4.4

1.3K 80 11
                                    

"Bana inanmana ihtiyacım var, Lauren. Lütfen!"

Lauren gerginlikten ritim tutturduğu bacağını sonunda serbest bıraktı ve iki elini masada birleştirdi.

"Bak, Brad. Yalan söyleyip söylemediğin önemli değil. Ne istediğimi biliyorum. Camila'yı seviyorum ve onunla olacağım."

Brad sinirle soludu ve gözlerini kaçırdı.

"Anlamıyorum, Lauren. Birlikte 2 yıl geçirdik. Nasıl bu kadar kolay çöpe atabilirsin?"

"Evet, kızları becerirken de böyle diyordun."

"O bir hataydı!"

"Yaptığın her şey hataydı! Sıkıldım, senden de hatalarından da."

Onlar tartışırken, Camila nefes nefese kalmış, sevgilisinin orada olduğunu bilmeden kafeye bodoslama dalmıştı.

Boş bir masa için kafeyi tarayan gözleri, yeşil gözler ve uzun, siyah saçlarla buluşunca olduğu yere çakılmıştı.

Lauren'in yanına adımlarken, Brad'i görünce şaşkınlığı iki katına çıkmıştı. Hızını kesmeden ilerledi ve tepelerinde dikilmeye başladı.

"Selam, Lauren." dedi sakinlikle. Brad'e döndü ve gülümsedi. "Sana da selam, Dinah!"

Lauren'in yanındaki sandalyeyi kavradı ve oturdu.

"Çalışmanız nasıl gidiyor? Umarım iyidir, Bay Paul'dan iyi not almak kolay değil."

Gülümsemesini bozmadan cevap bekler gibi ikisine baktı. Lauren gözlerini kaçırırken, Brad soğukkanlılıkla Camila'ya bakıyordu.

"Burada ne işin var?"

"Bilmem, senin burada sevgilimle ne işin var?"

Lauren kafasını eğdi ve elleriyle gözlerini ovuşturdu.

"Onunla olmak için bana iftira attığın sevgilin mi?"

"Hayır, canımı yakmak için iki yıl onunla oynadığın sevgilim."

Lauren kafasını kaldırmış, kafa karışıklığıyla Brad'e bakarken, Camila devam etti.

"Onunla yeterince oynamadın mı, Brad? Benim canımı yaktığın için Ariana mutlu mu artık? Peki sen? Sevmemene rağmen çıktığın, gördüğün her kızla aldattığın eski sevgiline yeterince yalan söylemedin mi? Ben yeterince ağladım, Brad. Lauren da öyle. Artık buna dur demen gerek."

Lauren hayal kırıklığıyla Brad'e baktı ve düşündüğü şeylerin doğru olmaması için dua etti. Artık Brad'e karşı bir şeyler hissetmese de, ona 2 yılını vermişti.

"Ne demek istiyorsun, Camila? Açık konuş."

Camila bakışlarını Brad'e çevirdi. Lauren, kızın bakışlarındaki saf nefreti görebiliyordu.

"Söyle ona, Brad! Onunla nasıl oynadığını söyle!"

Brad gözlerini kaçırdı ve kucağındaki elleriyle oynadı.

"Yapamazsın, değil mi? Sen bile ne kadar kötü biri olduğunu kabul edemezsin!"

Camila hiddetle Lauren'a doğru döndü. Çıldırmış gibi görünüyordu, Lauren sevdiği kızın bu halinden korkmadan edemedi.

"2 yıl önce, ben senden hoşlanmaya yeni başlamışken, Brad'in kız kardeşi Ariana ile takılıyordum. Ariana bana aşıkmış, bunu bilmiyordum. Ona yakın bir arkadaşımmış gibi davranıyordum. Ona senden hoşlandığımdan bahsedince, ağlayarak gitti ve bir daha benimle konuşmadı. Çok akıllı Brad, senden hoşlandığımı öğrenince, beni üzmek için seninle çıkmaya başladı. Ve sen de 2 yıl boyunca bunu göremeyip her gece beni ağlattın."

Lauren boş bakışlarla Brad'e bakıyordu. Hayal kırıklığı duygusu içini kaplamıştı.

"Onunla oynamadım, Camila! En başında amacım bu olsa da, sonra onu sevdim. Hala da seviyorum."

Camila gülümsedi. Sol elini, Lauren'in sağ eline götürdü ve kavradı. Brad'in görebileceği şekilde yukarı çıkardı ve sıktı.

"Evet, onu ben de sevdim, hala seviyorum. Ve onu sevdiğim süre boyunca başka bir kızla ilgilenmedim, ilgilenmeyeceğim de."

Lauren elini Camila'nın elinden çekti ve ona döndü. Yalnızca Brad'e kızgın değildi.

"2 yıl boyunca benimle oynamasına nasıl izin verirsin?

Camila şaşkınlıkla ona bakarken, bunu beklemediği belli oluyordu.

"Siktiğim her günü seni ondan uzak tutmaya çalıştım. Ama o siktiğim gözlerin sikik Brad'den başka bir şey görmüyordu. Ne sikim yapabilirdim?"

İkisi de sinirle soluyarak birbirine bakıyordu. Brad araya girecekken, Camila onun ve kafedeki diğer herkesin varlığını umursamamış, Lauren'in güzel ensesini kavrayarak dudaklarına yapışmıştı.

Sinirlerini dudaklarına aktarmışçasına, delice öpüşüyorlardı. Camila, hissettiği sinirle Lauren'in alt dudağını ısırmış, kan tadını aldığında emmeye başlamıştı.

Brad gürültüyle masadan kalkmış, kafeden burnundan soluyarak gitmişti.

Nefesleri tükendiğinde, Camila kendini yavaşça geri çekti.

"Seni seviyorum, Lauren. Biliyorum. sana söylemem gerekirdi. Ama
inanmamandan korktum. Sana istediğim şekilde davranamazken arkadaşlığını da kaybedemezdim."

Lauren istemsizce gülümsedi ve kıza minik bir öpücük bıraktı.

"Şimdi bunları düşünmek yerine birbirimize olan sevgimizi göstermeliyiz, bence."

Camila'nın kaşları oyuncu bir tavırla kalktı ve sinsice sırıttı.

"Nasıl göstereceğiz?"

Lauren güldü ve kızın ellerinden tutup kaldırdı.

"Yatak odası harika bir mekan. Orda görürsün."

Camila kahkaha atarak sevgilisinin elini tuttu ve eve doğru yol aldılar.

Öbür bölüm finall
Bu arada Table Tennis adlı yeni bir Camren kurgusu yayınladım, umarım göz atarsınız<3

Like I Would//Camren (Texting)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin