Emreşek

2.1K 159 27
                                    

Medya:Buğra Atahan

     Sabah gözlerimi açar açmaz karnımın üzerinde bir ağırlık hissettim. Gözlerimi yarım yamalak açmaya çalışırken elimle karnımın üstünde ki şeye dokundum. Bacak mıydı lan o? Hızla uzandığım yerden ayağa kalkıp yanımda yatan angusa baktım. Mahmud'u gördüğümde hafif şaşkınlık yaşasam da o olduğuna şükrettim. Mazallah Emre falan olabilirdi de yani. Ne de olsa dün akşam bizdelerdi. Yanıma gelip uzanmış olabilirdi yani.

     Üzerimde dün akşamdan giydiğim kıyafetler vardı. Yorgunluktan üzerimi bile değişmeye erinmişim o derece yani.

     Mahmut salyalar akıtırken omuzundan dürtüp "Şşşt Mahmud. Kalksana be." dedim.

     Homurdanarak yastığıma iyice gömüldü. Kesin yine uykusunu tam alamadı.

     Tekrar dürttüğümde boğuk bir sesle "Yat karı. Daha saat erken." dedi. Ne diyor lan bu? Karı ve ben mi? Artık rüyasında gelecekteki karısıyla ne fanteziler yaşıyorsa beni karısı sanıyor.

      "Mahmut beni deli etme de kalk." dedim.

     Onu kolundan tutup çeksem de yok. Hayvan gibi yayılmış hayvan. Son bir kez daha çekmeye çalışınca içeri annem ve Ayça girdi.

     "Günaydın kanka.'' Ona gülümseyerek baktım. Bugün güzel mi olmuştu ne? Gerçi Ayça her haliyle güzel. Açık kahve saçları kahve gözleriyle gerçekten güzel bir kız. Sadece biraz huyları değişik. Canı sıkıldığında kendi kabuğuna çekilir sessiz kalırdı. Ama işine geldiğinde de öyle bir konuşur ki insanı kendinden bezdirir yani. Ayça'ya görünmeyen kalplar attıktan sonra Mahmud'u tekrar çekmeye çalıştım.

     " Oynaşma kız. Akşama hallederiz o işi." dediğinde annem meşhur terliğini Mahmud'a fırlattı. Eee haklı kadıncağız. Benim de kızıma biri sulansa vallaha daha beterini yaparım. Tam isabet. Terlik Mahmud'un poposunda ki yerini alırken ufak bir 'Ah!' sesi çıktı.

      "Şey Havva teyze vallaha benim bir suçum yok. Rüyamda sarı kızımı gördüm de." Mahmut anneme özür diler gibi baktıktan sonra annem konuşmaya başladı.

      "Aranızda bir akıllı var. O da Mert oğlum vallahi." dedi. Ayça hemen karşısına geçip "Darılırım teyzem. Olur mu öyle?'' dedi. Annem onu kollarıyla sararken yataktan kalktım.

      Mert odama girdiğinde Mahmud otuz iki diş gülümseyip " Havva teyze. Mert miydi akıllı olan?'' dedi. İyi dedi vallaha. Çünkü Mert'in elinde annemin yaptığı nefis poğaçalar vardı.

     "Ya rabbel alemin. Millet deliye hasret biz akıllıya." Annem bizi teker teker süzerken zaman kaybetmeyip banyoya geçtim. Rutin işleri bitirdikten sonra tekrar odama geçtim. Annem gitmişti. Ayça masamda ki kitaplarla uğraşırken Mahmud Mert'in elinde ki poğaçayı almaya çalışıyordu.

     Dolaptan formamı alıp Mahmud ve Mert'e baktım.

     "Hadi siz çıkın. Üzerimi değiştirdikten sonra geliriz biz de." dedim.

     Mahmut kokoşlar gibi Mert'in koluna girip "Ay hadi gidelim. Bunun odasına kalmadık. Hasbam." dedi.

    İkisi odadan çıktıktan sonra hemen üzerimi değiştim.

     "Ayça gel saçımı ör."

     Ayça yanıma gelip saçımı örmeye başlayınca kaç gündür kafamda dönüp dolanan soruyu sordum ona. Sormazsam bir yerlerim falan şişecekti yoksa.

     "Ayça Buğra'yla sen hayırdır?'' dedim maço erkekler gibi.

     Benden böyle bir soru beklemiyor olacak ki yüzü aniden bir kasıldı. Afallamışa benziyordu.

Kod Adı:HödükHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin