Bugün Hazal'ın İstanbul'da ilk günüydü... Babasının işi yüzünden oturmayan düzenleri belki de en çok onu etkiledi. Ilk ayrıldıkları yerlerde bir sürü arkadaşı vardı. Özellikle Kübra'yı çok seviyordu. O kadar çok üzülmüştü ki ordan oraya giderken; bir çocuğun oyunu bozulursa ağlardı onunsa hayatı kökten değişiyordu ama yapabildiği tek şeydi susmak...
İşte o zamanlar bir karar aldı Hazal, çevresindeki insanlara bağlanmayacaktı. Hayatını nötrlemektense kendisini soyutlaştırmayı seçti. Her zaman güçlü durduğunu gösteren bu etki aslında onu yalnızlığa ve mutsuzluğa sürüklemekten başka bir şey yapmadı.
Şimdi ise belki de tüm bu tabularını yıkıcak olan kentteydi: İstanbul.. Hazal'ın tek hayaliydi vazgeçemediği... Ona göre buraya gelen herkesin bir amacı, hayali mutlaka vardı; hiç kimse burada boş yaşamaz, her zaman hayatına bir şey katardı. Peki kimdi o? Hazal,Hazal AYSİMA. Burda geçmişi belki değişicek belki de aynı kalıcak bir kızın ve adamın serüvenleri olucak, hayaller şehri İstanbul kim bilir onları nereye sürükleyecek?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Serseri
Teen FictionBir gün bir şehre bir yabancı gelir ve kader çarkı yeniden çevrilir. Hayattan aldığın her ödül senden bir bedel alırken kaderini değiştirebilir misin? Geçmişin gelecekle bağındasın, isteklerin uğruna ödeyeceğin bedellere hazır mısın? (Not: Bu kitapt...