Kantin ( Düzenlendi)

22.6K 729 24
                                    


Bir sonraki dersin bitiminden sonra Eylül ve Gaye ile birlikte kantine indim.Kendime bir kahve ve bir çikolata aldım. En kuytu yere geçip oturduk kızlarla. Eylül birden ''Nerden tanışıyorsunuz bu çocukla Övgü?''diye sordu. Anlaşılmıştı, bu işin peşini bırakmayacaklardı. Hiç bir şeyi bu kadar uzatmayan Eylül bile bu konuyu bu kadar didikliyorsa, anlatmaktan başka çare yoktu bana.

''Çocukluk arkadaşım.'' dedim isteksiz bir şekilde.

''Yanlış hatırlamıyorsam, Kerim ve Çağan da çocukluk arkadaşındı. Onlar tanıyorlar mı bu lacivert kapüşonlu çocuğu?'' diye sordu.

''Evet, hepimiz ilkokulda aynı sınıftaydık.'' dedim.

''İlkokul... Çocukluk yılları. Baya eskiymiş gerçekten.'' dedi Eylül.

''Biraz tuhaf bir çocuk...'' dedi Gaye ve hemen Eylül'e dönerek konuşmasına devam etti.

''Şu aslan ve kedi mevzusu pek hoşuma gitmedi. Bir şeyin peşinde. Eminim ki bu okula senin için geldi Övgü. Ama senden neden intikam alsın?'' diye sordu Gaye.

 ''Bu konuya açıklık getirmeliyim ki, yanlış anlaşılma olmasın. Benim Berkin'e karşı hiçbir ilgim yok. Evet, şaşırdım fakat sebebi ondan hoşlanmam değildi. Zaten ilk görüşte kimse kimseden etkilenemez ve benim kalbim dolu. Kendimce bazı sebeplerim vardı. Onun özellikle bu okula gelmesi beni şaşırttı. Hepsi bu. Daha sonrasize detaylı her şeyi  anlatırım.'' dedim.

Masada uzun bir süre sessizlik oldu. Saatime baktığımda dersin başlamasına bir dakika kalmıştı.

''Kızlar! Ufaktan kaçalım isterseniz. Ders birazdan başlayacak.'' dedim.

Hep beraber masadan kalktık. Sınıfa doğru ilerlemeye başladık. Merdivenlerden yukarı doğru çıkarken  arkamızdan gelen sese doğru döndük.

''Ooo, Övgü! Uzun bir süreden beri görüşmüyoruz.Bir merhaba yok mu?'' dedi Berkin gevşek bir tavırla.

''Kaç senelik arkadaşız! İnsan bir selam verir, alındım vallahi.'' dedi Eray. Berkin ve salak tayfası aynı anda kahkaha atmaya başladılar.

''İnsan, insana selam verir. Sizde insan olmadığınıza göre selam vermeye lüzum yok!'' dedim. Bu sefer de ben ve kızlar aynı anda kahkaha attık ve yolumuza devam ettik. Sınıfa girdiğimizde Eylül, ''Berkin'in yanındaki, sana laf atan çocuğun adı ne Övgü?'' diye sordu saçlarının ucuyla oynayarak.

''Önce lacivert kapüşonlu çocukla ilgilendin, sonra gördün güzelim esmer çocuğu, şimdi ona sullanıyorsun! Sen de az değilsin Eylül he!'' dedi dalgayla Gaye.

Eylül, dudak bükerek ''Ne alakası var, merak ettim sadece!'' dedi Gaye'ye ve tekrar bana dönerek '' Eee Övgü, kim o?'' diye tekrardan sordu Eylül ve bana göz kırptı.

''Eray. O da ilkokuldan.'' dedim bıkkın bir sesle.

''Böyle yakışıklı arkadaşların var ve sen bizi tanıştırmıyorsun.'' dedi Eylül gülerek.

''Arkadaşım değil. Bir zamanlar aynı sınıfta olduğumuz için mecburi tanıdığım birisi sadece. Tıpkı Berkin gibi. Hadi sıramıza geçelim artık.'' dedim konuyu kapatarak.

''Çok dikkat ettim de işi gücü seninle uğraşmak. Azevvel yaptıkları hareket, çok seviyesizceydi bence.'' dedi Gaye.

''Zeka seviylerine göre davranıyorlar.'' dedim sinirle. Eylül gülmemek için kendini zor tuttu.

Bir süre sonra Berkin ve arkadaşları, öğretmen ile aynı anda sınıfa girdi. Dersimiz edebiyattı. Bu öğretmeni çok seviyorum.

''Merhaba arkadaşlar! " dedi öğretmenimiz ve sınıfı şöyle bir süzdü.

SAPLANTI: İlk AşkHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin