Tony sırt çantasını sağ omzuna atıp sınıftan ağır adımlarla çıktı. Uzun koridorda ilerlerken ıslık çalmaya başlamıştı bile. Okulda kimsenin kalmadığını biliyordu. Bu yüzden fazlasıyla rahattı. Aksi takdirde bu halini bir öğretmen görse onu cezalandırmaktan geri kalmazdı. Stark bunu gayet iyi biliyordu.
Koridorda yankılanan yabancı ayak sesleriyle adımları yavaşladı. Saatine bakarak yürümeye devam etti. Birileri ona sataşmak için bu saate kadar beklemiş olamazdı. Bunun için fazla tembellerdi.
"Beklesene be çocuk!"
Tony üzerine atlayan arkadaşıyla bir küfür savurdu.
"Lanet olsun Bruce. Ne yapıyorsun burada?Gittiğini sanıyordum!"
Bruce sinsice gülümseyip arkadaşının omzuna attığı kolunu kendine çekerek çocuğun boynunu sıkıştırdı.
"Senin gibi okulda kalıp çalışmış olamaz mıyım?"
Tony boğazındaki kollara vurarak kendini sürüklemeye devam eden çocuğa bağırdı.
"Aynı sınıftayız aptal. Tuvaletteydin değil mi? Lanet..."
Bruce hızlıca kollarını geri çekerek şaşkın gözlerle arkadaşına baktı.
"Nereden anladın? "
"Karşında bir dahi duruyor. Yoksa sen paçalarındaki o şeyleri farketmedin mi?"
Tony arkadaşı üzerini incelemeye başladığında koşarak okuldan çıktı.Ufak şakasından memnun bir şekilde bahçeye adım attığındaysa olduğu yerde kalmıştı.
Basketbol sahasında koşturan iki gence bakıyorken hafifçe sırıttı. Sarışın çocuk o sırada havanın sıcaklığına dayanamayıp tişörtünü tek hamlede çıkarmıştı. Potanın altındaki su şişesini alıp kafasına diktiğinde,Tony soğuk suyun boğazından akışını duyduğuna yemin edebilirdi. Tüm bunlar yalnızca bir dakika içinde olmuşken saatlerdir onu izliyor gibi hissediyordu. Ve bu kesinlikle muazzamdı.
"Hey!!"
Tony sarışın çocuğun üzerine koştuğunu son anda farketmiş ve yalnızca fısıldayabilmişti.
"Ha?"
Sarışın, kafasına gelmek üzere olan topu tek eliyle yakalayıp ona döndüğünde Tony mavi gözlerle birkez daha kendinden geçmişti.
"Hala orada mısın? Hey!"
"Ben. Evet buradayım"
"Fazla derinlere dalmışsın"
Diğer çocukta yanlarına geldiğinde Tony içinden küfür etti. Ne diye gelmişti sanki.
Çocuk kolunu sarışın olanın omzuna atarak konuştu. Tony'nin gözleri o elin her bir haraketini takip ediyordu.
"Seni tanıyorum!Sen-"
"Beni herkes tanıyor"
Iki arkadaş gülerken Bruce'da aralarına katıldı. Tony'i pataklamak istiyordu ancak şuan uygun bir zaman değildi. Küçük adam hayallerinin 'büyük adamı' ile konuşuyordu.
"Herneyse.Hadi dönelim Rogers."
Uzun siyah saçlı ve oldukça güzel yüzlü çocuk topu kaparak tekrar sahaya döndüğünde sarışın olan Tony'e elini uzatıp gülümsedi.
"Ben Steve.Steve Rogers."
Tony önünde duran eli hızlıca kavrayıp aynı içtenlikle gülümsedi. Birazdan herkesin gökyüzüne yükselen ruhunu görmesinden korkuyordu.
"Ben de-"
Steve lafını bölerek yan bir gülümseme eşliğinde konuştu.
"Ve evet.Seni herkes tanıyor"
Steve gülerek yanlarından ayrıldığında Tony heyecanla tepkisizce onu izleyen arkadaşına döndü.
"Gördün mü? Beni tanıyor!"
"Okul birincisi olduğun için olabilir mi acaba?Her afişte senin fotoğrafın olduğu için falan?"
Tony gözlerini devirip arkadaşının omzuna vurdu.
"Kapat çeneni!"
¤¤¤ ¤¤¤ ¤¤¤
Tony büyük bir sırıtma ile eve geldi. Yol boyunca Steve'in mükemmel gülümsemesini ve ellerinin birbirine kenetlenmesini düşünmüştü. Birdaha asla unutamayacağı o anı düşünmeden edemiyordu.
Kapıyı açıp içeri girdiğindeyse aşina olduğu şeylerle karşılaştı. Maria ve Howard kavga ediyordu. Geldiğini farkettirmek istemesede bir anlık bile olsa onları durdurmak için kapıyı sertçe kapattı.
Büyük evde kapı sesi yankılanırken Maria hızla arkasını döndü. Oğlunu görünce kızgınlıkla kalkmış omuzları düşmüştü. Anında yumuşarken çabuk adımlarla içeri giren oğluna sarıldı.
"Merhaba tatlım"
"Merhaba anne"
"Iyi misin? "
Tony göğsünde gezinen elle iç çekti. Kapıdan içeri girene kadar gayet iyiydi. Şimdi ise pili bitmek üzere bir oyuncak gibi hissediyordu. Annesinin ellerini nazikçe üzerinden çekerek babasına baktı.
"Bu işi halledeceğim Anthony. Merak etme"
Tony başını sallayarak üst kata çıktı. Odasına girmeden önce aralarında geçen birkaç konuşmayı daha duymak zorunda kalmıştı.
"Bunlarla uğraşmak yerine oğlun için çabalayamaz mısın? "
"Sence ben ne yapıyorum?"
"O aptal serumla ilgileniyorsun"
"Aptal mı?"
Tony kapıyı hızlıca kapayıp eşyalarını kenara fırlattı. Tüm günü okulda geçirmesi elbette okulu sevmesinden değildi. Evden ne kadar uzakta olursa o kadar huzurluydu. Ve tabii birde görmesi gereken bir sarışın vardı.
Tony yatağına kendini bırakıp ismi seslice dile getirdi.
"Steve Rogers."
¤¤¤¤ ¤¤¤¤ ¤¤¤¤ ¤¤¤¤
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Together↑↓Stony
Fanfiction''Gitmen gerekiyor.'' ''Yeter. Ne saçmalıyorsun? Bir yere gitmiyorum.'' Tony parmaklarının üzerinde yükselerek kendilerine yaklaşan adamlara baktı. Steve'i hızlıca kendine çevirerek dudaklarını tekrar öpmüştü. Bu sefer masum ve bir o kadar d...