3.6

1.4K 89 121
                                    

CisilJauregui  Doğum günün kutlu olsun minik bebeğim! Seni çok seviyorum. Umarım hayatın boyunca mutlu olursun ve hayatını sevdiğin insanlarla beraber geçirirsin. Veeee doğum günü hediyen itsciihanyo ŞELDPDSLFÖSŞFLSŞFŞSŞFWŞFA

Şimdi sen bana o gece barda değil evde olduğunu, eski bir şarap içtiğin için sarhoş olduğunu, Camila'nın yalan söylediğini mi söylüyorsun?"

Brad heyecanla kafasını sallayınca yutkundum. Camila bana yalan söylemezdi, biliyordum. Zaten pek inandırıcı bir yalan da değildi.

"Bebeğim, seni aldatma hatasına bir kere düştüm zaten. Bunu asla bir daha yapmazdım. Sana Camila'nın benden hoşlanmadığını ve elinde olsa bizi ayıracağını söylemiştim. Eline fırsat geçti ve yaptı işte."

Düşünmeden edemedim. Brad'le iki yıl çıkmıştık ve ona güvenebileceğimi biliyordum. Ancak beni bir kez aldattıktan sonra tekrar yapması olasıydı.

Ancak haklı da olabilirdi, Camila, Brad'le ilk çıkmaya başladığımızda bunu onaylamamış, sonrasında ise umursamamıştı. Brad'den hoşlanmıyordu, ama gerçekten yalan söyler miydi?

"Bilemiyorum, Brad. Ama düşüneceğim."

Kafasını tamam anlamında salladı.

"Ama bilmeni istiyorum ki Lauren, seni seviyorum. Camila'nın yapamayacağı kadar çok."

Yanağımı öpüp gittiğinde buna karşı çıkmadığım için suçlu hissediyordum. Kimsenin bizi görmediğini bilsem de Camila'yı hayal kırıklığına uğratmış gibi hissetmeden edemedim.

Brad okuldan sonra beni bulup konuşmamız gerektiğini söylemişti. Sonra okulun yanındaki parka gelmiştik.

Özellikle buraya geldiğimizi biliyordum. Brad beni ilk kez burada öpmüştü. İç çekip çantamı yerden aldım ve Camila'nın evine ilerledim.

Konuşmalıydık. Ne konuşacağımızı bilmiyordum ama hissettiklerimi anlatmalıydım.

Camila'nın böyle bir konuda yalan söylemeyeceğini biliyordum ama Brad'in de yalan söyleyeceğini düşünmüyordum.

Kapıyı çalıp açılmasını bekledim. Birkaç saniye sonra içeriden koşan ayak sesleri geldi ve Camila kapıyı açtı.

Onunla ilgili kafam karışık olsa da gülümsedim. Bunu nasıl başarıyordu bilmiyordum, ama onu her gördüğümde gülümsemeden edemiyordum.

"Lauren!" Boynuma atıldı ve her zamanki gibi koala gibi kollarını bana sardı. Geriye doğru sendeledikten sonra ben de ona sarıldım.

"İçeri gel." dedi ve kapıyı biraz daha açtı.

"Aç mısın? Pizza söylemiştim, birazdan gelir." Kafamla onayladım ve kendimi favori koltuğuma attım.

Camila gülümsedi ve kucağıma oturdu. Kollarını boynuma sarıp yüzümü öpmeye başladı. Önce yanağıma, burnuma, iki göz kapağıma da ve son olarak dudaklarıma öpücük bırakıp çekildi.

Ah, güzel. O ilgi isteyen minik bir bebek gibiyken onu nasıl yalancılıkla suçlayacaktım şimdi?

"Konuşmamız gerek." Kaşları çatıldı ve dudakları öne doğru büzüldü. Boynumu uzatıp dudaklarını öptüm.

"Ne konuşacağız?"

"Çok da önemli değil, sadece bir şey sormam gerek." Kafasını önce sallayıp onayladı. Sonra da hafif sağa yatırıp dinlediğini belirtti.

"Brad'i barda gördüğünü söylediğin, daha doğrusu mesaj attığın geceyi hatırlıyor musun?" Camila kafasıyla onaylayınca devam ettim.

"Brad, bugün benle konuşmak istediğini söyledi. O gün evde olduğunu, babasıyla şarap içtiği için hafif sarhoş olduğunu söyledi.

Tek kaşını kaldırdı ve sorgular bir ifadeyle bana baktı.

"Ve sen de inandın?"

Kafamı olumsuz anlamda salladım.

"Bebeğim, o gece ne olduğu önemli değil. Bu durumda sadece Brad'e özür borçlu olmuş olacağım. Çünkü ben sana aşığım. Sadece gerçekten ne olduğunu merak ediyorum."

Sırtını dikleştirdi ve iç geçirdi.

"O günden 1-2 gün önce gerçeklik ve cesaretlik oynuyorduk, hatırlıyor musun? Beni öpmediğin için sana kızgındım. Bu yüzden Tina ile bara gittim. Seni aklımdan çıkarmam gerekiyordu. Biz oturduktan 10 dakika sonra yanımızdaki masa boşaldı ve Brad'in tayfası oturdu. Brad, bara gelmek için sana yalan söylediğinden, seni sevmediğinden bahsetti. Ve anlatmak istemediğim bir çok şey. Ben de sana kızgın olduğumdan gardımı hemen indirmek istemedim. Bu yüzden bilinmeyen numaradan mesaj attım. İnanmayacağını biliyordum, ama yine de senle doğrudan konuşmak istememiştim işte."

Gülümsedim ve dudaklarına öpücük kondurdum.

"Sen doğru olduğunu söylüyorsan, gerisi önemli değil."

Gülümsedi ve uzun süre bana baktı.

"Şimdi sevişebilir miyiz?"

Kahkaha attığımda o da kıkırdadı. Camila'yı kucağımdan indirmeden ayağa kalktım ve merdivenlere ilerledim.

Like I Would//Camren (Texting)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin