Yemekten sonra üzerime giyeceğim elbisemi Müniş evden getirdi. Beni görünce gözlerine dolan yaşlara engel olmadı. Yanıma yaklaşıp iki elimi avuçları arasına aldı"Herşeye rağmen seni mutlu gördüğüme çok sevindim. Oğlumu affetmen belki de imkansız, bunu biliyorum ama hayalini kurduğun evlilik gerçek olacağı için ben senden daha çok mutluyum. Senden sadece bizi affetmeni istiyorum. " dedi.
Elimi avuçlarından çıkarıp Müniş'in ellerini kendi avuçlarıma aldım."Benim size kırgınlığım yok. Geçmişten konuşmayalım unutalım gitsin. Biz bugünün güzelliğine odaklanalım" dedim.
Cevher onun tek çocuğuydu. Hata yapmış olduğunu biliyordu ama bir anne olarak onun adına af diliyordu. Ben herşeyi unutup sadece düğünüme ve sevdiğim adama aklımı kilitlemiştim.
Üzerimi giyinip gelin kız modunda salona indim. Zafer beni görünce ayağa kalktı.
"Canım kızım, seni nasıl vereceğim ben?" deyip işin dalgasını geçerek bir parmağıyla sanki ağlıyormuş gibi gözünü sildi.
Gözlerimi devirerek memnuniyetsiz baksamda devam etti."Bana böyle buğulu gözlerle bakma kızım, dayanamıyorum" dedi.
Beni sinir edecek ya durduramazdım artık. Eline babalık kozunu da verdiğim için tüm imkanlarını kullanma niyetindeydi."Emin değilsen vermem seni. Tamam ben vazgeçtim, gelsin gitsinler kız istemiyor deriz" dedi.
Ellerimi belime dayayıp
"Bence sus Zafer çünkü senin bünyene hiç yakışmadı. Yaran enfeksiyon kapabilir Yaralı Ceylan"dedim ve gülmeye başladık. Bir eliyle yarasına bastırıyor rahat gülemiyordu ama soytarılıktan da vazgeçmiyordu.Tüm hazırlıklar tamamlanmıştı, misafirlerimizi bekliyorduk.
Kapı çaldığında heyecandan yere kapaklanma ihtimalimi hissettim. Oyun oynuyorduk sanki ve bu senaryoya sadık kalmak bana pek akıl işi gibi gelmemişti. Nedense içimi hoplatıyordu, güzel bir heyecandı.
Düşmeden ulaştığım kapıyı kibarca açtım. Kucağında kocaman gül buketiyle esmer kaslı kocam gülümseyerek bana bakıyordu.
Allah'ım.....
Saçlar sakallar kısalmış. Siyah jilet gibi takım içine beyaz gömlek giyilmiş. Parfüm kokusu aklımı istila etmiş.
Gözler keskin ve kahve
Ayaklarım nerde benim
Aşk delisi oldum galibaAsiye
"İçeri girelim mi artık?" deyince başımı sallayarak çıktığım buluttan hızla yerde ki bedenime düştüm."Tabi buyrun!" derken benden çıkan ses miydi kapı gıcırtısı mı belli değildi.
Mirza kırmızı gülleri kucağıma bırakıp göz kırptı ve girdi. Peşinden Ömer amca, Süheyla teyze ve Asiye girdiler. Osman amcanın elinde çikolata dolu gümüş gondol vardı ve sonra resmi geçiş başladı. Tepsiler girmeye başladı tatlılar, tatlılar...... baklava ve kadayıflar.... arkası gelmeyecekti sanki. Biz hiç hazırlık yapmasak da olurmuş. Gaziantep de ne varsa alıp gelmişlerdi.
En dikkat çekici sedefli sandıktı. İçinde ne olduğu çok merak etmiştim.
Sevgili kayınbabacığım ve kayınvalideciğimin ellerini, Asiye'nin yanaklarını öpüp oturdum. Mirza dudaklarında kalan öpücükle şaşkındı.
Zafer de rolüne kapılıp gerilerek arkasına yaslandı.
Efendim nasılsınız faslını da fıkra tadında tek tek yanıtladık. Uzun zamandır birbirimizi görmüyorduk zaten. Herşey adet yerini bulsun diye yapılıyordu değil mi?Bu anı ilerki zamanlarda anlatıp çok güleceğimizden emindim.
Ömer amca malum konuya giriş yaptı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ESMER RÜYA (Tamamlandı)
RomanceKapak: @MasalByk Vasiyet adı altında yapılan evliliğin geçmişin karanlık günlerine yolculuğunda, kimsesizlikten üşürken AŞK'la tanışan ZUHAL Sert kişiliğine ve hayata asi duruşuna karşı, mecburi karısına kalkan olmaya çalışan MİRZA Mirasın peşine dü...