Hazel'le Karışmış Emre!! (Son) ♥

783 53 13
                                    

Medya; Mahmud

     "Hadi abi gidelim ya. Vallahi geç kaldık ha." Abim sağolsun iki saattir bir bavul hazırlayacak. Vallah ben kız olmama rağmen beş dakika da hazırlandım. Dora da hazırlanmıştı sadece abim kalmıştı. Ama bu yok şunu koyayım yok bunu. Ben de insanım yahu. Bugün Mahmud'ların yaylasına gidecektik. Aslında yarın gidecektik ama ani bir karar değişikliğiyle bugün gitmeye karar verdik. Benim niyetim Emre'yle gitmekti. Ay pardon sevgilimle gitmekti diyecektim ama ağız alışkanlığı işte. Ben bile hâlâ olayın şokundayım. Ben şu an Emre'yle sevgiliyim değil mi? İnanmak zor geliyor ya.

     Bugün çok şey yaşadım ama en güzeli de Emre'yle yaşadığım da. İlk başta biraz gerilsek de sonu güzel bitmişti Allah'tan.

     "Hadi güzellik gidelim." Annemleri öpüp küçük bavulumu aldım. Sporlarımı giydikten sonra çok şükür ki evden çıktık. Emre'ler başka bir arabayla gelecekti. Başka derken daha cool bir arabayla. Çünkü biz traktörle gidecektik. Bildiğimiz traktör. Hani şu kaba görünümlü ama eğlenceli olan arabayla. Köye böyle gitmemizin sebebi tabi ki Mahmud. Böyle daha eğlencelimiymiş de. Mahmud'un annesi önden köye gittiği için kafamız rahat bir şekilde gidebilrdik. Eğer o vicdansız karı da bizimle gelseydi üç ölü iki yaralıyla eve dönerdik. O derece yani.

     Abimin arabasına binip traktöre bineceğimiz yere doğru yol aldık. Traktöre bineceğimiz yer biraz uzaktı. Köye gideceğimiz yolun oradaydı. Oraya kadar kendi arabamızla gidecektik.

     Yolun köşesinde Mahmud, Ayça ve Mert'i de aldık.

     "Traktörü ben süreceğim haberiniz olsun. Kızlara hava atacağım." Ah be Mahmud. Ne zaman bu kız sevdandan vazgeçeceksin. Hem yanımızda Sara da yok ki ona hava atsın. Kız olarak biz vardık. Bize de hava atacak değil ki?

     Ben tam konuşacakken abim konuştu. "Oğlum hangi kıza hava atacaksın lan?" Aferin abi. Lafı ağzımdan aldın ya. Kimin abisi değil mi?

     "Ayşe'ye." Ney? Ayşe mi? Hangi Ayşe. Hani şu Fatma Ayşe ikilisinin Ayşe'si mi?

     Abim hariç hepimiz "Hangi Ayşe?" diye sorduk. Biz Sara demesini beklerken o Ayşe demişti. Sara'ya ne oldu ki?

     "Onu da çağırdım."

     Ayça hemen araya girerek "Sakın Fatma'yı da çağırdım deme yırtarım seni." dedi. Kıskançlık başa bela. Bak bana ben hiç Emre'yi kıskanıyor muyum? O beni kıskansın.

     Mert suskunluğunu bozup "O kâğıt değil arkadaşım bil istedim." dedi. İğrençsin Mert. Vallah iğrençsin.

     "Komikti kanka." Mahmud'la Mert anıra anıra gülerken Ayça ateş saçan gözlerini Mahmud'a sabitledi. Mahmud bunu görür görmez anırmasına son verip "Tabii ki de onu çağırmadım.'' dedi. Ayça derin bir nefes alırken ben Mahmud'da oluşan Ayşe sevdasını merak etmeye başladım. Önce Ayşe'yi öptü sonra da yaylaya çağırdı. Yoksa bu haller Sara'dan vazgeçtiğinin belirtileri mi? Allah'ım inşallah ya. Zaten hiç sevmem o çakma sarıyı.

     ''Sara'dan vaz mı geçiyorsun?" dedim. Merak ediyordum doğrusu.

     Ciddi bir hal alıp arkasına yaslandı. Ve Mahmud Style başlar.

     ''Deniyorum. Ayşe'yi öptüğümden bu yana Sara fazla aklıma gelmiyor. Gelmesin de zaten. Ne bileyim değişik bir şey oldu ya.'' Anam ne öpücükmüş be. Bizim vazgeçtirme çabalarımıza bin bastı ya. Vay be Ayşe. Ben seni imanlı bilirdim. Tamam öpebilirsin ama dudaktan öpmek nedir abi. Sapık. Şimdi Emre benden böyle bir şey istese acaba ben yapar mıyım? Yapmam herhalde yaa.

Kod Adı:HödükHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin