"Ciddi misin?"
Steve gözleri iyice irileşmiş bir şekilde Tony'nin elinde tuttuğu mor küreye baktı.Noel ağacı süslemesi gibi görünüyordu.
"Eğer telefonum yanımda olsaydı, daha az ses çıkaran bir patlayıcı yapabilirdim."
"Neden böyle bir şeyi yanında taşıyorsun ki?"
"Sana sürekli sataşan iri yarı çocuklar yok tabii.Anlayamazsın Rogers."
Tony,Steve'in hayret dolu bakışlarını görmezden gelip yanından kalktı.Karanlıkta elleri ile duvarları takip ederek kapıya ilerledi.Steve ışığın altında tedirgin bir şekilde onu bekliyordu.
"Bir sorun yok değil mi Stark?"
"Hayır.Şimdi bunu buraya yerleştireceğim.Aww!"
"Hey! Ne oldu? "
"Parmağıma bir şey battı."
Steve gözlerini devirdi.Şuan onu görememek fazlasıyla canını sıkıyordu.Stresten avuç içleri terlemeye bile başlamıştı.
"Şunu bitir ve yanıma dön artık."
Steve öksürerek yanaklarında oluşan kızarıklıkları tokatladı.Şayet Tony şuan ona bakıyorsa büyük bir sırıtma eşliğinde yapıyor olmalıydı bunu.
"İşte oldu.Kapa kulaklarını Rogers."
Tony koşarak eski yerine geldiğinde bir çift kol tarafından hızlıca geriye çekilmişti.Steve kendi bedenini kullanarak diğerini korumaya çalışırken kulaklarını kapattı.Tony de aynı şeyi yaparken sarışının korumacı tavrına gülmüştü.
Kapı kilidinin gürültü ile patlamasının ardından Tony kollarını kaldırarak zafer haraketini yaptı.
"İşte!"
Kapıya ilerleyeceği sırada koluna yapışan elle durdu.Steve ona anlamayan gözlerle bakıyordu.
"Madem yanında bu vardı. Neden en başından yapmadın?Tüm günü burada geçirdik"
Tony yutkunarak kolunu diğerinden kurtardı.Bakışlarını kaçırırken aptal gibi görünmemek için hafifçe sırıtmıştı.Ne yapacağına saniyeler içinde karar vermesi gerekiyordu.
Saçlarını dağıtıp hala bir cevap bekleyen çocuğa dönerek içtenlikle gülümsedi.Steve bununla birlikte iyice sersemlemişti.Bakışları ince bir çizgi halini alan dudaklara kaydığında diğeri sertçe, birkez daha yutkunmuştu.Tony birkaç adım geriye kayarak derin bir nefes aldı.Burada,onun önünde bayılarak rezil olmak istemiyordu.Beklemeden hızlı adımlarla kapıya ulaştı.Steve biran için ne olduğunu anlayamamıştı.
"Seninle vakit geçirmek güzeldi Rogers. Benim konuştuğumun çeyreģini konuşmuş olsan da."
¤¤¤¤ ¤¤¤¤¤ ¤¤¤¤¤ ¤¤¤¤¤ ¤¤¤¤¤
"Tamam artık vurup durma."
Tony son kez, tüm gücüyle arkadaşına vurdu.Onu hırpalamaktan kendi yorulmuştu.Bruce kollarının arasına aldığı başını çevirerek masumca arkadaşına bakarken Tony yorgunlukla kendini sıraya bıraktı.Steve Rogers ile bir depoda sıkışıp kalarak hayatının en güzel saatlerini geçirmiş olsa da hazırlıksız yakalanmıştı.Steve'in ona bakışlarını hatırladıkça midesinin kasıldığını hissediyordu.
"Tony.."
"Ne?"
"Bizi söylemediğin için teşekkür ederim. Yani kendini benim için feda etmiş olman hala inandırıcı gelmiyor ama.."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Together↑↓Stony
Fanfic''Gitmen gerekiyor.'' ''Yeter. Ne saçmalıyorsun? Bir yere gitmiyorum.'' Tony parmaklarının üzerinde yükselerek kendilerine yaklaşan adamlara baktı. Steve'i hızlıca kendine çevirerek dudaklarını tekrar öpmüştü. Bu sefer masum ve bir o kadar d...