Umut

1.4K 43 58
                                    

Şimdi olmaz, diyordu Hazal.Gözlerine bakıyordu Deniz'in... 'Gidemezsin Deniz,savaşmak zorundasın.Kalıp savaşmayacak mısın?'

'Senin için hep savaştım Hazal.Aşka inanmayan beni aşka inandırdığın için çok teşekkür ederim sana.' Cümleleri ağzından dökülürken o kadar zorlanıyordu ki..Son anlarında bile Hazal'ın gözlerinin içine bakıyordu Deniz. 'Ben senii çook.. ah' deyip durakladı.

'Zorlama kendini dayan Deniz.' dedi Hazal. Kan akıyordu beyaz gömleğinden. Gülümseyip dik durmaya çalıştı ve tekrardan aldı cümlesini... 'Çok seviyorum.' döküldü dudaklarından. 

'Deniz gidemezsin burada kal, benimle kal...' dedi Hazal giderek soğurken Deniz'in bedeni...

'Bana birini hatırlattın; soğukta üşürken rüyalarıma giren annemi...' diye sayıklıyordu. 

'Benimlesin!' deyip ayık tutmaya çalışıyordu Hazal. Ambulansın gelmesine çok az kalmıştı. 

'Se..ninle..y..'derken gözleri kapanmıştı. 

'Hayırrr Deniz gidemezsin,beni tek bırakamazsın,Deniz kaldıramam,yapma Deniz!' derken gözleri kapanmıştı. Derin bir uykuya dalmıştı. Hazal gözyaşlarının sıcaklığını onun yüzündeki soğuklukta hissetmeye başlamıştı. 'Denizzz!' diye feryat kopardı. Onu öldü sanmasıyla bayılması bir olmuştu. 

Bir rüyadaydı Hazal; ilk buluştukları yerde Deniz'i ilk kez o olarak tanıdığı çatı katında onun sesini duyuyordu. O titreyen sesini ruhunda ilmek ilmek hissediyordu. Nefretten doğan aşklarını düşündü. Yavaş yavaş sesine doğru gidiyordu. Onu ilk tanıdığı Deniz olarak değil şimdi aşkla baktığı Deniz olarak görüyordu. Deniz Hazal'ın yüzünü okşadı gitarını bir kenara bırakıp...

'Sen ve ben, kimseyi zarar vermeden sadece birbirimizi severken şimdi yok oluyoruz.Yine de o kadar güzel ki...Seni hak edecek ne yaptım ben?Neden kendini benimle harcıyorsun?' dedi birden.

'Sen benim sahip olduğum tek şeysin.Sen bana kalan tek bağsın. Özgürlüğüm,geçmişim,geleceğim, günümsün. Yaşama sebebimsin. Sen olmasan ben şimdi ölmüştüm.'

'Aşk abartılmış bir şey Hazal.Fazla değer verme aşka.Aşk bir rüya.Ben değersiz biriyim.Ben kimim ki?Güçlü kal Hazal. Aşk için değil,kendin için mücadele et.'   

'Sen benimle kalmayacak mısın?Sen bizim için savaşmayacak mısın?Sen beni senden iterken beni korumaya çalışmıyor musun?Aşk değersiz ise bana kendi değersizliğini ver. Sadece benim kalbimde kalsın. Kal de beni bırakma de.'

Aniden o günkü deprem başladı yine. Yer sarsılıyor, eşyalar savruluyor, duvarlar kırılıyordu. Yavaş yavaş her şey yok oluyordu. Ama o günkü korku yoktu Hazal'ın içinde.Tek korkusu Deniz'i kaybetmekti.

'Gitmelisin Hazal,vakit dolmak üzere.' diyordu üzgün bakışlarıyla beraber.

'Seninle burada yok olsam da seni bırakmam Deniz Taşkıran.' deyip ellerine sarılıyordu Hazal. 

'Sen kimsin Hazal?Sen benim tanıdığım o güçlü kız değil misin?Sen beni yola getiren o zeki kız değil misin?Sen kendini koruyan cesur kız değil misin?Bizim için gitmen gerek Hazal.Bizim için gidip mücadele etmen gerek.' dedi,yavaş yavaş soğuyordu elleri. Etraf yok oluyordu depremle beraber.Hazal'ın ise tek dikkati onun gözlerindeydi.

'Sensiz yaşayamam, Deniz Taşkıran kaldıramam.'

'Ben seni çok seviyorum' dedi ve Hazal'ın karnına baktı.Etraf kararırken  Hazal'ın karnından bir ışık öyle çok parlıyordu ki etraf bembeyaz oluyordu. Deniz ise gözünden yok olmaktaydı. Etrafı göremiyordu artık Hazal.

SerseriHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin