Öncelikle multimedia'daki şarkıyı kesinlikle dinlemelisiniz. Bu bölümü yazarken ve geri kalan zamanlarımda dinlemeden duramıyorum. Siz de başladınız mı duramazsınız. Neyse sondaki notu da okumayı unutmayın lütfen.
***
Klaus'un Bakış Açısı
O bir şekilde bana farklı geliyordu.
İyi geliyordu.
Onun hakkında ne hissettiğimi tam olarak anlatamasam da Adeline'a benziyordu. Ona benzemesinden inanılmaz bir derecede nefret ediyordum, onu her gördüğümde aklıma Adeline'ın burada olamayacağı aklıma geliyordu. Ondan hem nefret ediyorum hem de ona-
Tapıyorum.
Sanırım doğru sözcük bu. Bunu düşündüğüm anda dehşetle gözlerim açıldı. Ona tapamazdım, o bir insandı. O sadece kanını içebileceğim bir zavallıydı.
Adeline da öyleydi.
İç sesim bile benden daha mantıklı düşünüyordu. Tek sorun, bunun iç sesim olmamasıydı. Birisi tam olarak zihnime konuşmuştu.
"Kimsin?"
"Tatlı bir düşman diyelim."
"Zeki bir düşman olmadığı kesin, bir kökenle uğraşıyorsun. Ya ölmek istiyorsun ya da eğlenmeye geldin. İkinci seçenek için yanlış yer."
"Aslında ikisi de değil. Ben intikam için buradayım."
Söylediği cümlede bir ima vardı ve bu bir kökene karşı yapılmıştı.
Melez kökene.
En güçlü kökene.
Bu bana resmen bir hakaretti! Kendimi toparlayıp sertçe yutkundum ve savaş pozisyonu aldım. Şu anda kendimi korumak zorundaydım, saldırmak değil. Neyle karşı karşıya olduğumu bilmiyordum ama şunu biliyordum ki, evrenin en güçlü yaratığı bendim. Bu yüzden korkmam gereken bir şey yoktu.
Değil mi?
Endişelenmem bile kendi gururumu zedelemişti. Tabi ki öyleydim, bütün kardeşlerimden daha güçlüydüm. Ben hem bir köken hem de bir melezdim. Benden güçlü bir yaratık olamazdı.
En azından, umarım. Olamazdı.
Elijah'nın odaya girişiyle başımı kitaptan kaldırdım ve dikkatimi ona verdim. Elijah her zamanki katı suratıyla benimkini dövüyordu. Başımı tekrar kitaba çevirince Elijah'nın artık önümde olmadığını fark ettim. Arkamı döndüğümde orada da değildi. Endişeyle kitabı elimden bıraktım ve seslendim,
"Elijah?"
Cevap gelmedi. Bu sefer nefes alıp daha yüksek sesle denedim,
"Elijah?"
Yine cevap gelmedi. Rebekah da içeri girdiğinde ona Elijah'nın az önce burada olduğunu ama bir anda kaybolduğunu söyledim. o bunu normal karşıladı ve onunda kendine özel bir hayatı olabileceğini söyledi. Tabi ki olabilirdi ama bu kadar merakta bırakmamalıydı. Kimseyi.
Kol'un bana bakışları nefret doluydu. Kardeş olduğumuza eminim babamız bile inanmazdı. En azından ben inanmıyordum ve bu yeterdi. Zaten babamız aynı değildi, benim babam bir kurttu, ben bu yüzden bir melezdim. Aslında hayatımda bunun çok fazla artısı olmuştu ama eksileri her zaman daha fazlaydı. En azından ben eksileri görmekte daha başarılıydım. Ama herkes öyle değil miydi?

ŞİMDİ OKUDUĞUN
mazoşist (klaroline) [düzenleniyor]
Fanfiction"vampirler vücudunuzdaki kanı değil, kalbinizdeki aşkı emerler." Telif hakkı © niazkilamyoo kullanıcısı Wattpad Her hakkı saklıdır.