Dicle'yi en son kavga ettiğimizden bu yana görmedim. İşin garip tarafı Egemen'de ortalarda yoktu. Onu çok özlemiştim.
Duru elbisesini giydikten sonra saçlarını bukle haline getirip dağınık bir topuz yaptı. Makyajınıda bitirdikten sonra aynadaki görüntüsünü inceledi. Tıpkı Viktorya dönemindeki kadınlara benzemişti.
Tek bir eksik vardı. Ne yazık ki onu baloda bekleyen bir Lord yoktu...
°°°°°°°°°
"Hazır mısın sevgilim?"
Talha Dolunay'ın kapısında durmuş sabırsızlıkla dışarı çıkmasını bekliyordu. Heyecandan sürekli smokinin yakalarını çekiştirip durmuştu.
Kapı usulca açıldı. Dolunay eşikte belirdiğinde Talha zorlukla yutkundu. Talha gördüğü manzara karşısında resmen küçük dilini yutmuştu.
"Aman Allah'ım. Nefes kesici görünüyorsun."
"Teşekkür ederim."
Talha yüzünde çapkınca bir gülümsemeyle kolunu Dolunay'a doğru uzattı.
"Leydim?"
Dolunay elini nazikçe Talha'nın koluna yerleştirdi.
"Lordum."
Beraberce merdivenlerden aşağıya inip büyük salona yürüdüler.
Büyükbabanın hakkını vermek gerekirdi. Gercekten ortamdaki ambians inanılmazdı. Dolunay kendisini bir masalda gibi hissetti. Heryer ışıl ışıldı. İnsanlar ve vampirler birbirinden şık bir vaziyette giyinmiş muhabbet edip, içki içiyorlardı.
"Leydim birşeyler içmek istemez misiniz?"
"Talha kes şöyle konuşmayı. Kendimi çok tuhaf hissediyorum."
"Hayhay. Nasıl isterdeniz Leydim."
"Sen adam olmazsın."
Talha, Dolunay'in elinden tutup üzerine bir öpücük bıraktı ve içeceklerin servis edildiği masaya ilerledi.
Dolunay mutlu gözlerle etrafı izlerken Duru ve Hira'nın koyu bir sohbet içerisinde olduklarını gördü. Sürtük Hira arkadaşımın kalbini kazanmaya çalışıyor. Aman da aman(!)
Elindeki yelpazeyi kapatıp kızların yanına ilerledi.
"Selam."
"Dolunay? Aman Allah'ım müthiş güzel olmuşsun canım benim."
"Sen sanırım aynaya bakmayı unuttun. Burada göz kamaştıran biri varsa o da sensin."
"Ne farkeder ki gören biri olmayınca."
Hira gözlerini kısıp Duru'ya baktı. Kadınsal hissiyatlardan kaynaklı olsa gerek onun birini beklediğini düşündü. Ve muhtemelen o kişi burada değildi. Üzgündü.
"Hey etrafta sana bakan bu kadar çok erkek varken bu bunalım tavır da neyin nesi?"
"Be..ben öyle birşey istemiyorum."
"Hadi ama Duru. Kabuğundan çıkmanın vakti gelmedi mi hala?"
Dolunay, Duru'nun canının yandığını görebiliyordu. Peki bu şıllık Hira neden üzerine özellikle gidiyordu? Sinirlenmeye başladığını hissetti.
"Sen kendi işine baksana. Eğlence anlayışınız farklı hala anlayamadın mı?"
"Bayan rahibe de konuştu."
"Neden bahsediyorsun sen? Rahibe falan değilim."
"Yani diyorsun ki biz Talha'yla o işi çoktan yaptık. Öyle mi?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Karanlığın Prensleri "Günahlar Evi"
VampirosBirbirlerinden başka kimsesi olmayan üç genç kız büyüdükleri yurdu kapanmaktan kurtarmak için "Günahlar evi'nde" çalısmaya başladılar. "Gece yarısı olduğunda asla odandan çıkma." Ve uymaları gereken en önemli kural buydu. İçlerinden birinin kuralı...