ATEŞLE OYNAMA

15.8K 998 182
                                    

Multimedia da Egemen'in dövmesi var. İyi okumalar canlarım. 😊

"Se...Sen! Na..Nasıl?"

Arat yaptığı hatanın farkına varsa da artık çok geçti. Hareket manevrası bir insanın yapamayacağı kadar hızlı ve bir o kadar da imkansızdı. Üstelik geçmişini hatırlamaması gereken bir insan tarafından görülmüştü. Ona kendisinin bir vampir olduğunu söylese muhtemelen en başta inanmazdı. Doğal olarak bu sefer ikna ve kanıt yoluna başvurmak durumunda kalırdı. Ama ya kendisinden korkar veya iğrenirse?

Sonuçta kendisi kan emici bir yaratıktı.

Odanın kapısı açılınca gözler gelen kişiye döndü. Talha kapıda Arat'a endişeli yüz ifadesiyle bakıyordu.

"Arat acil olarak çıkmamız lazım."

Beril onun bir açıklama yapmadan ayrılmasına izin vermeyecekti. Arat odayı terk etmesin diye onu kolundan tutup önüne geçti. Önce Arat'ın şaşkın tepkisine sonra da kendisini izleyen Talha'ya döndü.

"Bizde Arat Bey'le tam da bir konuşmanın ortasındaydık."

Açıkçası ona nereden çıktın Allah'ın cezası, şimdi hemen dışarı çık demek istiyordu ama gel gör ki kelimeler ağzından tam olarak bu şekilde çıkmamıştı.

"Beril böldüğüm için üzgünüm ama konu önemli."

Beril, Talha'ya dikkatlice baktı. Demek ki ciddi birşey olmuştu. Belki işle alakalıydı. Ama gerçekten bir sorun var gibi duruyordu ifadesi.

Arat konudan şimdilik kaçmanın bir yolunu bulup içten içe rahatlamıştı. Ve bu fırsatı değerlendirecekti. Gerçi Talha'nın bahsettiği meselenin ne olduğunu da merak etmişti.

"Beril bu hususu daha sonra konuşabiliriz tamam mı? Sanırım konu acil. Gitsem iyi olacak."

"Pekala ama döndüğünde seni bekliyor olacağım."

"Tamam güzelim. Talha bize iki dakika izin verir misin?"

Talha başıyla onaylayıp kapıyı ardından kapattı.

Arat aralarındaki santimlik mesafeyi kapatıp elini Beril'in yanağına yerleştirdi. Baş parmağıyla yanağını okşayıp oradan dudaklarına indi. Onun dokunuşuyla Beril yine yelkenleri suya indirmişti. Gözlerini kapattı ve sadece dokunuşlarını hissetmeye yoğunlaştı.

"Arat..Ben..."

"Hişşşt..."

Arat eğilip Beril'in dudaklarına dokundu dudaklarıyla. Beril sanki bu hareketi bekliyormuş gibi onu itirazsız kabul etti. Dayanamayıp Arat'ın alt dudağını dişlerinin arasına aldığında, Arat'ın derinliklerinden bir hırlama duyuldu. Öpüşmeleri şiddetlenirken zoraki dudakları ayrıldığında Arat alnını Beril'in alnına yasladı.

"Beni çıldırtıyorsun Beril..."

"Buna sevinmeliyim sanırım."

"Kesinlikle. Senin gibi hiç kimse beni bu şekilde etkileyemedi."

Beril duyduklarının haklı bir gururunu yaşarken, hele de bu sözleri sonunda sert duvarlarını onun için tamamen yıkan adamdan duymak cennetin kapısından girmek gibi birşeydi.

"Şimdi gitmeliyim Beril. Eve gelince görüşürüz. Gece mutlaka yanına geleceğim. Bekle beni."

Sanki amaç açıklama yapmak değildi de başka bir ima süzülüyordu kelimelerin arasından.

"Bekleyeceğim."

Arat gülümseyip odadan ayrılırken aynı sırıtış Beril'in de yüzünde belirmişti.

Karanlığın Prensleri "Günahlar Evi"Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin