~Sevgilim~

995 95 40
                                    

Medya: Hazar (Okuyunca kim olduğunu anlarsınız.)

Arkadaşlar. Asya karakter olarak 1. Numara seçildi.
İyi okumalar.

Hazel'den...
     Herkes Ahmet'in evine gitmişti ama benim canım sıkkın olduğu için gitmek istemedim. Bizimkiler ne kadar ısrar etse de kabul etmeyip yürüyerek eve gideceğimi söyledim.

      Möcüğün yaptığı itiraftan sonra canımın böyle sıkkın olması normal tabi. Ben ne bekliyordum ki zaten. Beni sevmesini. Kimi kandırıyorum ki. Evet beni sevmesini bekliyordum ama boşuna beklemişim.

     Emre kimi seviyordur ki acaba? Hem de bu kadar güzel kimi seviyor. Saçlarını toplayacak kadar. Benim de her gün saçımı çekiyordu. Ama sevdiği kızın ki gibi toplamıyordu. Sadece eğlenmek amacıyla işte.

      Dalgın dalgın yürürken taşa takılıp yere düştüm. Oha be. Hayvan kadar taşı kim buraya koyar ki? Te Allam ya.

       Ellerimi birbirine vurup üzerindeki tozu sirkeledikten sonra ayağa kalktım. Kalktım kalkmasına ama karşımda Merih'i görünce bir an lanetler okudum kalktığıma. Bilseydim karşında böyle bir anadolu şizofreninin olduğunu vallahi de kalkmazdım ya.

     Otuz iki diş sırıtırken yoluma devam etmeye çalıştım. Ama nafile. Kolumdan tutup beni tekrar karşısına getirdi. Ne istiyor yine acep?

      Tek kaşımı kaldırıp "Ne var?" dedim.

     "Hiç. Çok güzelsin." Evet canım biliyorum. Kendim diye söylemiyorum ama çok güzelimdir. Ne? Bir dakika bir dakika. Merih bana çok güzelsin mi dedi? Hayır ya. Demiş olamaz değil mi ama? Bu çocuk ne ara bu kadar açık sözlü oldu ki. Eskiden sadece bakıyordu. Bakış da ne bakış ama. Tıpkı bir sapık gibi bakıyordu ya. Ama şimdi iltifat da etmeye başladı. Allah'ım yoksa bu şizofrenin delirme aşamalarından biri mi? Eğer öyleyse hemen buradan kaçmam lazım.

     Merih'in şeyine diz kapağımı geçirip direk ters yöne doğru koşmaya başladım. Allah'ım mal gibi geldiğim yolu şimdi mal gibi tekrar yürüyorum. Buna adalet denir mi ya?

     Merih ne yapıp edip yine peşimden gelmeye başlayınca daha hızlı koşmaya başladım. İnşallah yakalayamaz ya. Vallahi ben bu tekin olmayan tekinsizden çok korkuyorum.

     Sokağı dönerken birden birine çarptım. Afallayıp geriye doğru sendeleyecekken belimden tutup beni kendine çekti. Şaşkınlığımdan mı yoksa korkumdan mı bilmiyorum ama çarptığım çocuğun boynuna kollarımı doladım. Birine bu denli yakın olmak hoşuma gitmiyor ama ne yapayım. Refleks olarak bu şekle girdim. Yoksa bilerek kasıtlı bir şey yapmadım yani.

     Çocuğa dik dik bakmaya başladım. O da bana  bakıyordu ve aynı benim gibi gözlerinde şaşkınlık taşıyordu. Eee ne yapsın garibim karşısına benim gibi tatlış bir kız çıkmış. Şaşırmasında ne yapsın?

     "Ne oluyor burada?" Hı, bende diyordum ki Merih öcüsü nerede kaldı? Çıkacağı yeri iyi biliyor orangutan götü.

     Hemen kendimi toparlayıp çarptığım çocuğun hemen yanında yer aldım. "Sana ne Merih." Aynen. Çok güzel bir cevap. Böyle devam et. Devam et etmesine de bu insan sevmeyen ya bize veya yanımdakine bir zarar verirse. Belli olmaz vallahi.

Kod Adı:HödükHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin