Serseri

Şimdi Gitme Vakti

Hazal ağzını bağırmaması için tutan elin yüzünü görmek için yavaşça döndü.Gözleri büyümüş ve Deniz'i görmesiyle heyecanı,mutluluğu artmıştı. Fısıltıyla onu nasıl bulduğunu sorduğunda Deniz eliyle susması için hemşirelerin sus işaretini yaptı.

"O nerede?Seni kaçıran o pislik nerede Hazal?" dedikten sonra Deniz'in gözlerini bürümüş öfkeyi gördü Hazal. Gözleri adeta ateş edercesine Boran'ı arıyordu. Belinde fark ettiği silah Hazal'ın endişesini daha da arttırmıştı.

Sana söylemem gereken şeyler var Deniz.Ama şimdi buradan gitmeliyiz.

Ondan intikamımı almadan hiçbir yere gitmem.Seni kaçırmanın hesabını verecek.

Emin ol öğrendiklerinden sonra onu öldürmek istemezsin ya da istersin bilmiyorum ama önce sana söylemeliyim.Bu seni de Sarp'ı da Boran'ı da ilgilendiriyor.Evin içinde adamları dolu zaten hadi gidelim buradan.

İçeriden tıkırtılar geliyordu.Galiba adamlardan biri yaklaşıyordu.O sırada kapıda Sarp da belirdi.

Hadi gelmiyor musunuz? Abim yarım saat içinde eve geri döner.Gidin buradan.Hazal bunu senin için yapıyorum bilmiş ol.Deniz onu güvende tut.Benim kadar sevdiğini biliyorum başına bir şey gelmesin.Ben de abimin neden böyle bir şey yaptığını öğreneceğim.

Sarp ben neden yaptığını öğrendim.Sana da söylemem gereken şeyler var.

Tamam o zaman siz arabaya gidin ben şu gelen adamı oyalayayım.Size yetişirim.

Deniz ve Hazal arabaya giderken Sarp da Hazal'ı arayan adamı oyalamak için mutfakta bekliyordu. O sırada Deniz ile Hazal da arabaya varmıştı. Deniz hâla öfkeli bir o kadar da meraklı Hazal'ın ağzından çıkacak sözleri bekliyordu.

Hazal umarım şuan beni durdurman için geçerli bir sebebin cidden vardır.Söyle bakalım neymiş bu mesele.

Senin geçmişin Deniz.Neden çıktığını bilmediğin yangının sebepleri..Bunu sana nasıl söyleyeceğimi  bllmiyorum. Öğrendiklerim hayatını alt üst edebilir.Ama hep yanında olacağım bunu bil tamam mı?

Söylesene Hazal neymiş hayatımı alt üst edecek olan.

Boran gibi intikam peşinde başkalarının peşinde koşmandan korkuyorum.Yeniden karanlığa dönüp benden uzaklaşmandan korkuyorum.Aslında sana söyleyeceğim şey hem sevinip hem de nefret edebileceğin bir şey.Sana hem dost hem düşman vermiş olacağım.O yüzden bu korkularım.Senin kadar Sarp'ı da etkiliyor bu olay o gelsin birlikte konuşuruz şimdi çok yorgunum hadi gidelim buradan.

Hazal sözlerini tamamlayıp ona hala cevap bekleyen bakışlarla bakan Deniz'e dönüp sarıldı. Yorulmuştu. Artık nefes almak ve dünyaya karşı tüm haksızlıkları isyanlarıyla bağırmak istiyordu. Hep arada kalıp meselelerle uğraşmaktan yorulmuştu. Onun bir hayatı vardı eskiden. Monotondu belki ama yaşıyordu yine de mutluydu. Son bir yılda hayatı, benliği her şey alt üst olmuştu. Normal bir insanın yaşamayacağı kadar çok şey yaşamıştı. Deniz onu tamamlayan yarısıydı. Geriye ondan başka kimsesi de kalmamıştı. Onu da bu belalar arasında kaybetmekten korkuyordu. Onun kadar Deniz de çekmişti.Üstelik o çocukluğundan beri de çekiyordu.

"Beni nasıl buldunuz?"dedi Hazal. 

Sarp bizden yana olunca abisinin mekanlarını bulmak zor olmadı.

Onun sana yardım edeceğini düşünmezdim.

Bana değil sana etti zaten.Ne kadar nefret etsem de ilk defa seni önemsemesi bir işe yaradı.