~18~

15.6K 655 26
                                    



"Bunları sahibine götür" dedim ve ayağa kalktım. Sesi kesilmiş olmalı hala cevap vermediğine göre.

"Bana yakışmadı zaten" dedim. Küpeleri sehpaya bırakıp karşıma geçti. Yakalanmaştı ve bunun nasıl olduğunu anlayamadı.

"Bu ne demek şimdi?" dedi. Gözlerinin içine içine baktım. Yaptığı beni üzmüştü ama onu hala seviyordum.

"Sizi gördüm, sarıldığını, mesajları, gizli konuşmanı, isminin Naz olduğunu biliyorum." derken tedirgin oldu ve sözümü kesti.
"Sen nasıl? Gördüm ne demek? Aklından neler geçiyor senin?" dedi. Belki de korktu.... Tabi bu kadar erken fark edeceğimi tahmin edemedi.

"Mirza bak, aklımdan senaryolar uydurmama gerek yok çünkü herşey açık" dedim. Sesim yükselmeye ve gözlerime acı sıcak yaşlar dolmaya başladı.

"Onu çok sevdin, unutamadın. Sana ihanet etmesine rağmen ilk fırsatta yanına koştun. Beni zor günümde yalnız bıraktın. Koruma sözün yine tam zamanında çekip gitmenle son buldu. Biz bu planı birlikte yaptık ama sen benim yanımda yoktun" dedim ve ona sırtımı döndüm. Ağzında sözleri evirip çevirdi ve açıklama yapmaya çalıştı. Karşıma geçip koltuğa oturdu ve ellerimi tutup yalvarır gibi baktı. Gözlerime bakmak istediğinde başımı yana çevirdim.

"Ona karşı kesinlikle birşey hissetmiyorum. Zuhal benim için sen varsın. Bunları sana kim anlattı bilmiyorum ama eksik var. Buluşmam hataydı, sandığın gibi bir durum yok. Lütfen beni.." derken ellerimi çektim.

"Ben anladım seni zorlama. Seninle gerçek evlilik yapma fikri çok saçma. Onu sevmiyorum da diyemedin. Önceden olsa umrumda olmazdı ama aramızda olanlardan sonra...." derken kalkıp sarıldı ve sesi titredi.

"Aramızda sevgi var" dedi. Onu göğsünden ittim
"Bir kalbe iki aşk fazla gelir. Rahat bırak beni" deyip odadan çıktım. Salona indiğimde hiç düşünmeden çıkış kapısına yöneldim. Dışarı çıkıp sessizce kapıyı kapattım. Naz'a karşı hala duyguları olduğunu görüyorum ve benim buna dayanmam çok zor.

Elveda Mirza! Ben gidiyorum, sen de mutlu ol!

Gece olduğundan etrafta kimse yoktu. Tek problem kapıda bekleyen güvenlik personeli.
Gizlice kapıyı açtım. Bir iki adım uzaklaştım ve arkamdan gelen ses yakalandığımı söyledi.
"Zuhal Hanım!" dediğinde döndüm ki evet görevli karşımda. Ona ne cevap verip de kandırma yoluna gitsem diye düşünürken arkama bakıp dehşetle gözlerini açtı. Belindeki silahı ani hareketle çıkarıp ateş etmeye başladı. Beni de boynumdan tutup duvarla sırtı arasına sakladı.
Ellerimi kulaklarıma kapatıp başımı eğdim. Görebildiğim tek şey etrafta birbirine kurşun yağdıran adamlardı.
Beni koruyan adam birden irkilip yere düştü.
Allah'ım vurulmuş!
Kanlar içinde yanımda yatıyor!
Korku ve şok etkisi ile yerimde kalıp kıpırdayamadım.
Arkamdan uzanan elde ki pamuğu gördüğümde geç olmuştu. Bayılmışım.

MİRZA'DAN
Zuhal hanım beni dinlemedi ona gerçekleri anlatayım. Naz'la görüşmem tabi ki hataydı ama Zuha'in hayatı mevzu olunca gitmek zorunda hissettim. Zafer'in yeni hamlesi olabilir diye düşünüp gitmiştim ama oyunun parçası olduğumu geç anladım.
Naz beni görünce saçmalayıp boynuma sarıldı ve ağlamaya başladı. Kalabalığın içinde rezillik çıkarmasını istemediğim için de yanıma oturttum.
Onu görünce anladım ki içimde hiç birşey kalmamış. Kalbim tamamen Zuhal'le dolmuş.
Bana pişman olduğunu, ailesinin onu red ettiğini, parasız kaldığını, cezasını fazlası ile ödediğini anlatmaya başlayınca asıl amacını sordum. Zuhal ile ilgili hayati konu ne olabilir dedim. Sinirlendim ve ona kızmaya hatta hakaret etmeye başladım.
" Zuhal ile senin ne alakan olabilir? Sen kim olduğunu sanıyorsun? Bitmiş ve bittiğine mutlu olduğum berbat bir ilişkiden geriye kalan pisliksin" dedim. Ağlamaya devam edip
" Seni görmek için bahane ettim" dedi yüzsüz. Öfkemden kalkıp kolunu sıktım.
"Sakın Zuhal ismini bir daha o iğrenç ağzına alma. Seni öldürürüm. Leşini de Cevher e zevkle sunarım" dedim ve onu itip sandalyesine hızla düşürdükten sonra uzaklaştım.

ESMER RÜYA   (Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin