Steve soğuk beton zeminde uzanırken az ileride yatan esmer çocuğu izledi.Saçları dağılmış,burnundan ve kaşından süzülen kan kurumuştu.Elmacık kemiklerinin üzerindeki morluklar yerini yavaşça sarı ve yeşilin sevimsiz bir karışımına bırakmıştı.Steve ne zamandan beri burada olduklarını düşündü.Hiçbir şekilde gün ışığı görmemişlerdi.Bu sırada kahverengi gözlerin açıldığını farketti.
''Anthony..''
Tony ellerini sevgilisine dokunmak isteyerek uzattı.Ama zincirler engel olmuştu.
''Rüya gördüm.''
Esmer olanın sesi sakin ve yumuşak çıkıyordu. Steve onu bozmak istemeyerek başıyla onayladı.
''Öyle mi?''
''Vision vardı.Beraber futbol oynuyorduk.O kaleye geçmişti her zamanki gibi.Ve bilerek attığım topları tutmuyordu.''
Birkaç öksürükten sonra devam etti. Bu sırada diğerinin gözlerinin içine bakıyordu.
''Sonra sen geldin. Abimle birlikte bana gülerek bir takım oluşturmuştunuz. Sonra Natasha, Bruce ve Bucky de size katıldı.Hepiniz birlikteydiniz ve mutluydunuz. Ben de mutluydum. Sana yanıma gelmeni söylüyordum ama her zamanki sersem bakışınla omuz silktin.''
Steve Tony'nin yukarı kıvrılan dudaklarını izledi.Kardeşine ve en yakın arkadaşına olan özlemi, merakı tekrar gün yüzüne çıkmıştı. Nerede ve nasıl olduklarına dair en ufak bir fikri yoktu.Ama hepsinin bir arada ve güvende olduğunu düşünmeye çalışıyordu. Yapabildiği tek şey buydu evet.
''Sonra da babam ve annem geldi. Annem fazla endişeliydi. Babam da aynı o gün ki gibi bakıyordu bana. Üzgün, çaresiz... Annem uzanıp ark reaktörü göğsümden çıkardı. Birdaha buna ihtiyacım olmayacağını söyledi.''
''Sence iyiler midir?''
''Bedenen evet.Ama herkesin benim yüzümden perişan olduğuna eminim.''
''Tony. Senin hatan değil. Kendini suçlama artık. Bir şekilde çıkacağız buradan.''
''Buradan kurtulmak istemiyorum Steve.''
''Saçmalamayı kes.''
''Nasıl devam edebilirim ki? Senin bu halini gördükten sonra, bir daha nasıl huzurlu bir uyku çekebilirim?''
Steve verecek bir cevap bulamayınca sinirle soludu. Bu sırada demir kapı tekrar açılmıştı.'İşte yine başlıyoruz' diye düşündü. Tony'nin zırhın yerini söylememesinin elbette bir sebebi vardı. Bu yüzden ölse dahi bunun için ona ısrar etmeyecekti.
''Bugün yeni bir başlangıç yapıyoruz beyler.''
Tony içeri giren adamlara bakmaya tenezzül etmedi. Ancak hemen önünde dikilen ve elinde ark reaktör için hazırlanmış olan aleti sallayan adam buna engel oldu. Tony'nin gözleri irileşirken Steve de anlamıştı ve sinirle küfretti.
''Ona bir şey yaparsanız yemin ediyorum hepinizi gebertirim.''
Adam samimi bir şekilde güldü ve esmer çocuğa eğilerek zaten yırtılmış olan tişörtünü üzerinde parçalara ayırarak çekti. Tony kurumuş dudaklarını yaladı. Korkmuyordu.
''Cidden korktuğumu falan mı düşünüyorsun?''
Adam tekrar güldüğünde makineyi ark reaktöre yerleştirdi. Bu Steve'i daha da deli etmişti. Zincirleri kıracak kadar sertçe asılarak bağırıyordu.
''Evet korkuyorsun Stark.''
''Hayır!''
Tony kesin bir sesle yanıtladı. Yüzünde en ufak bir tereddüt yoktu. Adam makineyi göğsünden geri çektiğinde biraz şaşırmıştı. Bir el saçlarına asılarak havaya kaldırdığında kendini maskeye daha yakın bulmuştu. Adamın içtiği sigara kokusunu bile alabiliyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Together↑↓Stony
Fanfic''Gitmen gerekiyor.'' ''Yeter. Ne saçmalıyorsun? Bir yere gitmiyorum.'' Tony parmaklarının üzerinde yükselerek kendilerine yaklaşan adamlara baktı. Steve'i hızlıca kendine çevirerek dudaklarını tekrar öpmüştü. Bu sefer masum ve bir o kadar d...