Annemle eve geldiğimizde sanki cehennemden çıkıp cennete girmiş gibi olduk. Annem bana " kızım sen istersen odana çık ben de işimi yapacağım" annemin bu haline şaşırıyorum ya. Annemin sözlerini boş vererek, banyoya gidip temizlik bezini kovasını falan alıp annemle evi beraber temizledik. Aslında evi ben pek temizlemem. Hep annem yapar. Sadece annem hastalandığı zamanlar ben yapardım.
Odama geçip koltuğuma oturduğum da yorulduğumu hissetim. Yine " Buse" diye seslenen annemin sesiyle oturduğum yerden kalktım. Oturmamla kalkmam bir oldu zaten.
Aşağı indiğim de annem bana " kızım aşağıda ki markete gidip listedekileri alıp gel" dedi. Ayy şimdi bu yorgunluğunla işin yok git eve malzeme al. Ama Annemi de kırmak istemiyordum. Ona "tamam" dedikten sonra yukarı çıkıp üzerimi değiştirdim. Yeşil gömlek ve şortumu giyerek ve saçlarımı topuz yaparak aşağı indim. Annemin elindeki listeyi alıp evden çıktım.
Annemin söylediği markete doğru gittiğimde arkamdan bir araba hızla geliyordu, hissediyordum. Hemen yolun kenarına geçim derken bir anda yere yığıldım. Of ya bu ne terbiyesizlik böyle, araba resmen beni yere savurmuştu. Utanmaları da yok. Of ya kıçım ağrıyordu. Ayağa kalkmaya çalışırken bir elin uzandığını fark ettim. Demek ki benim kalkmama yardım ediyordu. İşte dünya sırf bu insanlar için dönüyo. Elimi o ele uzattım ve elini tuttum. Ve beni yavaşça ayağa kaldırıyordu.
Ah kıçım! Neydi şimdi bu? Yardım etmedi mi şimdi bana ? Başımı kaldırdım ve onların yüzüne baktım. Hale bak ya az önce söylediğim sözleri geri alıyorum. Vazgeçtim. Beni yere savuran arabadaki çocuklar benimle alay ediyorlardı. Hemen bir hırsla ayağa kalktım. Hepsi bana gülüyorlardı resmen. 4 kişiydiler. Çetelere bak ya sen. Patlak mafya. Ne olucak.
İşlerinden biri " istersen tekrar elimi tutabilirsiniz küçük hanım" vay meymenetsize bak sen. Yüzsüz utanmaz. Kaşlarım çatık halde onlara bakarken, önümdekine "özür dilemeyecekmisiniz? Ne biçim insanlarsınız siz ya ? Bu yaptığınız çok ayıp. Adamsanız teker teker gelin. Patlak mafyalar." O da ne en arkadaki bana doğru yaklaşıyordu. İçim de oluşan bu korku ile yutkunmam saniyeler sürmüştü.
Elini belime götürerek kendine çekti. Ben onu itmeye çalışırken, "ne dedin bir daha söyle" sesim tiz bir sesle" bu yaptığınız çok ayıp" dedim. Neden böyle birşey yapmıştım ki yani. Yavaş yavaş salak oluyorum. Çocuk beni kendine iyice çekerek " bu değil. Diğerini.." ne diğerini? Hangi diğer? Ne demiştim ki ben Başka? Hahh Patlak Mafya. Şimdi ben bu kelimeyi tekrar söylersem bu beni burda yer. "Söyle dedim!!" Diye bağırdı yüzüme sonra diğer elini kendi beline götürerek bıçağı çıkardı ve yine "Söyle!", " Patlak Mafya" sesim bu sefer titreyerek çıkmıştı. O yeşil gözleri, benim ela gözlerimle buluşuyordu. Bana öyle bakmasından sıkılmıştım. Az önceki kelimeyi söyledikten sonra bana hiç birşey söylememişti. Galiba beni nasıl kesecek diye düşünüyodu. sonra arkadan gelen biri vardı. Gelip " hadi bırak şu kızı da işimize bakalım " dedi. Elindeki bıçağı tekrar beline yerleştirdi ve beni eliyle itti. Pis herifler. İçimden onlara iyice sövesim geliyordu.Annemin verdiği listedeki malzemeleri aldıktan sonra eve gittim. Malzemeleri mutfağın girişine bırakıp koşar adımlarla odama çıktım. Az önce yaşanan bir gerçekmiydi. Hala şoktaydım. Resmen bıçak çıkardı ya. Belki ölebilirdim. Aniden olduğum yerden kalkıp, telefonumdan rehbere girip Aleyna'yı aradım.
Ona az önceki yaşadıklarımı anlattım. O da benim gibi şaşırdı. Bana " Şahin markalı arabası olmayan tırrekler desene " dedi. Gerçekten de öyleydi. Telefon görüşmesini bitirdikten sonra uyumaya çalıştım. Bugün o çocuklar pekte normal değildi. Ya o çocuğa ne demeli? Resmen burun burunaydık. Ama gözleri güzeldi. Tipi de vardı. Yani yakışıklıydı da.
Ayy tövbe tövbe. Bu sefer çocuğa yavşamayamı başladım ne. Neyse inşallah bir daha karşılaşmam.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Son Adres
Teen FictionAteşe körükle gitmekti seni sevmek. Hayatım da belki de hiç bu kadar düşmemiştim. Dizim bile canım kadar çok kanamamıştı, seni sevmek bir nevi intihardı. Seni severken öldüm ben. Sayende Ölümün sadece biyolojik olmadığını da öğrendim.