!Cesaret!

113 23 0
                                    

Şuan coğrafya dersindeydik. Okulda ilk günüm olmasına rağmen çok sıkılmıştım. Hele az önceki patlaklardan sonra iyice sıkılmıştı canım.
Dersin sonunda hoca konuyu bitirerek masasına geçti. Hoca yaşlıydı. Bu kadar ders anlattıktan sonra yorulmuştu.
Zilin çalmasıyla irkildim ve olduğum yerden tam kalkacakken Öykü "nereye gidiyorsun?" Diye soru sorunca " bilmem ki okulu daha hiç gezmedim ve okulunuzu pek tanımıyorum. " diye yanıtladıktan sonra Öykü, "istersen sana okulu gezdirebilirim." Dedikten sonra ben de hiç itiraz etmeden kabul etmiştim.

Öykü beni okulda epey gezdirmişti, sonra aklıma Aleyna geldi. Acaba napıyor diye merak ettim. Öykü yanım da duruyordu ve Öykü'ye dönerek " Beni 11\C ye götürür müsün Öykü? " güzel bir ses tonuyla Öykü'ye bu soruyu soruverdim. Öykü'de  kabul ederek beni Aleyna'nın yanına götürdü.
Aleyna'nın yanına gittiğim de halinden çok memnun gözüküyordu ve bu beni mutlu etmişti. Aleyna sınıftakilerle hemen kaynaşmış gibiydi. İşte klasik Aleyna.
Yanına giderek ikimizde birbirimize durumdan memnun olup olmadığımızı sorduk Aleyna halinden memnundu. Ben de Aleyna'ya iyi dememe rağmen kötü hissediyordum.

Öykü ile birlikte sınıfa geldikten sonra tenefüs zilide çalmıştı. Yerime geçerken ayağımın bir şeye takıldığını farkettim. Az kalsın yere düşüyordum. Ama dengemi sağlamıştım. Yere baktığımda uzun bir çubuk olduğunu farkettim. Ve arkama dönerek "bunu kim buraya koydu!!" diye atarlandım. Hemen arka sıralardan gelen ses "ben koydum. Ne yapacaksın? ", hahh anlamalıydım zaten senin başının altından çıkacağını.  Ben de kaşlarımı çatarak " insanlığa davet edeceğim. Mümkünse." Sınıfta derin bir sessizlik oluştu. Yine o çocuk " Aa Yeni gelen bir arkadaşa hiç yakışıyor mu bu atar? Bak ayıp ediyorsun ama. " diye alay ederek iyice sinirlerimi bozdu. hem bunları söyleyip hem de bana doğru yürüyen, adını bilmediğim çocuk bana iyice yaklaşarak " bak yavru aslan, burada Yeni gelen kişilere bu tarz sürprizler yapılır. Ama sen farklısın. Bu sürpriz sana benden bir kıyağım olsun." Bunları söyledikten sonra iyice sinirlerim tavan yapmıştı. Ben de hemen atılarak " okula yeni gelen öğrenciye zaten okula gelmek büyük bir sürpriz oluyor. Siz bu gibi sürprizleri kendinize saklayın. " dedikten sonra, diğer arkadaşları da arkadan geliyordu. Nedense bu sözü söyledikten sonra çocuğun o yeşil olan gözlerinden ateş fışkırırcasına bir sinir vardı. Çocuk tam birşey söylerken " Hey Arın yeter geçin yerinize. Bu kadarı fazla." Diyen Öykü, sert bir şekilde konuştu. Aferin Öykü sevdim seni. Bu arada çoçuğun adı da Arın  imiş tam da bir sosyetik isim. Seni zübbe seni. Diye düşünürken bir anda Arın'ın arkasındaki çocuklardan " sen karışma Öykü. Otur oturduğun yerde. Tekrardan bizi kendine bulaştırma." Ne demekti şimdi bu? Görünüşe göre Öykü tehdit ediliyordu. Ama ben buna göz yumamazdım. Çünkü bugün bu sınıfa geldim ve bana sahip çıkan bir tek Öykü olmuştu. Onun arkasında durmam lazımdı. Hemen atılarak " ya asıl sen git otur yerine biz yerimize oturuyorduk ve senin bu arkadaşın önüme şu çubuğu koyarak beni rahatsız etti. Bundan sonra böyle şakalar yapmazsanız seviniriz. " dedim ve Öykü ile birlikte sıramıza oturduk. Söylediklerim biraz çocuksuydu ve arkamızda sinirli insanlar bırakarak yerimize oturmuştuk.
Hoca derse girdi ve yoklamayı alıyordu.  Bi an canım sıkıldı ve arkaya baktım. Baktıktığım da ise o Arın denen çocukla göz göze gelmiştik. Bakışa bak ya. Beni yiyecekmiş gibi bakıyo. Oh çok iyi yaptım. Ondan korkacak halim yoktu. Diye düşünürken gözüm tam da arkamda ki kıza takılmıştı. Hafif kilolu kısa saçlı ve gözleri kahverengiydi. Nedense bana bön bön bakıyordu. O bana bakarken ben de ona biraz baktım. Bakışmamız bittikten sonra önüme döndüm ve kız bana " Senden nefret ediyorum " demişti. " çok fitsin ve bu hoşuma gitmiyor."  Yaa bu da neydi böyle? Tuhaf değildi, fazlasıyla tuhaftı.
Hoca yoklamada sınıfı sayarken " evet Başkan sınıf 17 kişi dimi?" Diye söylediğini duydum. Sonra arkamdaki kızın sesini duyarak " evet hocam 17 ama siz 18 den sayın." Sesini benim kulağıma yaklaştırarak söylemişti. Belliki bana söylemişti ne alakaysa. Belki de az önce fit olduğumu söylediği için bana kilolu demeye çalışıyordu.
Ve tabi sınıfın hepsi birlikte bu duruma " oooooo Gökçe vurdu gol oldu." Dediler. Ve bende o sinirden arkama dönüp kıza hafif bağırarak, sesimin duyulması şekilde " ne o tatlım hamile misin yoksa? " diye yanıtladım ve asıl golü ben atarak sınıfı sessizliğe büründürdüm. Hoca da biraz sinirlenerek " hey sınıf sessizlik lütfen." Dedi. Aslında demesine de gerek yoktu. Çünkü sessizliği sağlamıştım zaten.

Son Adres Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin