(Eylül'ün ağzından)
Övgü'yü günlerdir teselli etmekle meşguldum. Bu zor zamanında ona destek olmaya çalışıyordum. Bir yandan Çağan, öte yandan ben, ne söylersek söyleyelim olanlardan kendisini sorumlu tutuyordu.
''Ya canım, niye böyle yapıyorsun? Ben de senin yerinde olsaydım ona bir ders verirdim. Bunu hak etti.'' dedim.
''Ama yaptığım şey çok ağır oldu. Zaten babasıyla arası çok kötü. Zor zamanlar geçirdi. Bir de ben vurdum ona.'' dedi üzülerek.
''Aldatması mı gerekiyordu seni? İyi o zaman, her babasıyla arası kötü olan, aldatsın sevgilisini! Haklı yani Kerim, öyle mi Övgü?'' dedim.
''Hayır, ama ondan bir şey saklamasaydım, bana kızmayacaktı.'' dedi.
''Saçmalama, bu bir bahane değil!'' dedi.
''Çağan ile Berrin'in de arasını bozdum zaten.'' dedi.
''Sen bozmadın. O çocukla arasını kendi bozdu. Kuruntuları ve davranışlarıyla soğuttu çocuğu kendisinden.'' dedim.
''Diyorsun..'' dedi inanmaya çalışarak.
O sırada telefonum çaldı. Eray, beni arıyordu.
''Canım, Eray beni arıyor şimdi. Sonra konuşsak olur mu?'' diye sordum.
''Tamam canım. Sen konuş Eray'la.'' dedi Övgü.
Övgü'yle konuşmamı kapatıp Erayınkini açtım.
''Birtaneem.'' dedim mutlu bir ses tonuyla.
''Eylül'üm. Bana okulu bile sevdiren güzellik. Ne yapıyorsun bakalım?'' diye sordu.
''İyiyim. Karşımda televizyon açık. ''Selvi Boylum Al Yazmalım''ı seyrediyorum. Kadir İnanır ile Türkan Şoray'ın aşkı öyle kalbime işledi ki gözlerim iki çeşme ağlıyorum.'' dedim.
''Özellikle İlyas'ın ''Sevgi neydi? Sevgi emekti! demesi yok mu?'' dedi.
''Aaay eveeet!'' dedim.
''Oooy kıyamam sana kuzum. Seninle çamlıca tepesinde buluşalım bugün istersen. Sana yeşilçam filmi çekeyim orda. Başrolleri sen ve ben olsun.'' dedi gülerek.
Güldüm. ''Olur .'' dedim.
''Tamam, hazırlan. İki saat sonra Çamlıca Tepesinde buluşuyoruz o zaman!'' dedi.
''Ciddi misin sen?'' diye sordum şaşırarak.
''Evet, ciddiyim. Unutma, iki saat sonra.''dedi ve telefonu kapattı.
Gülerek annemlerin yatak odasına girdim ve çekmecesini açtım. Kırmızı bir tülbent aramaya başladım. Annem'in al yazmasını takıp öyle gidecektim tabiiki oraya.
-2 saat sonra-
Geldiğimde, Eray gelmişti çoktan. Elinde kırmızı güller vardı. Hızlıca annemin al yazmasını başıma bağlayıp koşarak boynuna sarıldım.
''Vay mavi gözlü Türkan ha!'' dedi gülerek Eray.
''Yeşilçam filmi çekmeyecek miydik? Gerçekçi olsun istedim.'' dedim gülerek.
''Al yazmalı Eylül'e al al güller.'' dedi gülümseyerek. Elinden gülleri alıp kokladım. ''Çok güzeller!'' dedim.
''Senin gibi.'' dedi ve göz kırptı. Birden ilk ağaca doğru koşmaya başladım gülerek. O da arkamdan koşmaya başladı. Koşarken kahkaha atıyordu. Ağacın arkasına saklandım. O da öteki tarafına geçip sanki beni yakalamaya çalışıyormuş gibi yaptı .Ben sağa kaydıkça, o soldan beni yakalamaya çalışıyordu. Ben sola doğru kaydıkça , o da sağdan beni yakalamaya çalışıyordu. En sonunda beni yakaladı. Ağaç ile bedeni arasına aldı beni ve sol elini yanıma koydu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SAPLANTI: İlk Aşk
RomanceSaplantı serisinin ilk kitabıdır. BU HİKAYE GERÇEK,YAŞANMIŞ BİR HAYATTAN İLHAM ALINARAK KURGULANMIŞTIR.BU HİKAYENİN KARAKTER İSİMLERİ HAYAL ÜRÜNÜ OLUP,KARAKTERLERİ GERÇEKTİR. Aşk, Hayal Kırıklığı ve İhanet... Saplantı'nın ikinci kitabı: https://my...