Poyraz ile karşılaştıktan sonra hemen eve geldim. Pislik herif ya! Resmen beni tehdit etmişti. Ukala piç.
Eve gelir gelmez hemen odama çekildim. Sonra neler yapacağımı düşündüm. Arın yetmiyormuş gibi bir de Poyraz'ı çıktı.
"Buse, yemek hazır. Hadi gel kızım" diye seslenen annemin sesiyle irkildim. Daha sonra düşünme kararı alarak aşağı indim. Yemek odasına gittiğimde annem ve yengemler yerlerine oturmuş yemeklerini yemeye başlamışlardı. Bende hemen bir sandalyeye oturarak yemeği yemeye başladım. İştahım yoktu açıkcası. Poyraz'dan sonra!"Buseciğim, yeni okulun nasıl canım? Gerçi diğer okulundan iyi olduğuna eminimde bir de senin ağzından duyalım bakalım."
Hah! İşte yine konuştu filozof hanım.
Hiç kendimi bozmadan zoraki bir gülümsemeyle, "eski okulum kadar iyi olmasa da iyi gidiyor yengeciğim. Malum hiç bir okul diğer okulumun yerini tutamaz. Gerçi annemin zoruyla geldim bu özel okula ama ne yapalım işte, dayanıyor insan." Dedim ve çataldaki köfteyi ağzıma götürdüm. Yengem de suyundan bir yudum alarak "hım iyi. Zaten önemli olan da okul değil ders canım. Bu yüzden derslerimizin üstünde duruyoruz. Dimi?" Dedi. Nasihat vererek.
Bende masadan kalkarak," aynen öyle yengeciğim. Asla Emre gibi sırf okul için gitmemeliyim" vurgulayarak dedim ve annemden izin alarak odama çıktım.Okul çantamı elime aldım ve içini karıştırırken elime bir A4 kağıdı geldi.
Aman Allah'ım!
Olamaz. Ama oldu.
Arın'ın ödevini unuttum.
Başımı saate çevirdiğimde saatin 19:06 olduğunu gördüm. Çok geç kaldım ödev yapmak için.
Daha fazla oyalanmadan elimdeki kağıtlarla beraber masama geçtim ve Arın'ın ödevini yapmaya başladım.Ahh! Çok şükür bitti.
Kafamı saate çevirdiğimde saatin 05:27 olduğunu görünce gözlerimi şaşkınlıkla açmıştım. Epeydir ödev yapıyordum.
Bir de başımın ağrısı çıktı. Of ya resmen bir salak için uykusuz kalmıştım. Üstüne üstlük bir de başım ağırmıştı. Şimdi uyusam 2 saat sonra yine uyanacağım.
Aslında ne kadar uyusam o kadar kâr. Bu yüzden alarmı kurup uyumayı tercih ettim.Alarmın sesiyle uyandığımda sanki annem beni zorla akrabalarla telefonla konuşturuyormuş gibi hissetim. Bu iğrençti. Ama ben uyumak istiyordum. İki saatlik uykuylayım zaten. Uyanmanın ne anlamı varki sanki?
Yataktan kalkar kalkmaz, salına salına banyoya doğru yürüdüm. Elimi yüzümü yıkayıp dişlerimi de fırçaladıktan sonra odama geçip kıyafetleri giydim. Saçımı salaş bir topuz yapıp spor ayakkabılarımıda ayağıma geçirdim. Ders programını hazırladım ve Arın'ın ödevini elime alarak aşağı indim. Aşağı indiğimde annem ve babam kahvaltı yapıyorlardı.
Bende 'günaydın' diyerek yemeğe başladım.
O kadar çok uykum geliyordu ki masa gözümde yatak olarak gözüküyordu.
Kahvaltımı bitirdikten sonra evden çıktım ve okula gitmek için yürümeye başladım. Bu yürümeye yürümekmi denirdi yoksa meyhane karıları gibi salına salına ayakta durmakmı bilemem.Okulun bahçesine girdiğimde okulun kapısının önünde Arın'ı gördüm. Arın'ı gördüm görmesinede peki o yanındaki kız kimdi.
Kızı görmemle gözlerimin açılması bir oldu.
Bu kızda kimdi şimdi ya!! Off ne işi var yani Arın'ın yanında. Hani Arın okulda ki kızlarla muhattap olmazdı.Tabi benimde gözümden kaçmayarak hemen Arın'ın yanına gittim.
"Selam canım nasılsın" dedim. Ayy yaptığım yalaklığada bakın.
Arın şaşkın bir şekilde
"Selamm!" Dedi sanki soru sorarcasına.
Arın'ın ödevini elimde olguğunu farkedince hemen Arın'a "şey ödevini getirmiştim. Nasip burada vermekmiş. " dedim ve zorlada olsa gülümsedim.
Arın elimden dosyayı alıp hiç incelemden, "iyi aferin. Hiç değilse bir işe yaradın." Dedi. Sırf yanındaki kıza sebep sustum ve hiç çekinmeden kıza döndüm ve "merhaba, Arın'ın kız arkadaşısın herhalde. Neyse ben Buse!" Dediğimde Arın gülmeye başladı. Kızda başını iki yana sallayıp güldü ve elini bana uzatarak " bende Zeynep. Tanıştığıma memnun oldum. Bu arada ben Arın'ın kız arkadaşı falan değilim. Arın'ın ikiz kardeşiyim." dedi ve yine gülmeye başladı. Bende kızın yani Zeynep'in tokalaşmasına karşılık vererek "aa demek öyle. Bende tanıştığıma memnun oldum." Dedim ve zoraki gülümsememi devam ettirdim. Çünkü rezil olmuştum ve kendimi tavuskuşu gibi sadece kafamı toprağa gömmek istiyordum. Hem bir dakida 'ikiz kardeşiyim' mi demişti?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Son Adres
Teen FictionAteşe körükle gitmekti seni sevmek. Hayatım da belki de hiç bu kadar düşmemiştim. Dizim bile canım kadar çok kanamamıştı, seni sevmek bir nevi intihardı. Seni severken öldüm ben. Sayende Ölümün sadece biyolojik olmadığını da öğrendim.