Aferin sana Duru... hadi kalktın ayağa bakalım şimdi ne yapacaksın?
"Şey afedersiniz."
Genç adam başını kaldırıp Duru'ya baktı. Göz göze geldiklerinde Duru da ne yapacağını, ne diyeceğini bilemedi. Çok etkileyici bir tip olduğu açıktı. Acaba iddiayı kabul etmekle yanlış mı yaptım diye düşünmeden edemedi.
"Buyrun sizi dinliyorum."
Ya o afenkli sesi? Bu kadarı da fazla değil miydi?
Kapa çeneni Duru. Sen Egemen'i seviyorsun ve durmuş burada çocuğa övgüler yağdırıyorsun.
Evet beni sevmeyen bir adamı seviyorum...
"Be..ben sizinle tanışmak istiyorum."
Oha damdan düşer gibi oldu bu(!)
Çocuk onun bu cesareti ve açık sözlülüğü karşısında gülümsemeden edemedi. Oysa çoğu kız kendisine anca uzaktan bakmakla yetiniyordu. Cesaret gösterip yanına gelebilen kız sayısı azdı.
"Sebep?"
"Sebep şey..hmm..."
Genç adam ayağa kalkıp bir sandalye çekti.
"Oturmaz mısın? Belki kendini daha rahat hissedersin."
Duru şaşkın şaşkın kendisine bakarken Yasir gülmeden edemedi.
Genç adam bir centilmen gibi davranıyordu kendisine. Oysa tehlikeli gibi görünüyordu. Önyargı işte. Bazen görünüşe aldırmamak lazım.
Yasir kızın utangaç tavırlarını ve konuşmak için kıvranışlarını keyifle izliyordu.
"Adın ne?"
"Yasir. Senin?"
"Benim adım da Duru. Memnun oldum."
"O memnuniyet bana ait sevgili Duru."
Fazla tatlı değil mi ama?
Duru konuşma başlatmak için didiniyordu ama daha önce tanımadığı ve özellikle tavlamak amaçlı kimseyle konuşmamıştı. Ne desem diye düşündüğu esnada Yasir konuşmaya başladı.
"Ee bana kendini anlatsana Duru. Kimsin sen?"
Duru derin bir iç çektikten sonra en iyisinin bu olduğuna karar verip kendisinden bahsetmeye başladı. Konuştukça açılıyordu. Yasir de daha fazlasını anlatması için kendisini teşvik ediyordu. Hiç bir zaman kimseye, hele de bir yabancıya kendisinden bu kadar fazla bahsettiği olmamıştı.
İkiside birbirine doğru eğilmiş bir vaziyette sohbet etmekteydiler. Uzaktan bakıldığında sanki iki yabancı değilde, iki sevgili gibi görünüyorlardı.
"Hep kendimden bahsettim. Seni sıktıysam eğer özür dilerim."
"Kesinlikle beni sıkmıyorsun. Aksine dinledikçe seni daha iyi tanımaya başlıyorum."
Beni daha iyi tanımak? Biraz sonra bu kafeden çıktığımızda bir daha görüşmeyeceğiz oysa ki.
Duru nedense kendisini kötü hissetti. Kafayı yedim sanırım.
"Sende biraz bana kendinden bahsetsene. Peki sen kimsin Yasir?"
Yasir yüzüne o güzel gülümsemelerinden birini yerleştirdi. Bakışları o kadar derindi ki, ruhuna işliyordu. Sanki içindeki tüm kapalı odaları aralıyor, ışıkla buluşturuyordu gözleri. Neler oluyor böyle bana?
"Eğer birgün yeniden karşılaşacak olursak..."
Yasir yüzünü Duru'ya iyice yaklaştırdı. Duru bu yakınlık yüzünden nefesini tutmak zorunda kalmıştı. Onun, yakınındaki sesi kulaklarına eşsiz bir melodi gibi ulaşıyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Karanlığın Prensleri "Günahlar Evi"
VampirosBirbirlerinden başka kimsesi olmayan üç genç kız büyüdükleri yurdu kapanmaktan kurtarmak için "Günahlar evi'nde" çalısmaya başladılar. "Gece yarısı olduğunda asla odandan çıkma." Ve uymaları gereken en önemli kural buydu. İçlerinden birinin kuralı...