Gizli Numara ( Düzenlendi)

18.6K 609 31
                                    




Akşam eve dönünce Eylül'ü  aradım. Bu gizli numara mevzusunu ona anlatmalıydım.

''Nasıl yani? Şimdi de gizli hayranın mı var? Sana ne yazmıştı tam olarak?'' diye sordu bir solukta Eylül.

''Evet, bir o eksikti zaten. 'Seni sensiz özledim' yazmış bana. Ne saçma bir laf!'' dedim.

''Vaaay. Seni çok özlüyor ama sen onu özlemiyorsun. Çünkü onun kim olduğundan haberin bile yok! Platonik yani! Bunu demek istemiş. Çok romantik!''dedi Eylül.

''Eylül sen takıla takıla buna mı takıldın yani? Yengeç burcu musun yoksa balık burcu mu? Eğer dalga geçiyorsan, dalga geçmeyi bırak, Eylül! Bunu kim yapabilir? Çevremde herkes sevgilim olduğunu bilir ve bizim sınıftaki çocuklar asla böyle bir şey yapmaz!'' dedim sinirlenerek.

''Evet, çevremizdekilerin hiçbiri,  sevgilisi olan bir kıza böyle bir şey yapmaz. Ama sen de fazla büyütüyorsun sanki bu olayı? Ne var yani, birisi senin gizli hayranındır ve bunu daha fazla içinde tutmak istememiştir belki?''dedi umursamaz bir ses tonuyla Eylül.

''Konu, benden hoşlanması değil zaten. Konu, şüphelendiğim kişinin, o mesajı atıp atmaması.''dedim gözlerimi devirerek. Of, bu kız beni hiç anlamıyor!

''Eee kim olabilir ki? Yaaani... kimden şüpheleniyorsun?'' diye sordu Eylül meraklanarak.

''Yanlış numaraya atmıştır belki.'' diyerek konuyu kapattım. Kanıtım yoktu. Olayı büyütmekten vazgeçmiştim.

''Heeem. Ben anladım kimden bahsettiğini!'' dedi ve kahkaha attı. ''Sen ,''Berkin'' diyorsun?''

''Yok daha neler? Hiç zannetmiyorum o yazsın.'' dedim aceleyle. O kadar olayı büyütürsen anlar tabii!

'' Neyse, neyse! Zamanla anlaşılır kimin olduğu.'' dedi Eylül. Sesi alaylıydı. Ne düşünerek konuyu kapatmaya çalıştığımı da anlamıştı işte!

''Aynen. Neyse, neyse! Bugün Çağan ve Kerim bana erken doğum günü hediyesi ve pastası aldılar. Erken kutladık. Çok mutlu oldum.'' dedim.

''Bir hafta sonra normalde değil mi?'' dedi Eylül.

''Evet, daha bir hafta var doğum günüme. Bana da süpriz oldu. Şaşırdım kaldım.'' dedim.

''Senin adına çok sevindim canım. İnsanların ne kadar değerli olduğu, böyle zamanlarda belli oluyor! '' dedi Eylül.

''Evet, doğru söylüyorsun canım. Neyse yarın görüşürüz!'' dedim.

Telefonu kapattık.

Ertesi gün Kerim hasta olduğu için, beni okula bırakamayacaktı. Okula tek başıma gitmek zorunda kalmıştım. Kulağımda kulaklığım ile okula doğru hızla gidiyordum. Tam bir ''Emre Aydın'' aşığıydım. Onun ''Afilli Yalnızlık'' şarkısını dinlemeye bayılıyordum. Okula doğru giderken, arkamdan birisinin geldiğini hissettim. Telefonun sesini  kıstım. Önüme aniden birisi geçti. Kişinin yüzüne baktığımda, Berkin ile göz göze geldik yine.

''Ne var? Niye duruyorsun önümde?'' dedim terleyerek ona.

''Okula gidiyorum.'' dedi belli belirsiz bir gülümsemeyle.

''Çekil önümden de, ben de gideyim okula!'' dedim ve onu sollamaya çalışırken yine önüme geçti.

''Gel, beraber gidelim!''dedi bana yaklaşarak.

''İstemez, ben kendim giderim.''dedim umursamaz bir tavırla.

Onu solluyarak önden ilerlemeye başladım.

SAPLANTI: İlk AşkHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin