Karanlığın Prensleri "Günahlar Evi"

MİYASE'NİN DÖNÜŞÜ

Multimedia da Miyase var. Karakteri seçmekte çok zorlanmadım. Çünkü aklımdaki karaktere en uygun sima kesinlikle Angelina Jolie'ydi.

Bu bölüm özellikle Miyase'yi bekleyenlere gelsin. Kısa da olsa tanışıyoruz. İleri de daha fazla karşımıza çıkacak. İyi okumalar dilerim 😊😊

Arat, Egemen, Talha ve Dolunay büyük salonda oturmuş ne yapacaklarını konuşuyorlardı.

"Hepsi benim yüzümden. Eğer aptallık edip o odadan dışarıya çıkmamış olsaydım başlarına böyle birşey gelmeyecekti. Allah'ım kafayı yemek üzereyim!"

Tekli koltuğa çöküp hıçkırıklarla ağlamaya başladı. Canı çok yanıyordu. Kardeş gibi gördüğü iki kız, kendisi yüzünden kimbilir ne haldeydiler?

Talha ayağa kalkıp Dolunay'ın yanında durdu ve elini omuzuna bıraktı.

"Hişşt sakin ol. Bir yolunu bulacağız tamam mı?"

Dolunay yaşlı gözlerini Talha'ya dikti. O an Talha'nın içi daha da burkuldu. Onun üzülmesine dayanamıyordu.

"Ne yapabiliriz ki? Seni istiyorlar karşılığında!"

Talha başını Arat ve Egemen'den yana çevirdi.

"En doğrusu bu zaten. Yasaları çiğnedim. Yasak bölgede bir vampiri öldürdüm. Sebep olduğum şeye göğüs germeye ve cezam neyse çekmeye razıyım."

Egemen öfkeyle olduğu yerden kalkıp Talha'nın yakasına yapıştı.

"Bu çözüm mü sanıyorsun? Seni ellerine geçirdiklerinde onları bırakırlar mı sanıyorsun? Onlar birer insan. Sence Davut canlarına ne kadar önem veriyordur dersin? Hiç!"

"Egemen haklı Talha. Seni onlara asla vermem. Başka bir yolunu bulmak zorundayız."

"Her geçen dakika aleyhlerine işliyor farkında mısınız? Başka yolu yok!"

"Seni asla onlara teslim etmeyeceğim Talha!"

Arat kardeşi gibi gördüğü kuzenini onlara teslim etme fikrinden nefret etmişti. Bu gerçekleşmeyecekti.

"Çocuk gibi inat etmekten vazgeçin! Ben yetişkin bi vampirim ve kendi fikirlerimi uygulamak için kimseden izin alacak değilim! Sorumluluk tamamen bana ait!"

Egemen eline geçirdiği sehpayı duvara fırlattığı anda cam sehpa paramparça olup her yana dağılmıştı. Sinirini çıkartmalıydı bir taraftan. Yoksa öfke onu yiyip bitirecekti. Değersiz iki insan yüzünden Talha'yı ölüme gönderemezdi. Talha'nın bu insanlar yüzünden nasıl yaşamından vazgeçmeyi düşündüğünü ise bir türlü anlayamıyordu!

"Hayır lanet olası hayır! Seni bağlamam gerekse bile bu evden çıkıp gitmene izin vermem!!!"

Dolunay daha fazla sinirlerine hakim olamadı. Bu aptallar aralarında kavga ederlerken kız kardeşleri acı çekiyor olabilirdi şu dakikalarda.

"Yeter!! Kesin sesinizi artık!!"

Hızla kapıya yol aldı. Onun hareketlenmesini gören Talha peşinden koştu kapıya. Ardından Egemen ve Arat'ta ikisinide durdurmak için koştular.

Dolunay dış kapıyı açar açmaz karşısında gördüğü kadınla olduğu yere çakıldı. Hayatında gördüğü en güzel kadındı. Beline kadar dökülen uzun dalgalı saçlara, dolgun dudaklara ve mükemmel bir fiziğe sahipti. Sadece gözlerindeki o korkutucu ifade ürkmesine sebep olmuştu. Gülümsemesi bile tehdit içeriyordu sanki. Kimseden bu derece etkilendiği olmamıştı. Arat'ın sesi aralarındaki suskunluğu bozdu.

"Miyase hoşgeldin."

Miyase bakışlarını Dolunay dan çekip Arat'a çevirdi. Sanki onu öldürmek istiyor da zor duruyormuş gibi bakıyordu.