Görüşmemek üzere Görüşürüz..

74 18 3
                                    

Sabah güneşin ışıltısıyla yine harika bir uykudan uyandım. Bu gece ki yaşadıklarımdan sonra artık hiç kimse benim mutluluğumu engelleyemezdi. Nefret ettiğim okul bile.
Okul üstümü giyinip hemen aşağıya annemin yanına kahvaltıya indim. Yemek odasının yanına geldiğim de annemin babama dediklerini işittim. Tamam kulak misafiri olmak hiçte iyi bir şey değildi ama merak söz konusuydu.
"Buse öğrense hemen okuldan ayrılır biliyorsun dimi?" (Neyi öğrenirsem?)
"Eğer sürekli bu konuyu konuşmazsan öğrenmez. Hem ben sadece..." derken sözünü kesip içeri girdim, "neyi ögrenirsem okuldan ayrılırım?" Diye sordum beni görünce ayağa kalkan anneme baktım ve Sonra gözlerimi babama çevirdim. Sus pus olan annem ve babama,
"Neden ben gelince sustunuz yine. Artık dünden beri konuştuğunuz meseleyi söyler misiniz?" Dedim ve yanlarına doğru yürüdüm.
Annem "şey bak kızım.. biz şimdi şey.." diye söylüyorken babam annemin sözünü kesip, "okuduğun okulda burslu okumuyorsun!" Dedikten sonra bende bir şok etkisi oldu. Ya hani bugün kimse bozmayacaktı mutluluğumu. Daha fazla susmayarak, "neden bunu şimdi söylüyorsun ve neden böyle bir şey yaptın?" Dedim ve babam eliyle sakalını kaşıyıp düşünür gibi yaptı, " çünkü senin ne kadar agresif bir kız olduğunu biliyorum. O okuduğun okulun müdürünü de iyi araştırtmıştım. Burslu öğrencilerin bir yanlışını gördümü ilk işi okuldan attırmak oluyor. Ve en ömemlisi kızım sen Ahmet Günay'ın kızısın, sen benim kızımsın. Ben kızımın devlet okullarında okumasını istemiyorum. Hem Özel okulda okuyarak eğitimini daha da kolaylaştırabilirsin. " dedi.
Kaşlarımı çatarak, "ben kolay yoldan okumak istemiyorum belki! Ben hakkımla okumak istiyorum baba. (Okul müdürünün beni neden okuldan atmadığını şimdi daha iyi anlıyordum.)" Dedikten ve düşündükten sonra, "ben tekrardan aynı okuluma gitmek istiyorum baba!" Diye ağzıma ilk gelen şeyi söyledim. Babam bana hiç görmediğim kızgın bir bakış attı. Ama tabi korkmadım çünkü kendi seçme hakkına sahibim. "Şu an gerçekten çok saçmalıyorsun Buse. Bu konu daha fazla uzamadan otur ve kahvaltını yap!" Diye söyleyince babam, ben daha da sinirlendim. Çünkü bu konuyu hafife almasını istemiyorum. Zaten başka seçenek yoktu ben parayla değil hakkımla okumak istiyordum.
Babam düşünür gibiydi. Ama ben hiç umursamayıp kapıdan çıkarken, "tamam istediğin gibi, devlet okuluna gideceksin." Diye babamın sesini duydum. Sonra arkamı dönerek, "ciddi misin?" Diye sordum babama. Çünkü babamın hemen böyle ikna olması imkansızken şimdi nasıl ikna olmuştu.
"Evet. Gayet ciddiyim. Yalnız eski okuluna yani Anadolu lisesine gitmeyeceksin. " dedi. Tabi şaşırmıştım. Neden oraya gitmeyecekmişim ki?
" peki nereye gidecegim ve neden eski okulum degil baba?" Diye sordum, babam da kahvesinden bir yudum alarak, "benim bildiğim bir okul var. Orası da endüstiri meslek lisesi, oraya gideceksin!" Dedi ve gözlerim şokla açılıvermişti.

Lise sınavından yüksek puan almıştım ve endüstiri meslek lisesinde okumak da benim gibi birine saçmalıktı.
Ama bunu babama çaktırmayacağım. Ben orada da çalışırım. Özel okulda okuyup milletin hakkına gireceğime, endüstiri meslekte okuyup kendi hakkımla alırım puanlarımı daha iyi.
"İyi, tamam. Bana uyar baba. Fark etmez. Hem de kendi hakkımla okuyacağım, özel okullarda hocaların para için haketmediğim kadar yüksek puanlarını almayacağım." Dedim ve evden çıktım.

Off ya! Resmen meydan okuyo adam bana. Ama her ne olursa olsun vazgeçmeyecektim. Sonuna kadar savaşacaktım, en güzel puanı da alarak.

Düşüne düşüne geldiğim okulun kapısından içeri girdiğim.
Sınıfa girer girmez sırama oturdum ve kafamı sıranın üzerine koydum. Resmen tüm mutluluğum yerle bir olmuştu.
"Hey günaydınn." Diye masamdan başımı kaldırmam için saçımı okşayan Öykü'nün sesini duydum. Başımı kaldırarak bende ona daha morelsiz cevap verdim.
Öykü yüzüme bakıp, "ne o bir şey mi oldu?" Diye sordu. Cevap vermek yerine iç çektim. Tekrar yüzüme baktı ve, "hihh yoksa Arın ile kötü bir şey mi yaşadınız? " diye sorunca bu sefer benim gözler faldır faldır açıldı. Çünkü ben Arın'ı tamamen unutmuştum.
"Öykü, Arın'ı unuttum ben."
"Nerede unuttun kızım?" Diye sorunca bende, "burada unuttum." Diye salakça konuşuvermiştim.
"Sen iyi misin Buse?" Derken elini yüzümde gezdiren Öykü "ateşin de yok. Neyin var kızım söylesene!"
Öykü'nün bana bağırmasının hemen ardından Arın'ın sınıfa girdiğini gördüm. Öykü'nün kulağına fısıldayarak, "ben gidiyorum. Sakın bir şey çaktırmadan peşimden gel her şeyi anlatacağım."

Son Adres Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin