Karanlığın Prensleri "Günahlar Evi"

HİSSİZLİK

Egemen balo salonuna giriş yaparken gözleri küçüğü aradı.

İşte orada pistte dans ediyordu. Peki yanındaki kimdi?

Biraz daha onlara doğru yakınlaştığında yanındaki vampirin kim olduğunu anladı. O, Ecel'den başkası değildi.

°°°°°°

"Aradığımız şahıs bu. Onu sağ sağlim buraya getireceksin. Anlaşıldı mı?"

"Nasıl isterseniz."

Yasir tam kapıdan çıkmak üzereydi ki tekrardan arkasını döndü.

"Yarı ölü bir şekilde getirsem sorun olur mu?"

"Yasir!"

"Anlaşıldı, anlaşıldı. Dokunmak yok."

"Serseri.."

Yasir hızla gözden kayboldu. Verilen vazifeyi tamamlayamadığı görülmemişti şimdiye kadar.

Dakikalar sonra...

"Smokin mi? Şaka yapıyor olmalılar... Sevimlilikten midem bulandı neredeyse."

Maskesini de taktıktan sonra balo salonuna giriş yaptı. Acaba o adam hangi maskenin altındaydı?

Etrafta gözlem yaptığı esnada bir kaç dişi kendisiyle tanışma çabalarına girmiş ama vazifede olduğu için onları kibarca reddetmek zorunda kalmıştı. Yine de görevden sonra kısa bir ziyaret yapabilirdi onlara.

Etrafını saran bayanlardan izin isteyerek içeceklerin olduğu bölüme yürüdü.

Yan tarafına içki almaya gelen bayan oldukça dikkat çekici bir insandı. Sonra kokusunu aldı.

Eğer bu bir tesadüfse hayat kesinlikle kendisiyle dalga geçiyordu.

Karşısında duran güzellik o gün kafede masasına gelen ürkek ceylanından başkası değildi.

O içkiye uzandığı esnada ondan önce davranıp içkiyi almış ve narin ellerine uzatmıştı. Büyüleyici bir kızdı.

"Sen?"

Demek kendisini tanımıştı? İşte bu şaşılacak birşeydi. İnsan bir kez konuştuğu birini maske takarken bile tanıyabiliyorsa bu kendisini düşünmüş olduğu anlamına gelir. Ya da etkisi altında kaldığı...

İçine beklemediği sıcak bir dalga yayılırken onu kollarına alma arzusu gütmeye başladı. Bu narin bedeni kollarıyla sarmak ve arzuyla öp...

Siktir(!) Lanet olsun görevdesin Yasir.

Kızı hem kollarında tutmanın hemde etrafı gözetlemenin bir yolu olmalıydı.

Aklıma gelen fikirle nazikçe kıza dans teklifinde bulunup onu dogrudan piste yönlendirdi. Vazife gereği dans ediyorum sadece bunda bir sakınca olamaz değil mi?

Kimi kandırıyordu ki? Buradaki herhangi bir varlığın ona dokunmasını istemiyordu. O inanılmaz çekiciydi. Biliyordu ki onu bir kez kollarında görseler yanına gitmeye cesaret edemeyeceklerdi.

Ölmek istemiyorlarsa ya da sonsuza dek kaybolmak...

Dans ederken birbirlerinin gözlerine bakıyorlardı. Sonra kız söylediği sözden dolayı utanmış ve o muhteşem yüzündeki yanaklarına kan hücum etmişti. Kanın hareketlerini net bir şekilde görebiliyordu. Ürkek ceylan diye geçirdi içinden.

Acaba daha önce hayatında birisi olmuş muydu? Ona biri dokunmuş muydu? Onun arzuyla parlayan gözlerini hayal etti. Sonra teninin beyazlığının nasıl göründüğünü ve narin elleriyle kendisine dokunduğunda yaratacağı etkiyi...