biliyorum az ama hikaye toplamda 100 vote'a ulaşmış, çok sevindim. insanlık için küçük ama benim için çook büyük bir adım. mazoşist'lerim sizi çok seviyorum.
***
Klaus bana bir şey yapıyordu. Ne olduğunu daha anlayamamıştım ama aklıma sızıyordu, beni nasıl etkisiz hale getirebileceğini buluyordu ve onu uyguluyordu. Beni yok saymak konusunda profesyoneldi ama bunu gizleyerek daha fazla korkmamı sağlıyordu. Artık beni yok bile saymıyordu.
Tyler'ın kalbinin görüntüsü üzerinden yaklaşık üç ay geçmişti ama görüntünün aklımdan silinmesini bırakın aklımdan uzaklaşmıyordu bile. Sanki hala yanımdaydı. Böyle bir görüntü hayatım boyunca aklımda mı kalacaktı? Hayır. Silinmesi mümkün müydü? Hayır. Ne olacaktı peki? Klaus onun kalbini nasıl sökmüştü, Tyler neden hala yaşıyordu?
Bunların hepsi aklımı beceren sorulardı. Açıkçası kafam karışıyordu ama sanki bundan zevk alıyordum. Devam etmesini isterken sanki durdurmak için her şeyi yapabilirmiş gibi hissedebiliyordum. Ama yapamayacağımı da biliyordum. Bu tarif edilemez bir şeydi.
"Bak, gerçekten özür dilerim."
"Neden?"
"Her şey için. Senin gözünde öyle gözükmemem gerekirdi biliyorum, ama bu çok fazla kontrol ister ve bu bende bile yok."
"Bana ne olduğunu söyleyecek misin?"
"Benim .. korktuğum .. bazı şeyler var. Sana söylersem seni de bu boktan dünyanın içine çekerim."
"Yaşadıklarım çok ta parlak şeyler değiller dolayısıyla neler kaybedebilirim bilmiyorum."
"İnsanlığını."
Ağzımda tutamadığım amansız kahkaha dışarı kaçtı. Klaus bana hayretle bakarken ben de ona aynı şekilde baktım. O ciddiydi.
"Sen ciddisin."
"Hiç olmadığım kadar."
"Bana karşı neden bu kadar soğuksun."
"Konuyu değiştirme Caroline. Sen bu konu hakkında sorular sormaya başladın ve ben de sana şimdi cevaplarını vereceğim."
Yutkundum ve cevabımı bekledim. Klaus'tan da benden de tek kelime çıkmıyordu ve bu olması gerektiğinden daha korkunçtu. Klaus'un gözleri direk benimkilere bakıyordu ve ben de onun gözlerinde kendi yansımamı izliyordum. Endişeli olduğum için gözümün yanı kırışmıştı ve kızgınlığım yüzünden kaşlarım çatıktı. Bu konu hakkında ise söyleyebileceğim tek bir şry vardı.
Hoş görünmüyordum.
Klaus ağzını açtı ama son anda fikrini değiştirmiş gibi geri kapattı.
"Ben ne ile beslenirim Caroline?"
Cevap vermedim ve Klaus sanki anlamış gibi kafasını salladı.
"Lütfen cevap verir misin Caroline?"
"Kan."
Klaus'un gözleri kısıldı ve gülmeye başladı. Neden güldüğünü anlayamamıştım ama gayet rahat görünüyordu. Bu kibirli gülüşünün ardında ne kızgınlık ne de üzüntü vardı. Sadece gülüyordu.
"Hayır Caroline. Kan ikinci besinim."
Konuşursam kekeleyecektim, bu yüzden susmayı tercih ettim. Klaus bana alıcı gözlerle bakmaya başladığı anda nefesim kesildi ve kalp atışım anında hızlandı. Klaus kalp atışımın hızlandığını duymuş gibi gülümsedi ve gamzeleri göz önüne serildi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
mazoşist (klaroline) [düzenleniyor]
Fanfiction"vampirler vücudunuzdaki kanı değil, kalbinizdeki aşkı emerler." Telif hakkı © niazkilamyoo kullanıcısı Wattpad Her hakkı saklıdır.