kurgunun the vampire diaries'le alakası yok. karakterler oradan ve benzer olaylar var ama sizin de gördüğünüz gibi caroline ve elena kardeşler. yani bazı şeyler saçma gelebilir ama alışmaya çalışın lütfen. sizi seviyorum. sondaki notu okumayı da unutmayın.
***
Bir insanın kalbinizi kırması bu kadar kolay mıydı gerçekten? Sadece bir yakınlaşma ve sonra puf! Her şey yok oldu çünkü kendisi duygusal anlamda hiçbir şey istemiyordu. Ondan nefret ediyordum ama onu o kadar da seviyordum. Anlatılması en zor olan şey: aşk. Kimisi ondan nefret eder kimisi de onu bulmak için bütün dünyayı gezer. Saçma.
Kendimi Klaus'a bakarken yakaladım. Onun o muhteşem yüz hatları. Anlamıyordum, zordu. Bu kadar mükemmel olup bu kadar zalim olmak nedendi? Ben onun sadece bir tarafını görüyordum. Buzdağın görünen tarafını. Oysaki diğer tarafta neler vardı bilmiyordum. Belki daha soğuktu ama manzara daha güzel olabilirdi değil mi?
"Hey, Care!"
Yanıma gelen Stefan'ı gördüğümde yüzümde istemsiz bir gülümseme oluştu. Bana kötü davranmamıştı. O Klaus'tan daha farklıydı, onunla öpüşsem bile beni kırmadan ret ederdi. Yüzünün aksine içi gayet yumuşaktı. Oysa yüzü daha sertti, kaşlarını çatmasa bile kaşlarının arasında bir kırışıklık vardı ama bu onu karizmatik kılıyordu.
"Sana bir şey söylemem lazım."
"Evet?"
"Benim sevgilim olur musun?"
Yüzümün rengi beni terk etti ve nefesim de gitmeden önce ellerim masaya kilitlendi. Söylediği ani bir cümleyle bu kadar şaşırabileceğimi asla tahmin edemezdim. Nefesimi geri kazanmaya çalışırken Stefan'ın yüzündeki eğlenen ifadeyi görmezden geldim.
"Sence çok mu komik bir durumdayım?"
"Hayır. Ama beni yanlış anladın. Sadece sahte olarak demek istemiştim."
Nefesim bana eskisinden daha güçlü bir şekilde geri geldi ve sanki hepsini kullanmak istermiş gibi içime çektim ve daha güçlü bir şekilde geri verdim.
"Baştan öyle söylesene."
"Ben sadece birisini kıskandırmak istiyordum."
Aslında Stefan'a yardım etmek çok güzel olabilirdi, böylece Klaus'a öpücüğü çoktan aştığımı gösterebilirdim. Ama aşmamıştım. En azından onun aştığımı sanmasını sağlayabilirdim. Stefan hala bana beklentiyle bakarken onu biraz utandırmak için aklımdaki soruyu dışarı yansıttım.
"Kimi kıskandırmak istiyorsun?"
"Katherine Pierce."
Ona bakarken Katherine denen kızın hala kim olduğunu anlayamamıştım. Evet, bu okulda yeniydim ama çoğu kişiyi tanıyordum.
"Bizim yaşımızda mı?"
"Evet, hiç görmedin mi?"
"Hayır, sanırım. Daha kim olduğunu bilmediğim için görüp görmediğimden emin değilim. İsmini duymadım ama koridorda görmüş olabilirim."
"Peki, görürsem söylerim."
"Tamam. Sınırımı aşmazsa bir şey sorabilir miyim?"
"Tabii, sınırını aşmadığın sürece neden olmasın?"
"Ona âşık falan mısın?"
"Hayır, intikam diyelim."
Ona kafamı sallarken gülümsedim ve ona sokuldum. Bana şaşkınca baktığında alçak perdeden bir kahkaha attım ve ona baktım,
ŞİMDİ OKUDUĞUN
mazoşist (klaroline) [düzenleniyor]
Fanfic"vampirler vücudunuzdaki kanı değil, kalbinizdeki aşkı emerler." Telif hakkı © niazkilamyoo kullanıcısı Wattpad Her hakkı saklıdır.