2×12

1.1K 85 48
                                    

''Hey..Uyan artık bay dahi.''

''Huh?''

Tony zorlukla gözlerini araladığında Steve'in o hayat verici gülüşü ile karşılaşmıştı. Tüm ağrılarına rağmen buna karşılık vermemesi imkansızdı. O hayatı boyunca karşılaştığı en güzel şeydi. Annesi ona babasının vermediği sevgiyi de her zaman vermeye çalışmıştı ancak bunun yeri hiçbir zaman dolamazdı. 

Steve ise Tony için bunların hepsiydi.

''Merhaba yakışıklı..Ah, sanırım bu uzun zamandır yaşadığım en huzurlu uykuydu. Ama biraz serin bilirsin.''

''Eh saatlerdir gökyüzündeydik. Gökyüzünün güzelliğini yeni fark ediyorum sanırım. Sen kollarımdayken orada yaşayabilirdim.''

Steve yavaş adımlarla eve ilerlerken durdu. İşte gelmişlerdi. Evlerindelerdi. Steve buraya ilk geldiği günü hatırladı. Tony'nin büyük ısrarları sonucunda onu birlikte, bu köşkte kalmaya ikna etmişti. Ailesiz büyümüş bir çocuk için bu belkide her şey demekti. Yıllarını yurt köşelerinde kız kardeşi ile geçirmişken, her gece sevdiği bedene sarılıp sıcacık bir uyku çekmenin ne demek olduğunu yeni tadıyordu. Tüm bunlardan sonra, her şeyin daha güzel olacağına dair bir his vardı içinde.

Başını çevirip kucağındaki bedene döndüğünde hayranlıkla onu izlediğini görmüştü. Dudaklarına yayılan gülümseme işliğinde mırıldandı.

''Ne o? Gözlerini alamıyorsun bakıyorum.''

''Ben, Tony Stark. Hayatımda ilk kez birine hayranlık duyuyorum. Sen fazla mükemmelsin. Ve aslında bu sinir bozucu. Benden daha mükemmel birinin olması normalde mümkün değil.''

''Bunlar çok büyük sözler Tony. Sonradan inkar edeceğini biliyorum. Jarvis ses kaydı aldın değil mi? Bunlar benim için delil olacak.''

'Elbette efendim'

''Hey! Jarvis..Seni ahmak.''

 ''Jarvis sen burada kal. Gizli moda geç.''  

İkisi de güldüklerinde Steve Tony'nin hala nerede olduklarını fark etmediğini anlamıştı. Sevgilisi ondan başka hiçbir yere bakmamakta ısrar ediyordu. Sonunda ileriyi işaret ettiğinde Tony başını merakla çevirdi. Evini gördüğünde sevgilisinin boynuna sardığı kolları güçsüzce iki yanına düştü.

''Evine hoş geldin Anthony.''

Steve onu kucağından indirip çıplak ayakların çimlere dokunmasına izin verdi. Tony bununla birlikte yeni adım atmaya başlamış bir bebek gibi mutlu olmuş, ayaklarını çimlere sürtmeye başlamıştı. Gözlerini evinden ayırmazken annesinin sıcacık kollarını hatırladı. Kim bilir ne hale gelmişti..Onu görmeli, her şeyin geçtiğini söylemeli ve sıkıca sarılmalıydı.

Eve doğru birkaç adım attıktan hemen sonra durmuştu. Steve düşmemesi için hazırda bekliyordu. Ama neden eve koşmadığına şaşırmıştı.

''Tony..Sorun ne?''

''Onlara çok zor şeyler yaşattım Steve..''

''Yapma bunu kendine.''

''Annem zaten bir oğlunu kaybetti..Şimdi de ben..Onu mahvettim.''

''Tony, annen seni gördüğünde hiçbir acıyı hatırlamayacak inan bana. Dünyaları ona vereceksin.''

Tony bir adım gerilediğinde arkasındaki bedene çarpmış, ve dizleri üzerine düşmüştü. Steve onu koltuk altlarından tutmayı başarıp tekrar kaldırdığında temizlenmiş saçlarını uzunca öptü.

''Yapamam Steve..Babam, o bana çok kızacak.'' 

Steve konuşacağı sırada duyduğu çığlıkla eve doğru döndü. Maria'nın da tıpkı oğlu gibi dizleri üzerine düştüğünü görmüştü. Howard hemen yanında onu kaldırmaya çalışıyorken Tony'den gözlerini ayırmıyordu.

Together↑↓StonyHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin