"Sıradan bir gün"

324 23 3
                                    

Sabah alarmın sesiyle uyandım. Hiç kalkmak istemiyordum. Mecbur olmasam kalkmazdım. Ama mecburum. Neyse. Yattığım yerde doğruldum. Can da uyanmış bana bakıyordu. Gülümsüyordu. "Günaydın". "Günaydın"
"Hadi kalk". Kalktım ve üstümü değiştirdim. Sonra aşağı indim. Kahvaltıyı hazırlamaya başladım.

Kahvaltıyı hazırladığımda içeri geçip oturdum. "Can" "Efendim". "Berna burada kalacak ya senin için sorun olur mu?". "Ne gibi bir sorun olabilir ki?". "İstemezsin falan". "Saçmalama. Berna da benim kardeşim gibi". İçim rahatlamıştı.

On dakika sonra kapı çaldı. Kapıyı açtım. Berna gelmişti. Sarıldım."Hoşgeldin kuzucum". "Hoşbuldum". Can ile de sarıldılar. "Hadi kahvaltıya". Hep birlikte masaya oturduk. Berna daha bizim eve hiç gelmemişti. "Okul nasıl gidiyor?". "İyi. Sınavlara girip çıkıyoruz". "Açıklanan sınavın var mı?". "Var.". "Hangisi?". "Matematik Türkçe ve Fen". "Kaç almışsın". "Matematikten 95. Türkçe'den 76. Fenden 100.". "Berna Türkçe dersini neden bu kadar düşürdün?". "Ya abla ne biliyim. Oldu işte". "Bir daha ki sınava iyi çalış 100 al". "Tamam". Kahvaltının geri kalanında hiç konuşmadık.

Kahvaltı bittiğinde Can televizyon izleyeceğini söyleyip içeri gitti. Ben mutfağı toparlarken Berna da yardım etti. "Berna". "Efendim". "Sevdiğin biri falan var mı?". "Yok". "Emin misin?". "Evet". "Öyle olsun bakalım".

Mutfakta işimiz bittiğinde birlikte içeri geçtik. Can televizyon izliyordu. Bugün keyfi yerindeydi. Berna'nın telefonu çalmaya başladı.
"Efendim"
"..."
"Bilmiyorum ki"
"..."
"Tamam. Söylerim"

"Abla". "Efendim". "Buse abla sana ulaşamıyormuş". Kaşlarımı çattım. Yukarı çıktım. Büyük ihtimalle yatak odasındaydı.

Tam da tahmin ettiğim gibi makyaj masamın üstündeydi. Telefonu elime aldığımda Buse'nin 24 kere aradığını gördüm. Hemen aradım. "Buse". "Derin niye telefonuna bakmıyorsun. Bir şey oldu sandım". "Telefonum odada kalmış da duymadım". "Derin"
"Efendim". "Bugün doktora gittik". "Ee". "Benim bebeğim 1 aylıkmış. Masal'ın bebeği de 2 aylıkmış". "Yani ikiniz de 1 aylık evliyken hamile kalmışsınız". "Evet". "Durumları iyi miymiş?". "İyiymiş iyiymiş". "Aman iyi olsun da gerisi önemli değil.". "Bugün ne yapacaksınız?". "Sanırım evde oturacağız. Berna geldi.". "Bize gelsenize". "Ay Buse her gün birlikteyiz. Evlendiğimden beri geziyorum". "Ne olucak sanki Derin. Yoksa bizi beğenmiyor musun?". "Yok Buse ya. Belki yarın gelirim". "Peki"
"Görüşürüz". "Görüşürüz".

Aşağı indim. Odada sessizlik hakimdi.
"Neden sustunuz?".  "Bilmem". 

Bende hepsine ayak uydurdum. Telefonla ilgilenmeye başladım.

"Kız Berna anlat bir şeyler. Ne dedikodular var".  "Derin".  "Efendim"
"Berna daha 10 yaşında. Hani öğretmesen mi böyle şeyler".  "Ya ne dedim şimdi ben".  "Dedikodu yaptırıyorsun".  "İyi Can bende sıkıntıdan patlayıp ölüyüm. Olur mu?".   "Derin ben öyle bişey mi dedim?".   "Tamam Can." Sonra Berna'ya döndüm."Evi gezmek ister misin?".  "Evet".  Ayağa kalktık.

Evin her yerini gezdirdim. 

"Beğendin mi?".   "Evet. Burası çok güzel.".  "Beğenmene sevindim".

"Derin".  Can'a baktım. "Acıktım".  Ayağa kalktım. Berna'da arkamdan geldi. Ne yapacağıma karar verirken Berna ile sohbet ediyordum.

Berna hala bıraktığım yerdeydi. "Berna".  "Efendim".  "Burada sıkıldın mı?".  "Biraz".  Canım yemek yapmak istemiyordu. "Gel benimle"
"Can".  "Efendim bitanem".   "Canım yemek yapmak istemiyor da. Acaba dışarda mı yesek".  "Olur. Hadi hazırlanın".   Berna'yı misafir odalarından birine gönderdim.

"Can".  "Efendim".  "Bişey mi oldu? Sabah gayet mutluydun".  "Bişey olmadı"   "Emin misin?".  "Evet".  "Peki".  Üstümü giyindim, saçımı yaptım, makyaj yaptım...

Hazır olduğumda aşağı indim. Beni bekliyorlardı. "Abla hadi".  "Geldim geldim".  "İki saat oldu".  "Siz ikiniz benden ne istiyorsunuz söyleyin bakalım".  "Hiiiiç" dediler aynı anda. Bende çok umursamadım. Evden çıktım. Berna önden arabaya bindi. Can bana yaklaştı ve kulağıma fısıldamaya başladı. "Ne istediğimi söyleyim mi?".  Ne diyeceğini anladığımda omuzuna vurdum. "Çok doyumsuzsun Can Sancak".  "Konu sen olunca doyamıyorum".  Ona gülümseyip arabaya bindim.

"Abla".  "Efendim".  "Senin evleneceğini hiç düşünmezdim". Güldüm "Neden?".  "Bilmem. Mesela sen günleri sevmezdin. Artık annemle günlere gidiyorsun".  "Hala sevmiyorum.".   "Ama sonuçta orada bulunuyorsun".   "Orası öyle". 

"Berna Buse ve Masal ablan hamile".
Berna önce bana baktı şaka mı yapıyorum diye sonra konuştu. "Ciddi misin?".   "Evet".    "Çok mutlu oldum. Keşke seninde olsa".  Can'da konuya dahil oldu. "Olur prenses.".   "Olursa ne kadar güzel olur. Teyze olurum"
Gülüştük.

Geldiğimiz yer güzel ve lükstü. Van'ın dürttüm. "Can annenler burada. Şu anda da bizi yanlarına çağırıyorlar". Can baktığım yere baktı. Gülümseyerek yanlarına doğru ilerledik.  "Merhaba".  "Merhaba. Otursanıza"  Bir şey deme ihtiyacı duymadan oturdum. "Kızım kardeşindi dimi?".  "Evet anne kardeşim Berna".   Şengül anne gerçekten güler yüzlü bir kadındı. "Arkadaşlarınızın eşleri hamileymiş".  Can 'evet' cevabını verdi. Bende su içmekle meşguldüm. "Ee torun ne zaman?".  Su  boğazıma kaçtı ve öksürmeye başladım. Can sırtıma nazikçe vurdu. "Anne biz daha yeni  evliyiz. Hem Derin'i utandırmasan"
"Bunda utanılacak ne var ki?".  Şengül anne ne kadar güler yüzlü olursa olsun biraz patavatsızdı. Yemekler söylendi. Beklerken Berna ile sohbet ediyordum. "Berna".  "Efendim".  "Tuğba teyzem ne yapıyor?".  "İyi Feyza abla ile uğraşıyor".  Bu arada Feyza benim kuzenim.17 yaşında çok güzel bir genç kız. "Onlara da gitmem lazımda bir türlü gidemedim".   "Abla onlar da seni sorup duruyor. Onlara gitmedin diye sana kırgınlar".  "Eyvah eyvah. Bari buradan çıkınca onlara gidelim".  "Bence de".  Can'a doğru yaklaştım. "Can".  "Efendim".   "Buradan çıkınca Tuğba teyzemlere gidelim".  "Tamam".

✓✓✓✓✓✓✓✓✓✓

Yemeğimizi yemiştik. Şengül anneden de izin isteyip Tuğba teyzemin yanına geldik. Masal ve Alp de buradaydı. Biz kızlarla mutfağa gittik."Derin abla düğünde çok güzel olmuştun"   "Sende çok güzel olmuştun Feyzacım".   "Ee evlilik nasıl gidiyor".  "İyi teyze. Sende anneanne oluyorsun".   "Teyzecim yaşlandım artık".   "Aa teyze sen mi yaşlandın".  "Tabi yaşlandım. 40 yaşındayım".  "Aman ne teyze. Yaşın 40 olabilir ama ruhun ve görünüşün 18".  Güldüler. "Masal".  "He".  "Bebek falan nasıl gidiyor?".   "Ay aynı kız. Hiçbir değişiklik yok".   "Bişey diyeceğim. Buse biraz keyifsiz mi?"
"Bana da öyle geldi. Doktora gittiğimizde fark ettim.".   "Bana bize gel falan dedim. İsteksiz geldi sesi bende belki yarın gelirim dedim".  "Aras ile falan mı kavga etti acaba".  "Olabilir".  "Dur ben bi' arayım."
Telefonumu çıkarıp Buse'yi aradım.
"Efendim".   "Ne yapıyorsun nasılsın"
"İyiyim sen".  "İyi. Buse sana bişey soracağım".  "Sor".  "Bir şey mi oldu. Canını sıkacak türden.".  "Hayır".  "Bana yalan söyleme".  "Aslında evet oldu".  "Dökül".  "Dila Aras'a eski sevgilisini gösterdi. 'Keşke bununla evlenseydin' dedi. Ben de mutfaktaydım seslerini duydum".  "Buse sen yanlış anlamış olmayasın. Çünkü Dila'nın böyle bir şey diyeceğini sanmıyorum".  "Hayır Derin. Kulaklarımla duydum".   "Boşver ya sıkma canını".   "Nasıl sıkmayım ya".  "Bak çok streslenme. Bebeğe bir şey olur".   "Tamam tamam".   "Bay".  "Bay". 

"Ne olmuş".   "Dila Aras'a eski sevgilisini göstermiş. 'Keşke bununla evlenseydin' demiş".   "Dila".   "Evet"
"Neden böyle bir şey demiş olabilir ki?".  "Bilmiyorum. Bu konuyu Dila ile konuşalım".   "Bence de". 

Biraz daha sohbet ettikten sonra kalktık.

Eve geldiğimizde saat geç olmuştu. Berna için misafir odalarından birini hazırladım. Onu yatırdıktan sonra. Odamıza çıktım. Can yatmıştı. Bende üstümü değiştirip yattım. "İyi geceler"
"Sanada".

Bugünde gayet normal ve sıkıcı geçti. Eskiden yani 18 yaşındayken ne kadar deli dolu olduğunu anımsadım. Hiç yerimde durmazdım. Şimdi anlıyorum insanın en güzel zamanları lise çağlarında oluyormuş...

DERİNHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin