Eylül (Düzenlendi)

8.5K 273 5
                                    


(Eylül'ün ağzından)

Dün ve bugün, çok uğurlu günlerdi benim için. Dün,  en yakın arkadaşımla barışma fırsatını yakalamıştım, bugün de sevgilim tarafından şımartılıyordum.

Bana kalp şeklinde kırmızı kadife bir kutunun içinde, yine kalp şeklinde beyaz çikolata yaptırmıştı. Yarısının içi en sevdiğim olan frambuazlı, yarısı da vodkalıydı. Afiyetle çikolatalarımı hızlı hızlı yerken, Eray da  şaşkın bakışlarıyla beni süzüyordu. '' Acaba insan mı lan bu kız? Nefes almadan bütün çikolataları yiyor!'' diye düşündüğü surat ifadesinden belli oluyordu ama ben onu aldırmadan hababam yemeye devam ediyordum.

''Ne bakıyorsun Eraycığım? Yoksa sen de mi özendin?'' dedim alayla.

''Vallah o kadar iştahlı yiyorsun ki, özenmekten çok hayranlıkla bakıyorum ben sana.'' dedi dalgayla.

''Yememe mi hayran kaldın?'' dedim takılarak.

''Hızlı yemene diyelim.'' dedi yine aynı şekilde alay etmeye devam ederek.

''Al, bakarsın bir yerlerin şişer. Sen de ye!'' diyerek ona bir tane uzattım. O da elimdeki çikolatayı alıp yedi.

Sonra biraz yürümeye başladık. Yol boyunca Eray, bana çok güzel sözler söylerek kalbimi yine ve yeniden fethetti. Zaten ondan etkilenmemek elde değildi. Kömür karası saçları ve koyu kahve gözleriyle o tam bir film yıldızlarını anımsatıyordu.

Güzel muhabbettimizi bozan Eray'ın aptal telefonu oldu.

''Kardeşim.'' dedi telefondakine.

Eray'ın kardeşi olmadığına göre kesin Berkin.

''...''

''İyiyim sen nasılsın?'' dedi.

'...''

''Eylülleyim.'' dedi.

Evet, benimle. Rahatsız etme bizi! Kapa şu telefonu, bak işine!

''...''

''Tamamdır, geliyorum.'' dedi.

Hayır ya hayır!

Telefonu kapatıp bana döndü ve en masum bakışıyla ''Aşkım...'' dedi.

''Of tamam git!'' dedim kızarak.

''Yaa ama yapma böyle.'' dedi gülümseyerek.

''Tamam, tamam. Trip atmayacağım.'' dedim hemen kendimi toparlayarak.

''Gerçekten mi?'' diye sordu gülerek.

''Hıhı.'' dedim.

''Tamam, öp o zaman beni.'' dedi.

Uzatmayarak yanağına öpücük kondurdum. O da beni öptü ve gitti.

Ben de Gaye'nin yanına gitmeye karar verdim. Onun nerede olduğunu biliyordum. Bizim okulun bahçesindeki çamlığın oradaydı. Çamlığa geldiğimde, Gaye'nin yalnız olmadığını gördüm. Çok ilginçtir ki yanında Okan da vardı. Ne alakaysa!

Bir ağacın dibine oturup onları izlemeye başladım. Gaye, arkası dönük bir şekilde bir şeyler atıştırıyordu. Okan ise arkadan uzun uzun onu izliyordu. Sonra, Okan ona bir şey dedi ve Gaye, boş bulunarak yemeğini yere düşürdü. Sonra tartışmaya başladılar ve Gaye çekip gitti. Okan, arkasından öylece bakakaldı.

Ben de Okan'ın yanına gitmeye karar verdim. Oturduğum yerden kalktım ve yanına gittim. Okan arkası bana dönük olacak şekilde  bağdaş kurmuş uzağa doğru bakıyordu. Yanına oturdum. Okan, şaşkın bir şekilde bana baktı ve ''Ooo, Eylül Yenge! Ne zamandır burdasın sen?'' dedi bana takılarak.

SAPLANTI: İlk AşkHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin