0.9

542 30 0
                                    

sondaki not hala orada ve sizi bekliyor. bu kadar kısa bir bölüm yazdığım için çook özür dilerim bu arada

***

Neden onu bu kadar sahiplenmiştim?

Günlerdir kendime sorduğum bu soru beni öldürmek üzereydi, Kol bana karşı bir şeyler planlıyordu yani kendimi korumam gerekiyordu. Bir de bütün sikik işlerin arasında Caroline' korumak ve ona saldıranların kim olduğunu öğrenmek vardı.

Adeline aklıma geliyordu ve bu da yetmezmiş gibi onun sakladığım her şeyini dışarıda buluyordum. Biliyordum ki onun ruhu burada geziyordu ve onu unuttuğumu sanıyordu. İğrenç sırrımı bile öğrenmişti, katil olduğumu öğrenmişti. Ona anlatmadığım bir sürü şeyi öğrenmişti, kirli şeyleri. Cennette görmüştü hepsini.

1120

"Hayır, onu öldürmeyeceğim."

"Bak Niklaus, herkes hata yapabilir ama senin bu kadar büyük bir hata yapmana izin vermeyeceğim. O sadece bir insan. Sen onun kanını içersin, o senden korkar, sen sonsuza kadar yaşarsın o ise sadece bir hastalıktan veya eceliyle ölür."

Ona söyleyecek bir şeyi yoktu, sonuna kadar haklıydı ama ona karşı çıkmak istiyordu. Biricik aşkını, Adeline'ı koruması gerekiyordu. Onun için canını verebilirdi ama çenesini açamıyordu.

"Niklaus?"

"Efendim, baba?"

"Bak Niklaus, senin duyguların umurumda değil oğlum. Gerçekler acıtır ama sen bir kökensin, ne kadar önemli olduğunu bilmiyorsun, gerçek baban bir kurt adam sense bir melezsin. Sence bu dünyada senden daha güçlü bir şey var mı Niklaus, ha?"

"Var baba, aşk. O benden çok daha güçlü anladın mı? O bu dünyadaki en fakir insanları yüceltirken, en zenginleri alçaltıyor. Benim yapacağım her bir hareket insanları korkutabilir ama ne var biliyor musun baba? Benim onlara yaşatacağım korku sadece saniyelik. Aşk ise bütün hayatı boyunca korkutur. Âşık olan birisi sevdiğinin gitmesinden ölüme kadar korkar. İşte bu baba, benden güçlü şey aşk.

Senin şu anda dünyanın en güçlü olarak değerlendirdiğin melez aşka kurban gidiyor baba. Ben aşk için her şeyimi vermeye hazırım. Adeline, baba. Onsuz bir hayat düşünemiyorum. Onu dönüştürmem gerekiyor baba. Onsuz sonsuzluk işime yaramaz."

"Hayır, Niklaus. Olmaz, o kız dönüşmeyecek, o kızın kökenleri bile yok, annesi, babası bile belli değil."

"Belli olsa izin verecektin sanki bu hayat boyunca kimi umursadın ki söylesene hadi! Kendinden başka kimi umursadın ki!"

"Sizi umursamasaydım şu anda ne bir kökendin ne de bir vampirdin."

"Keşke umursamasaymışsın."

İşte bu bardağı taşıran son damla olmuştu, Klaus yanağındaki yanma hissiyle tanışınca hayretle ağzı açıldı. Klaus güldü ve tokadın sertliğiyle ısırdığı yanağın kanını ağzında topladı. Babasının ayağının yanına tükürdü. İşte bu bir işaretti, siktir git demişti ona. İstemiyorum seni, ne seni ne de gücünü.

Ellerini kısa saçlarına geçirdi, çekti ama acımıyordu. Hayatında yaşadığı acılarla bunu karşılaştırınca sadece basit bir sıyrık gibiydi. Biraz yakardı ama iki saniye sonra acısını unutursunuz. 


Klaus'un Bakış Açısından

Telefonum titreşti ve Finn'den mesaj geldiğini gördüğümde nefesimi sert bir şekilde geri verdim ve iç geçirdim.

Kimden: 'Biricik' Kardeşim #1

Caroline odasında değil.

 

Kime: 'Biricik' Kardeşim #1

Ve bunu bana mesaj attın çünkü?..

 

Kimden: 'Biricik' Kardeşim #1

Çünkü başı dertte?

 

Kime: 'Biricik' Kardeşim #1

Hayır, o da eğlenmek için alışverişe çıkabilir, arkadaşlarıyla buluşabilir.

 

Kimden: 'Biricik' Kardeşim #1

Arkadaşları o kadar da insanî değillermiş o zaman...

 

Arkasından yine Finn'den bir tane mesaj geldi ama bu sefer bir ek vardı, fotoğraf. Fotoğrafta Caroline'ın iki yanında iki adam onun kollarından bir arabaya bindiriyorlardı. Kırmızı kesildiğimi hissettim. Finn'e benim gelmeyeceğimi onun halletmesini söyleyen bir mesaj yolladım ve tekrar düşüncelerimle yalnız kaldım.

***

biliyorum, acayiiiiiiiip kısa ama gerçekten yazmak istemedim. çok yoğun bir haftaydı biraz desteğe de ihtiyacım var. yeni bir hikayeye bir arkadaşımla beraber başlamayı düşünüyorum ama hayırlısı. yani bilmiyorum işte ne kadar üzgün olduğumu söyledim. diğer bölümlerin yarısından bile az oldu. ama beni de anlayın lütfen. gördüğünüz gibi part'lı olacak. sanırım 3 veya 2 part falan olacak. 

sizi seviyorum.


mazoşist (klaroline) [düzenleniyor]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin