Son Adres

..Arın'ın kölesi..

Sabah alarmın çalmasıyla gözlerimi kırpıştırdım. Yine cumartesi gelmişti. Yeni okulumun bir haftası dolmuştu. Çileli bir şekilde.

O gün Arın beni okulun zemin katına indirip sinirli bir şekilde bana ders vereceğini söyledi. Ben de ondan kaçmaya çalışırken kolumdan sıkıca tutmuş birilerini bekliyordu. Aradan 5 dakika geçtikten sonra Arın'ın arkasından hiç tanımadığım görmediğim kişileri görmüştüm. 3 kişiydiler ve bize doğru yaklaşınca Arın'a " geldik abi. Buyur söyle." Dediklerinde Arın kafasını sallayıp " biraz bekleyin şimdi size ne yapacağınızı söylerim." Dedi. Bu konuşmanın altından birşeyler çıkarmaya çalışıyordum ama başarısızdım. Arın kolumdan tutarak kulağıma  onların duymayacağı şekilde " şimdi sana bir teklifim var!" dedi ve iyice yaklaşarak "1 ya bir ay boyunca kölem olursun, 2 de seni burada yalnız bırakırım. Ama Arkada ki arkadaşlar da seninle olur . Söyle bakalım hangisi?" Dediğinde ben de ela gözlerimi açarak, " tabiki de hiçbiri. Bırak kolumu gideceğim ben." Dedim sızlanır şekilde. Tam kaçmak için adım atmıştım Arın kolumu iyice sıkarak "ama ben hiç biri diye bir şık söylemedim. Şimdi cevabını alayım. Hangisi?" Dedi. Bende Arın'a doğrulanarak "istediğini yap beni böyle korkutamazsın." Arın kafasını sallayarak arkasını döndü. Arkadaki adamlara "iş sizde" dedi. Ne yapmaya çalışıyordu bu şimdi?
İyice korkuyordum. Adamlar üzerime doğru gelmeye başladılar. Arın ise orayı terketmek üzereyken ağzımdan ürkerek "dur" kelimesi çıktı. Çünkü bu adamların elinden başka bir şekilde Kurtuluşum olmadığını anlamıştım.
Arın arkasını dönerek bende Arın'a "tamam. Diğeri " dedim. Arın da bana doğru gelerek "hangi diğeri?" Diye soru sordu. Bende hiç umursamadan, sıkıla sıkıla " bir aylığına köle Olurum" dedim. Hiç istemesem de bunu yapmak zorundaydım. Çünkü adamlar bana burada herşey yapabilirlerdi.
Arın adamlara dağılın dedikten sonra bana yaklaştı. " hımm. O zaman şimdiden başlıyorsun. Yola gelmene de sevindim" dedikten sonra bende gözlerimi kaydırarak "dur. İlk önce anlaşmayı yapacağız." Dedim o da burnunu kıvırarak "ne anlaşmasıymış?" Dedi. Bende "benim yapacağım seninde uyacağın bir anlaşma "dedikten sonra Arın bana doğru bir adım atarak " benim yaşantımda anlaşma olmaz. Ben ne dersem o olur anladın mı patlak mafya?" Dedi bende gözlerimi kaydırarak "aman ne hoş ne hoş. İster şuan beni anla ya da anlama ama şimdi beni iyi dinle. Bir bana patlak mafya demeyi keseceksin, iki sana kölelik yaparken 1 metre uzağımda olacaksın ve üç eğer beni zorlarsan köleliği bırakırım." Sert bir şekilde dedim. O da bana iyice yaklaşarak " bir ve üçüncüsünü beğenmedim ama iki biraz da olsa hoşuma gitti demeliyim. Neyse şimdiden başla köleliğine. Şimdi ben yukarı çıkacağım Yorgunum. Sen de git bana kantinden soda al. Elmalı olsun." Dedi ve hemen olduğumuz yerden ayrıldı. Şuna bak ya kendini beğenmiş ukala egoist. Diyerek yukarı doğru merdivenleri çıktım ve kantine gittim.

Haftam hep bir Arın'ın salakça Emirler'ine uymakla geçirdim. Maalesef ki bir ay boyunca bu böyle devam edecekti. Yarın ise bir partisi varmış oraya gidecektim ve emirlerine uyacaktım. Ama içim bir yandan da rahattı çünkü sadece bir aylığına kölesi olacaktım ve sonra peşimi bırakacaktı. Diye düşünürken odaya Aleyna'nın gelmesiyle irkildim. Aleyna yatağımın sağ alt köşesine oturdu ve bana " hadi kalksana saat geç oldu. Kursa geç kalacağız. Ne kadar da uyuşuk bir kızsın sen" dedi alay edercesine. Bende yataktan kalkıp Aleyna'ya " kahvaltı yaptın mı? " diye sordum gülerek. O da "eğer yapmasaydım yanına gelmezdim. Şuan kahvaltımı yapmış olurdum" dedi. Cevaplarını çok uzun ve bizleri şaşırtarak söylüyordu. Bende Aleyna'ya "o zaman sen aşağı in ben de duş alıp, üzerimi giyinip gelicem." dedim. O da kafasını olumlu şekilde sallayarak güldükten sonra odamdan çıktı. Hemen üzerimdeki pijamalardan kurtulup duşa girdim. Güzel bir duş alıp çıktıktan sonra o büyük gardırobuma yöneldim. İçinden lacivert yüksek bel pantolonumu, mavi gömleğimi ve modern spor ayakkabılarımı giydikten sonra aşağı indim.
Annemlerin kahvaltı yaptığını görünce bende Güler yüzle "günaydın " dedim ve onlarda bana aynı şekilde karşılık vererek sandalyeme oturdum. Aleyna'ya baktığımda da telefonuyla uğraşır halde gülümsüyordu. Kahvaltısını yaptığı için rahattı. Ben de kahvaltı yapıp Aleyna'ya " hadi hazırsan çıkalım. Kursa geç kalacağız" dedim. O da başını onaylamış şekilde sallayarak hırkasını giydi. Ben de ceketimi giyip çantamı alarak kursa yürümeye başladık.