sanırım annenden vazgeçmesi benden vazgeçtiği anlamına gelmiyordu.
Sarıldı bana hiç beklemediğim kadar sıcak! İyide babama ne olmuştu? Yıllardır bana göstermediği sevgisi benim bayılmamla kabarmış olamaz ! Bununda bir sebebi var elbet!
İçeri' ye doğru adım attıkça tüylerim diken diken oluyor  hatta her adımımda dallarımın koptuğunu hissediyorum.
Anneme bakmaya şuan cesaretim yok! Bakarsam biliyorum burada iyi şeyler olmayacak ve biliyorum ki gözleri bir daha hiç gözümün önünden gitmeyecek!
İlerledim salonda oturuyordu, genç sarışın mavi  gözleri kendini belli ediyor ben buradayım diyor.Beyza Ate cemiyetin önde gelenlerinden.. Boşanma davası zamanınında tanışmış olmalı babamla!
Bize yukardan bakan gözlerle kafasını salladı. Selam mı vermişti? Bir küçük kız dünya tatlısı kocaman gözleri uzun uzun kiprikleri,  büzüştürdüğü dudakları beyaz teni koyu saçları ve yeşil gözlerini benim gibi babamdan almış küçük .. " İrem , abla geldi . Bak Sare ablan! " sare ablan  demesi hoşuma gitmişti bu durum yani iremin ablası olmak hoşuma gitmişti. Annem bakmıyordu tek odaklandığı nokta bahçeydi. Bizi buraya neden diktiğini merak etmiştim doğrusu.
İrem ise bana bakıp " Sa" demişti bu onun dilinde sare demekti sanırım.
Boğazını temizleyen babam " Burada sizi yüz yüze getirdiğim için özür dilerim fakat söylemem gereken bir kaç şey var! Biliyorsunuz bu durumu sare'nin hatrına kabul ettim. Benim avukat olduğumu unutacak hiçbir harekette bulunmayacaksınız.. Benim işlerime zarar gelirse bilin ki hayat sizin için zorlaşır . Bu evde saygı içerisinde geçinmeye bakın huzursuzluk istemiyorum. "
Bize mi demişti. Bide sarenin hatrına diyor ya gelde ...
" Kısaca ayak altında dolanmayın demek istiyorsun ! Merak etme baba! - Baba kısmını bastırmıştım-
" Kızım uzatma işte ! Rahat durun. Beyza duydun mu? "
" Tabi hayatım tadımız kaçmasın" deyip sinsi bir gülüş attı.
Annem daha fazla dayanamayıp odasına geçti. Ne ara alışmıştım canımın yanmamasına.. Yada ondan gelen hareketlere ne ara duyarsız kalmıştım bilemiyorum.. Zaman herşeyi yitirip gidiyordu. Yıllardır aramıza giren bu uçurumdan düşüşümü izlemeside beni öldürmemişti!
Dönüp giderken " Sa" demişti irem sanırım kan çekiyor bu olsa gerek belkide küçücük kalbi hissetmiştir kardeşliğimizi..
Dönemedim. Buna gücüm yoktu henüz. Bağrıma basabilecek miydim onu bilemiyorum?
Hızla anneme koştum. Babam aramıza taşlar döşerken annem tüm kalkanlarını kaldırmaya başlamıştı.
" Anne " ağlıyoruz ikimizde ama geri dönüşü yok gidenlerin. Babam hayattaydı taaki bugün kendini kalbimizde öldürene kadar..
Şimdi matemimiz onaydı biri hayat arkadaşını aşkını kaybetti. Bense yıllardır kazanmaya çalıştığım babamı!
" Sarem üzülmeyeceksin bak ben senin için herşeyi yaparım anladın mı? Kendi ellerimizle ikimize yeni bir hayat kuracağız Allahın izniyle.  Bugünlerde geride kalacak sen yanımdasın ya şimdi uçmak için özgürüm!"
Onu yalnız bırakmamı istediğinde odama geçtim. Eşyalarımı yerleştirmişti ayşen abla, beni tanıdığı ne kadar belli orkide özlü bir küvet beni bekliyordu. Hem ağlıyordum , hemde içime sinen bu acı akıp gitsin istiyordum. Bu yüksek bir binadan atlayıp sağsalim kurtulmayı istemek gibi birşey ..

Üzerimi giydim, yatağıma öylece bıraktım kendimi. Ayşen abla yemeğe beklediklerini söylemişti. İnmeyecektim tabikide birde aynı sofrada yemek mi yiyecektik.
Bunu hiç düşünmemiştim. Ayrı yememizede kızardı babam. Anemle kavga bile etmiş olsalar o sofraya oturulurdu. Annemin indiğini öğrenince onu yalnız bırakmamak için indim. Aç olduğumunda payı var. Barbunya yapmıştı ayşen ablam sevdiğimi bilir.
Boğazıma düğümlensede yediklerim bir şekilde yiyordum işte. Nasıl olacaktı?
" Biz mutfakta yemek istiyoruz bundan sonra " dedim . Sert bir dille" Ayrı gayrıya müsade etmem" diyerek yanıt verdi hemen babam. Beyzada fırsatını kaçırmadan" Nasıl istiyorlarsa öyle olsun hayatımmm" diyerek ağzını yaymıştı. " Bunlar benim kurallarım uymak istemeyene kapı orada" diyerek kestirip attı.
Yutkundu annem yine ses çıkarmamıştı. Sineye çektikleri .. Çekecekleri..

Kendimi odama attığımda saat 22:00 'du. Ne yapmak istediğimi ne yapmak istemediğimi dahi bilemezken elimde hayatıma dair bir sürü eksi ile oturuyordum.
Telefonum çaldı. Tanımadığım bir numara . Bir kaç saniye bekledim ve açtım.
" Alo"
"......"
" Kimsiniz"
" ........"
Derin bir nefes duydum. Sonra kalbimin hızlanışı gözlerimin doluşu" Sinan sensin biliyorum bunu hissediyorum! Lütfen bunu bize yapma"
Kesilen hat sesi.......

Ben kahveyi en çok senin gözlerinde sevdim!Yüzümü güldüren adam senden gelecek acıyada razı bu gönül....

Kelebeklerin Öldüğü SaatHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin