Eve geleli yaklaşık 15 dakika olmuştu. Lauren devam etmek istese de konuşmamıştı. Şu an ise Camila'nın kolları arasında yatıyordu. En yakın arkadaşına (!) bir açıklama yapmak zorunda olduğunu bilse de bu güzel anı bozmak istemiyordu.
Eve geldiklerinde Camila hiçbir şey demeden Lauren'i odasına çekiştirmiş ve uzanıp onu kolları arasına almıştı. Lauren şu an Camila'nın kokusunu rahatlıkla içine çekiyor ve bu üzüntüsünü biraz olsun unutmasını sağlıyordu.
Lauren biraz daha bu pozisyonda durursa uyuyakalacağını düşünmeye başlamıştı. Bu yüzden kafasını kaldırıp Camila'ya baktı.
Şu an Lauren'in konumu Camila'ya hiç iyi gelmiyordu. Lauren iki elini Camila'nın yanına koymuştu ve bacakları birbirine değiyordu. Yüzleri çok yakındı ve biraz daha böyle kalırlarsa Camila muhtemelen onu öpecekti.
Lauren bunu hissetmişçesine Camila'nın üstünden kalktı ve bağdaş kurup ellerini kucağına koydu. Camila da karşısında aynı şeyi yapınca yutkunup söze girdi.
"Kaldığım yerden devam edeceğim." Camila onaylayınca sözüne devam etti. "Sınıfa çok yaklaşmıştım. Kapıyı açıp girdim ve Brad'i aramaya başladım. Ancak sınıfta kimse görünmüyordu. Ben de kimsenin olmadığını düşünüyordum ki-" Lauren'in alt dudağı 'birazdan ağlayacağım' der gibi titriyordu. Sertçe yutkunup devam etti. "Brad ve Ashley öpüşüyordu, Camila! Onları görünce ne yapacağımı bilemedim. Durdum ve ayrılmalarını bekledim sadece. Sonra, Brad beni fark etti. Ben de koşarak sınıftan çıktım. Sonra sen beni gördün işte." Lauren iç çekip gözlerini kırpıştırdı.
Birkaç dakika Lauren'in burun çekmeleri hariç hiç ses çıkmadı. Sonra Camila, Lauren'i omuzlarından tutup kendine çekti ve sımsıkı sarıldı. Lauren tuttuğu hıçkırıklarını serbest bırakıp ellerini Camila'nın beline sardı.
Camila tekrar uzandı ve Lauren kafasını boynuna koydu. Camila Lauren'ın yüzüne bakabildiği kadarıyla bakıp gülümsedi. Ona ne kadar aşık olduğumu bilseydi, Brad'in yaptığı moralini dahi bozamazdı, diye düşündü.
"Biraz uyuyalım, tamam mı?" Lauren sesini çıkarmadan kafasını olumlu anlamda salladı ve gözlerini kapattı.
"Camz?" diye fısıldadı, Lauren. Eğer uyuyorsa uyandırmak istemiyordu. Ancak Camila'nın maraton koşmuş gibi atan kalbi uyumasına izin vermemişti.
"Hı? Bir şey mi oldu?" diye mırıldandı Camila. Lauren gülümsedi kıza biraz daha sokuldu.
"Hiç. Hiçbir şey olmadı. Sadece..." duraksadı ve doğru kelimeleri bulmaya çalıştı.
"Sadece diyecektim ki, iyiki varsın."-
Bu bölümü tüm bölümleri okumasına ve neredeyse ikinci yazar olmasına rağmen yb at diye kuduran ve 5H üyelerine garip garip isimler bularak psikolojimi bozan @cisiljauregui'ye ithaf ediyorum beynimi çökerttin canım kankam
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Like I Would//Camren (Texting)
Fiksi Penggemaruk number: O sana benim dokunduğum gibi dokunamaz. uk number: O seni benim sevdiğim gibi sevemez uk number: O vücudunu bilmiyor uk number: O seni iyi yapamaz uk number: O seni benim sevdiğim gibi sevemez.