Bu sinan kim?

10 4 0
                                    

" Bende sizi çok özledim"
" Sariş ya resmen birden gittin"
" Zeyzey çıkın gelin buseyle gezeriz tozarız"
" Çok isterdik kuzucum ama haftalardır sinan hoca derse gelmiyor yarın ona girmemiz gerekiyor"
" Ya neden girmiyor? "
" Bilmiyoruz sanırım hiçbir dersine girmiyormuş"
" Anladım"
Sinandan bir ay sonra alabildiğim tek haber buydu. En son beni aramıştı o numarayı defalarca aradım yanıt yok!
Ona istemediğinde ulaşılmadığını biliyordum.Bu yüzden işim çok zordu. Bir defa evine gittim , gelmiş olması umuduyla fakat hiç gelmemiş.
Evde durumlar mı? Günden güne eriyen bir annem! Psikoloğa gidiyor.. Bense okula başladım.
Yeni okul yeni insanlar alışmam elbette çok zor olacak ! Özellikle tüm sevdiklerimi izmirde bırakmışken.. Sevdiğim arkadaşlarım evim hepsi orada.. Sıcak bir aile ortamım oradaydı. Burda tüm kalabalığın içinde kendimi yalnız hissetmem çok da absürt bir durum değil ! Okulun ilk günü o kadar zorlanmıştım ki .. Etraftaki herkes yabancı.. Kimsesiz gibi hissetmiştim kendimi..Evimin kapısı yokmuş gibi eksik yani..
Zamanla iyileşir mi yaralar ? En fazla zaman aşımına uğruyordur!
Yarım kalmışlığı nasıl anlatır bir insan..
Odamda oturmuş sessizce günlük ağlama seanslarımı gerçekleştirdiğim esnalarda, ayşen ablam yemeğe çağırdı. Yine aynı işkence o kadının alttan alttan laf sokmaları annemin her saniye yüzüne çarpan gerçekler..
Aşşağıya inerken annemi de aldım.
" Mevsim sultan bugün nasılsın?"
"İyiyim güzelim " annem bu kelimeyi kasten mi kullanıyordu.
" Neler yaptın bugün?"
" Aynı odamda film falan izledim ha birde yürüyüşe çıktım."
" Aa sosyalleşiyoruz  harika haftasonuda beraber gideriz"
" Olur papatyam! anlat bakalım okulunu sevdin mi"
" Kısmen alışma evreleri diyelim mevsimim"
Salona yaklaştığımızda babamın gülen yüzüyle karşılaştım.İrem ile oynuyordu- içten içe kıskanmıştım- biz bu tablonun neresindeydik? Beyza hemen yüzünü astı, bizde  sana bayılmıyoruz yani! Hayır yani dağdan gelip bağdakini kovmak diye buna denir.
Rahatlığı  bak sanki kırk yıldır bu evde yaşıyor!
Yemekleri yemeye başladığımızda sessizliği bozan İrem' di " Sa" dedi . İster istemez içim ısınıyordu , yaklaşamıyordum çünkü anneme saygısızlık yapmış olacaktım halbuki ona alışmaya başlamıştım.Geceleri annem görmeden onu seviyordum. Uykusunda izliyordum,hatta geçen gece ağlamaya başlayınca sallaya sallaya uyutmuştum. Tabiki annemden aynı şeyi bekleyemem . İreme gülümsedim sadece ve devam ettiğim yemeğimi yemeğe. Bir ara ağlamıştı sanırım ona olan ilgisizliğimi farkediyordu. Babam ise bana bakıp" İki gün sonra doğum günün , nerede kutlayacaksın?" dedi inanabiliyor musunuz! Babam benim doğum günü partilerimi kaçıran adam! Bana doğum günümü hemde iki gün önceden söylemişti. Ben şok hakketen iptal ! Bu adama ne oluyor. Yani anlamıyorum bir insanı kaybedince mi anlamak gerekir değerini..
" Ha sahi, izmirde kutlayacağım"
" Ya öyle mi?"
" Hıhı"
" Nasıl istersen yinede yarın bir şey yapabiliriz "
" Bakarız"
Yemeğimi bitirip çıkarken moraran beyzanın yüzü gerçekten keyiflendirmişti beni. Bi ara annemin odasına geçtim. Müzik eşliğinde resim yapıyordu. " Mevsimim , sana bir şey soracağım. Sence babam benim doğum günümü nasıl ve neden hatırladı."
" Kızım o zaten senin doğum günlerini unutmazdı, mutlaka iki gün önceden bana tembih ederdi , sarenin doğum gününü kutlayın diye kendisi iş yoğunluğundan  gelemezdi"
" Yaaa ! zaten hep hediyemi ben uyuyunca bırakırdı . "
" O aslında bana diyor sarenin doğum gününü kutla diye"
" Kızım sana söylüyorum gelinim sen anlaya denk geliyor bu"
" Ha şunu bileydin, yarın birşeyler yaparız sen madem izmire gideceksin "
" Olur afrada soruyordu"
" Hadi yat artık sen"
İyi geceler öpücüğü vermemle odama geçtim. Şarkının ritmine tutturmuş oturuyorum. Heyecanlandım, sinana herşeyi anlatacaktım. Eminim kimseye söylemez ve beni anlardı. Biran önce cumartesi olsun.
Sinanı alıp onu bir günlüğüne bodruma kaçıracaktım. Planım buydu!

Güzel bir mekanda annem ben afra ve bir kaç arkadaşım pasta kesip saatlerce dans ettik. Yarın yola çıkacağım için geceyi uzatmadan döndük eve ben ise uyuyamıyordum. Yatakta bir o yana bir bu yana dönüyordum. Uyumuş kalmışım.. Alarmın sesiyle açtım gözlerimi saat 7 hemen duşa girdim, eşyalarım zaten hazırdı.
Küçük valizimi aldığım gibi çıktım evden..
Baharı beklediğim gibi beklemiştim bu günü..
En son bu havaalanında başıma gelenleri düşününce ister istemez tedirgin oldum.

Kelebeklerin Öldüğü SaatHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin