Sudan çıkmış balık gibi etrafıma bakınırken, tam olarak yerleşmediğini farkettim. Aceleyle etrafına bakındı.. Bir iki saniye düşündü bekle dedi ve hızla çıktı odadan. Gerçekten ne yapmaya çalıştığını anlamamıştım. Bir iki dakika aradan sonra elinde su koşup geldi. Tüm telaşı bumuydu yani!
Hızlıca açıp uzattığında içmem gerektiği anlamında kaşlarını kaldırdı.
Bir dakika ya ben bu adama kızgın değil miyim? Şimdi rafları tozlu bu oda da ne işim vardı? Etrafta ise bir sürü kitap var. Artık İçmem gerektiğini gözlerini gözlerime dikerek vurguladı . Bir yudum aldım ve hızlıca ayağa kalktım. Hemen omzumdan bastırıp oturmamı söyledi! İyide ne zannediyordu kendini! Ben neden farklı hissetmiştim.
" Sizi asiste etmek istemiyorum"
" Sana böyle bir seçenek verildi mi?
" Ama... Demiş cümlem daha başlamadan kesilmişti. Önüme bir çizelge ve bir anahtar koydu. "Bu bizim ders programımız. Buda sınıf anahtarı derse 5 dakika kala gel al ve sınıfı kilitleyip getir.Buda imza listesi herkesin attığından emin olduğunda getirmen gerekir. Dersle ilgili durum veya not bırakacak olduğumda seni ararım bu yüzden numaranı kaydet!
Şimdilik bu kadar. Çıkabilirsin.. "
Çıkabilirim öyle mi? Kısaca sen benim ayakcım ol demiyorda asistan diyor! Oldu olacak;
yemek fişide verseydin!
Telefonunu uzattığında daha ne bekliyorsun iki kere tekrarlatma bakışı atsada isteksizce numaramı kaydetmiş oldum.
Topuk sesi koridoru inletirken kapının açılmasıyla gelen kişiye şaşkınca baktım. İyide füsun öğrenci sinan da hoca nasıl oluyorda aynı okulda müsama gösteriliyor!
-Ablama uğradım canım o yüzden geciktim diyerek yüzündeki şaşkınlığı ve memnuniyetsizliği gizlemeye çalışıyordu. Kaşlarını bunun burda ne işi var dercesine kaldırınca sinan da anlamış olacak ki asistanım sare dedi. Almayayım cicim biz tanışıyoruz. Geri iadesi var mı acaba.
Yüzü giydiği elbiseyle birlikte mor olurken bi anda ne kadar şık giyindiği dikkatimden kaçmamıştı. Süs biberi anacım . Her daim cansız manken gibi dolaşıyorlar etrafta.
Cevap vermemesine şaşırdım, iyi günler diyerek kaçarcasına çıktım odadan. Hatta çizelgeleri bile unutmuştum. Farkettiğimde eve çoktan gelmek üzereydim. Yarın alırım diyerek yürümeye koyuldum. Sonbaharın hüznü çöküvermişti yüreğime! Gökyüzünde ordan oraya savrulan uçurtma gibiydim, bir o kadar özgür bir o kadar tutsak! Sımsıkı tutan eller yön veriyordu eseceğim yöne !
Duygusal bir karmaşanın içerisinde kalmıştım.
İki ekmek mesajıyla irkildim. Markete uğrayıp eve varmam yarım saatimi almıştı. Zeyzey bana iyiliklerin en güzelini yapıp beni rahat bırakmıştı. Bense negatif düşünce akımlarımı toplayıp kendimi sıcacık suya bırakıvermiştim.
Yemeğimi yeryemez bulaşıkları yıkadım. Diziye dalan kızlara odaya geçtiğimi yorgun olduğumu söyleyip kendimi yatağa bıraktım. Şarkılar anladı derdimi. Üzülmesi gereken kişi oydu çünkü beni kandırmıştı. Bugün ise sessiz savaşına son noktayı koyup bana azap çektirme derdindeydi . İşkence yöntemlerini araştırmaya başladığına eminim!!Kızlara bu durumu açıklasam mı acaba bilmeleri gerek! Peki buse buna ne tepki verecek? Kız bana kibarca sen aradan çekil demişti! Ben ve sinan arasında esen fırtınalardan habersiz!
En azından zeynebe anlatmalıyım. O benim destekçim hemde bana bir akıl verir. Şimdi ben bu adamı sadece bizim derse göre mi asiste edeceğim genel mi? Ayakçıda oldun sare !
Terasa çıkıp yıldızları seyretmek iyi fikirdi gerçekten. Yıldızımla bu durumu paylaşırken epey zorlandım. Sallanıyordum ve bu benim en sevdiğim şeydi. Kendime ödüller vermekse işin en eğlenceli kısmı. Jelibomlar ,şekerler, sakızlar Allahım sana geliyorum!!Sosyal medyayı da gayet aktif kullananlardan birisi olarak son zamanlarda popüler olan bir şarkının "Sıra senin hadi üz beni"
Kısmını paylaşmıştım. Tam bu şarkıyla kaybolacakken bağlantı koptu . Telefonum çalmaya başladı.
"Babi arıyor " yazısı beni oldukça mutlu etti.
Son zamanlarda küçük kızını ihmal eder oldun Ali bey ! Kıskanmaya başladım haberin olsun.
" Kızım nasılsın? Yoğun günler yaşıyorum biliyorsun!
Evet evet biliyorum baba. Annem ne yapıyor ?
Biliyorsun işte evde !
Ali bey levent bey sizi görmek istiyor. Arkadan gelen ses ile konuşmamızın dolduğunu anladım. Süreniz bitti gong !!
Sare kapatmam gerek bu arada harçlığını yatırdım birşeye ihtiyacın olursa araman yeterli"
Tamam baba... Kendine iyi bak kısmını yine kendi kendime söylemiştim. 3-4 dakikasını ayırabiliyordu kızına çünkü çok yoğun!
Babam avukat hemde mesleğinde belli bir yerlere gelmiş bir avukat. Bu kadar çalışmayla olmaması abes olurdu. Annem ise babamla tanıştıklarında okulu bırakmış. Aslında iyi bir fotoğrafçı alabilir hatta ünlü bir ressam bile olabilirdi. Odama benim için çizdiği portrem muazzam!
Çocukluğumdan beri fotoğraf çekmeye bayılıyorum annemle doğal yerlere kaçar en güzel kare yarışması yapar ve hep kazandığı halde benimkinin daha iyi olduğunu söyler! Annem son yıllarda bir depresyonda, ev hanımı olmak onu sıkıyor! Babamın ilgisizliği üstüne üstelik sertliği bonus olarak da yaptığı şeylerin lafını etmesi annemi bu durumlara getirmişti. Ben ise o kasvetli ortamdan iki yıldır uzakta yaşıyorum. İzmirde! Sık sık annemi görmeye gitsemde aramızda görülmeyen duvarlar var! Babamın sevgisi ne ara bitmişti veya annem ne ara tükenmişti bilemiyorum ! Boşanmalarını kaldıramayacağımı düşünsemde heran bu haberi almanın korkusuyla yaşıyorum.
Babamdan şefkat görmek istiyorum başkada bir talebim yok!!
----------------------------------------------
"Bu da ne demek oluyor sinan!
Bu kızı sen nasıl asistan alırsın üstelik bir kızı kasten mi yapıyorsun? Füsunu delirtmek için ? Tamam bir deneme sürecindeyim ama unutma sende bir deneme sürecindesin!
Oldukça cüretkar konuşmakla onu bastırabileceğimi düşünmem ne büyük aptallık.O ise kapanan kapının ardından gözünü masaya çevirdi! Kaşlarını çatmıştı.
" Hayhay füsuncum deneme sürecinde sana başarılar dilerim! Kendini benim dünyamın merkezinde zannediyorsun ya işte orda değilsin. "
" Başka birisi mi var sinan ? Yoksa bu ezik kız falan mı? Ne zamandır ucuz şeylerle ilgilisin?
" Füsun çık dılarıya kelimelerini düzgün seç!
" Sorularıma cevap ver!
" Peki ben giderim " diyerek masanın üstünden birkaç şey alıp çıktı.
Sinan diyebilmiştim öfkem beni ele geçirmişti! Teyzemden yüz buluyor bu kadar.
Ben sana bir ayar veririm sinan kürkçünün dönüp dolaşıp geleceği yer kürkçü dükkanıdır !
----------------------------------------------
Telefonu kapatalı yarım saat olmuş ben hala düşüncelerden çıkamıyorum! Şarkının ritmide beni öylesine içine çekmiş ki telefonumun çalan sesini son dakikada farkettim!
Numarası kayıtlı olmadığı için tedirgin açtım .
-Alo
-Alo sare
-Kiminle görüşüyorum
-Sare sinan ben aşağı da evin önündeyim. 5 dakika iner misin?
-Hımm şey... tamam madem iniyorum.
Allah Allah bu saatte gece olmuş 23:00 sinan kapımda ! Hayırdır inşallah. İnmesemiydim acaba? Geliyorum dedim, eğer beni lafa tutacak olursa hemen çıkarım eve . Peki ya kızlar ! Buseye ne diyecektim?
Zeynebe göz kırptım ve marketten birşey ister misin diye sordum. İlk başta anlamayıp kafasını ne oluyor dercesine sallayınca ikinci kez göz kırpıp kaşlarımla buseyi gösterdim kafasını dönmesiyle buse anlayacak endişesine kapılsamda! Çi- ko- la-ta diyerek heceleyiverdi kızlar!
Derin bir oh çekip telefonu cüzdanı alıp çıktım. Üstüme hırka almam iyi fikirdi.
Merdivenlerden inerken kalbim kuş çırpınır gibi çırpınıyordu!
Karşımda onu gördüğümde kahve telvesini andıran gözleri hüzün bulutlarıyla kaplanmış! Yüzü parçalı bulutluydu! Hatta gök gürültülü mü desem?
Sinan ?
Sare seni rahatsız etmek istemezdim! Fakat küçük bir kızın bakışları sakinleştirebilirdi ancak beni!
Kaşlarım çatılmış ne demek istiyorsun dercesine kafamı çevirmiştim.
Unutmuşsun diyerek çizelgeyi uzattı.
Aldım kafam önde ne olduğunu sorup sormamak arasında kalıp deliler gibi merakıma yenilmek üzereyken bizim pencerenin açıldığını gördüm . Buse muhtemelen benim nerede kaldığıma bakıyordu. Bense o panikle sinanın elinden tutmuş koşmaya başlamıştım! Eli elime değdiğinde sıcak bir çayı içer gibi yanmıştı içim.En kötüsüde nefesim beni ele veriyordu.
Durmam ile bana çarpması bir oldu!Gözleri gözlerine 5 santim uzakta yeni doğmuş bir bebeğin masum bakışı gibiydi!
Kendimi toparlamam birkaç dakikamı alsada "markete gidip eve dönmeliyim yoksa kızlar beni aramaya başlar! "
Birkaç adım atar atmaz elimden tutuverdi ! "Bu saatte üstelik yalnız, düş önüme küçük hanım"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kelebeklerin Öldüğü Saat
RomantizmGökyüzü hala onlarındı ,oysa kadın bütün soru işaretlerini peşine takarcasına gitti! Sevmek kelimelerle sınırlı kalmiş ,veda cümlelerine sıkıştırılmiştı! Bir cümlenin başi olmayı hayal etmiştim, noktalar bizi teğet geçer virgülle yaşar gideriz zan...