*Bursluluk sınavı*

95 23 0
                                    

Alarmın çalmasıyla, bilincim yerine geldi. Uyanmamla gözlerimi ovuşturarak ayağa kalktım. Canım hiç istemiyordu okula gitmeyi. Çünkü uyumak istiyordum. Kalkar kalkmaz banyoya doğru yürüdüm yüzümü yıkayıp, dişlerimi fırçaladıktan sonra Hazırlandım yine o sıkıcı kıyafetleri giydim. Saçlarımı salaş bir topuz yaparak okul çantamı aldım ve aşağı indim.
Aşağı indiğimde annemler kahvaltı yapıyordu. Bende yanlarına gidip onlara "günaydın" diye seslendim. Onlarda bana aynı şekilde karşılık verdiler.

Okula gittiğimde dersler bana ninni gibi geliyordu. Aslında ders dinlemeyi severdim oysa. Ama bugün üzerime ağırlık çökmüş gibi hissediyorum. 3. Dersteydik ve ders de matematikti. Kafam sıranın üzerindeydi. Kafamı sıradan kaldırdığım da sınıfa baktım. O da ne herkes uyuyordu. Matematik dersini hiç mi sevmiyorlardı? Yazık olmuş.

Tenefüs zili çaldığın da İrkildim ve tuvalete gitmek için olduğum yerden kalktım. Tuvaletin önüne geldiğimde bana seslenen bir ses duydum. " hey Buse Günay! " arkamı döndüğüm de kısa kahverengli saçlı, kısa boylu kızı görünce. "Efendim" diye yanıtladım. "Müdür seni odasına çağırıyor. Gitmelisin. " gitmiyorum demedim zaten. Gitmelisin de neydi şimdi? Müdür beni neden yanına çağırıyordu ki şimdi? Okulun belalısından da değilim. Diye düşünürken kıza, "tamam giderim de neden beni çağırıyor? " diye soru sordum kıza. Kız da bana ben ne bileyim bakışı atarak " bilmiyorum. Bana git Buse Günay'ı çağır dedi. Ben de.." diye kız konuşurken kızın sözünü böldüm " tamam uzatma giderim şimdi" dedim. Belalı değildim ama, galiba ki atarlıydım. Okul beni atarım sayesin de tanıyordu. Bu pekte iyi birşey değil aslın da bu huyumdan vazgeçmem gerektiğini düşünüyorum.

Tuvaletten çıktıktan sonra müdürün odasına giderken karşıma Kerem çıktı. Off ne uğraşılmaz bir çocuktu ya bu böyle. Okulun bütün kızları bu çocuğun peşindeydi. Ne vardı sanki şu tipte. Yüzüne tükürsem tükürüğüme acırım. Hayır şimdi buna hayvan desem bu sefer hayvana hakaret etmiş olurdum. Erkekler bana iticimi geliyordu ne? Dünkülerden sonra, bence evet bütün erkekler iticiydi. Hepsi soğuk geliyordu artık bana. En son biriyle 2 ay önce çıktık sonra benim canım sıkılmıştı, doğrusu ben sevmemiştim çocuğu. Yazık olmuştu. Neyse artık çok geç.

Kerem bana doğru yönelerek "Merhaba tatlı şey, naber? " diye sorduğun da gözlerimi yana kaydırdıktan sonra sinirli şekilde ona, " sanane." Diye yanıtladım. Kerem tam konuşacakken sözünü kestim " sakın konuşma seninle uğraşamam şimdi, bir sürü işim var zaten." Diye yanıtladım. Yemen yanından uzaklaşarak müdürün yanına gittim. Odaya girdiğimde Aleyna'yı da orada gördüm. Aley bana çok değişik bakıyordu. Kapıyı kapatıp müdürün karşısına geçtim. Müdür gözlüklerini biraz gözlerinden aşağı indirerek bize baktı. " buraya gelme sebebinizi az çok biliyorsunuzdur. Ben de hemen atılarak " hayır ben bilmiyorum" diye yanıtladım. Galiba ki çok açık sözlüydüm. Aley koluyla kolumu dürttüğünde bana baktı ve fısıltıyla "bursluluk sınavının sonuçları açıklandı ondan bahsediyor." Aa evet bugün bursluluk sınavı sonuçları açıklanacaktı. Demek sonuçlar belli oldu. Müdür Bey bir bilgisayarına bir de bize bakıyordu.
Sonra ilk önce "Aleyna Temur, aferin kızım sınavın belliki başarılı geçmiş. Bursluluğu kazanmışsın. Tebrik ederim. Ve sana gelelim Buse Günay. Senden kurtulacağım için seviniyorum. Sana da aferin bursluluğu kaznmışsın. Tebrik ederim. " ne! Ne dedi bu şimdi bursluluğumu kazanmıştım şimdi ben? Allah'ım ben bir dahiyim. Şu Aleyna'ya da bakın hele " hocam gerçekten mi şaka yapmıyorsunuz dimi? Bakın hocam ben oyuna gelemem, ağlarım yoksa. Ya zaten eğer gerçekse de mutluluktan ağlarım. " müdür gülerek " tabiki de kızım şaka değil. İkiniz de bursluluğu kazandınız. Tekrardan sizi tebrik ederim." Aleyna müdürün bu sözlerine karşın iyice mutlu oldu. Bir iki defa çocuk gibi ayağa zıpladıktan sonra bana sarıldı " canım arkadaşım gördünmü, bak ikimizde bursluluğu kazandık. " ben de ona eşlik ederek " evet görüyorum." Sevincimiz yüksekti. Ben Aleyna'nın mutlu olmasına sevinmiştim. Ama bursluluğu kazanmam biraz endişelendiriyordu beni. Yeni ortama alışmak pekte kolay olmayacaktı benim için.

Müdür Bey bize hangi okula ve ne zaman gideceğimizi söyledikten ve bir kaç nasihat verdikten sonra Aley ile birlikte odadan çıktık. Aley çok mutluydu. Müdür Bey bize Yarın saat 10:00 da koleje gitmemizi söylemişti. Kolejin müdürüyle belliki görüşmüşlerdi.

Aleyna ile sınıfımıza geçtikten sonra herkes bize neden müdürün yanından geldiğimizi soruyordu. Aleyna' da hemen atılarak "evet arkadaşlar artık bundan sonra burada olmayacağız. Burs sınavımız açıklandı ve artık kolej de okuyacağız." aa şuna bak ya iyice havalara girdi. Ah Aleyna ah mutluluk kaynağım benim.

Aleyna ile aynı mahallede oturuyoruz. 6 yaşımdan beri tanıyorum onu. Onunla bizim mahallenin girişin de tanışmıştık. Oyuncağı ile oynarken yere düşmüştü. Düşmesiyle beraber oyuncağıda yere düşmüştü. Ona acımıştım. Hemen yanına gidip elimi uzatarak kalkmasına yardım ettim. Aleyna bu sefer oyuncağı için ağlıyordu. Çünkü oyuncağı kırılmıştı. Elimi onun yüzüne götürerek gözlerindeki yaşı sildim. Bana "oyyncağım kırıldı. Onu çok seviyordum" demişti. Ben de ona "merak etme şimdi onu anneme götürelim o bunu tamir eder." deyince yüzünde bir gülümseme belirmişti.
Annem oyuncağını tamir ettikten sonra Aleyna daha da mutlu olmuştu. Bana "teşekkür ederim. Sayende oyuncağım iyileşti. Bu arada benim adım Aleyna. Senin adın ne", oyuncağı tamir edildikten sonra tanışmamız da ayrı bir ironiydi. Ben hiç bozuntuya vermeden "benimde Buse. Tanışmamıza sevindim." Demiştim.
Aleyna ile çok garip şekilde tanışmıştık ama arkadaşlığımız bugüne kadar hep çok iyi geçti. Onu iyi ki tanımışım.

Aleyna ile okulda tanıdıklarla vedalaştıktan sonra eve gittik. Okulda bu kadar çok sevilmeme şaşırdım. Normal de hepsine atarlıydım ama sınıftakiler az kalsın gidiyorum diye ağlayacaklardı. Hatta biri "sevimsizdin ama seni seviyorduk." dedi. Okuldan çıkarken ise Kerem yolumu kesmişti "demek gidiyorsun cici kız" hiç aldırış etmeden " senden kurtulmamın tek yolu" diye yanıtladım ve yoluma devam etmiştim.

Eve vardığım da salona geçip tekli koltukta oturuverdim. Annem yanıma gelip "aferin benim güzel kızıma. Artık sen de özel eğitim göreceksin. Tebrik ediyorim kızım seni.", şaşkın bir şekilde anneme "teşekkür ederim anne. Ama sen nerden biliyosun sınavımı kazandığımı?", "müdür beni aradı ve senin sınavı kazandığını söyleyip tebrik etti." zaten müdürün ağzında da birşey kalmıyo mübarek adam. Hep de böleydi zaten. Hep bi içinde fesatlık vardı bu adamın. Çok iyi hatırlıyorum geçen sene okuldan kaçmıştık, anneme söyledi hemen. Onun yüzünden bir ay telefnumu kullanamadım.

Annemle konuştuktan sonra odama çıkıp yatağıma attım kendimi. Yeni ortama girecektim ve gireceğim ortamı epey merak ediyordum. Aslında hiç gerekte yoktu bu okula. Ben halimden memnundum. Belki de yeni gireceğim ortam sandığımdan daha eğlencelidir ve daha aktiftir. Inşallah herşey umduğum gibi olur.

Son Adres Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin