"Düğün"

405 25 6
                                    

Medyada:Derin'in gelinliği

Sabah seslerle uyandım. Kızlar gelmişti. "Derin kalk hadi". Hemen üstümden yorganı attım. Elimi yüzümü yıkadım. Kızlarla beraber aşağı indik. "Kızım hızlı ye daha saçın yapılacak". "Tamam". Hemen bir şeyler atıştırdım. Yukarı çıktım. Makyaj masamın önüne oturdum.
Saçımı yapmaya başladılar. Buse de telefonunu çıkarıp fotoğrafımızı çekti. İnternete koydu. "Kızlar çok heyecanlıyım". "Sakin ol yavrum. Daha yeni başlıyoruz.". İçeri Berna girdi. "Abla.Gelebilir miyim?". "Tabii ki". "Bernacım kıyafetini giy. Ablandan sonra senin saçını da yapsınlar.". Berna odasına gitti. Masal elinde telefonla koştu geldi."Derin sence hangisini ben yaptırıyım". "Sağdakini sen yaptır soldakini de Buse yaptırsın"

Saat üç olmuştu. Benim saçım bitmişti. Buse makyajı güzel yaptığı için o yapıyordu. "Buse yeter iki kilo boya sürdün resmen". "Gelin makyajı yapıyoruz. Sus bakıyım" Bu sırada Erva,Arzu ve Dila geldi.

Sonunda bitmişti. Kızlar da hazırdı. Sadece gelinliği giymem kalmıştı.

"Saat kaç?". "Altı". "Artık gelinliğini giy çıkalım". Odama bir baktım. Gözlerim doldu. Evden ayrılmak benim için çok zordu. "Derin ağlama makyajın akacak". Gelinliğimi kızların yardımıyla giydim. Çiçeğimi de aldım. Aşağı inecekken Arzu bağırdı. "Yenge dur". "Ne oldu?"
"Aykkabının altına isimlerimizi yazmadın". Yatağım oturup ayakkabımı çıkardım. Elime de kalem aldım. Başladım yazmaya
Arzu
Dila
Erva
Sadece üçünü yazmıştım. Ayakkabımı tekrar giydim. Aşağı indik. Beni bekliyorlardı.

Annem,Seloş, Berna ve teyzem ağlamaya başladı. "Aa gençler ağlamayın ya".
Hepsine sarıldım.

Dışarı çıktık. Can beni bekliyordu. Daha doğrusu erkek tarafı.

Beraber gelin arabasına bindik. Arkada da Buse ve Aras vardı. Nikah şaitlerimiz onlardı.

Geldiğimizde gelin odasına çıktık.

"Çok güzel olmuşsun". "Teşekkür ederim". "Can çok heyecanlıyım"
Can bana piç smile yapmaya başladı.
Ne düşündüğünü anlayınca konuşma isteği duydum. "Hayır onun için değil.
Misafirler falan var ya heyecanlandım". Aras ordan söze atladı. "Derin kork". Neden bahsettiğini anlamamıştım. Ama Can ve Aras gülmeye başlamıştı bile.

İçeri bir kız geldi. "Derin Hanım Can Bey aşağı inebilirsiniz". Can'ın koluna girdim. Buse gelinliğimin arkasını topladı.

Aşağı iner inmez her yeri alkış sesleri
doldurdu.

Nikah masasına oturduk. "... Siz Selim kızı Derin Avcı Fatih oğlu Can Sancak'ı kocalığa kabul ediyor musun?". Herkes ne diyeceğime bakıyordu. "Evet". "...Siz Fatih oğlu Can Sancak Selim kızı Derin Avcı'yı karılığa kabul ediyor musun?". "Evet" Şahitlere sordu. Onlar da Evet dedi.
"Bende sizi karı-koca ilan ediyorum"
(Nasıl bir konuşma yaptıklarını bilemedim. Bende kafadan salladım. Haberiniz olsun)
Evlilik cüzdanımızı verdi. Bende havaya kaldırdım. Kızlar bana bağırıyorlardı. "Ayağına bas". Bende Can'ın ayağına bastı. Can uğundu resmen. Bizde gülüyorduk.

Şarkı çalmaya başladı. Dans etmeye başladık. Buse ve Aras da yanımıza geldi. "Derin biraz sakin olur musun?"
"Olamıyorum". Biz Buse ile konuşurken Can da Aras ile konuşuyordu.

Hiç ara vermeden oynuyorduk. "Can ben biraz oturucam". "Tamam".
Geçtim oturdum. Hemen yanıma geldiler. "Abla". "Efendim". "Sen şimdi gidiyor musun?". "Berna yapmayın ama böyle. İstediğin zaman gelirsin". Bu sırada Buse de geldi.

&&&&&&&&&

Artık düğünün sonlarına gelmiştik.
Fotoğraf çekiniyorduk.

DERİNHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin