1 hafta sonra
Justin gitarını eline almıştı ve şarkı söylemeye hazırdık. Bugün Demi'nin ablasının açtığı kafede açılış için konser verecektik. Justin, ben, Demi, Taylor hepimiz şarkı söylemek için söz vermiştik. Mikrofondan komik bir ses denemesi yaptıktan sonra Justin bir konuşma yaptı. "Burada Melody Cafe'nin açılışı için bulunuyoruz. Ha bir de bedava kahve için." etraftan kahkahalar geldi. "Biz, Selena'yla bir şarkı yazdık ve bunu ilk kez burada seslendirmek istiyoruz. Umarım beğenirsiniz." alkış faslından sonra ilk ben başladım.
"Eğer bugün zamanın sonuna gelirsek
Ve söylenecek çok şey kalırsa ortada
Geri döndürebilsek her şeyi en başa, neleri değiştirirdik?
Şimdi denemenin tam zamanı, hadi!
Direnmeliyiz kaybetmemiz gerekenlere
Seçim bizim ellerimizde
Her şeyi gerçekleştirmek için bir yol bulabiliriz,
Eğer denersek."
Nakarat kısmına geldiğimizde beraber söylemeye başladık.
"Yarın hiç olmayacakmış gibi yaşa!
Çünkü tüm sahip olduklarımız burası, şuan
Başka bir şey bilmiyormuş gibi sev
Elde ettiğimiz tek şans buymuş gibi
Hissettiklerimize inan!
İnan ve hiç sona ermesin.
Hayatın bizi es geçmesine izin verme!
Yarın hiç olmayacakmış gibi yaşa!"
Nakarat bittğinde Justin devam etti.
"Eğer bir daha gece ve gündüz olmasa
Anılar unutulup giderdi...
Sonunda hiçbir şey kalmazdı ortada,
Hayallerimizden başka...
İnanca sıçra ve uçmayı dile
Hayatta olmanın nasıl olduğunu hisset!
Sahip olduğumuz her şeyi ver ve sınıra uzan."
"Her şeyi gerçekleştirmek için bir yol bulabiliriz
Eğer denersek."
Tekrar nakarata gelmişti sıra, derin bir nefes alıp söylemeye başladık.
"Yarın hiç olmayacakmış gibi yaşa!
Çünkü tüm sahip olduklarımız burası, şuan." ben devam ettim.
"Başka bir şey bilmiyormuş gibi sev
Elde ettiğimiz tek şans buymuş gibi."
"Hissettiklerimize inan!
İnan ve hiç sona ermesin.
Hayatın bizi es geçmesine izin verme!
Yarın hiç olmayacakmış gibi yaşa!"
Kafamı kafedekilerden Justin'e çevirdim.
"Yanımda ol, bunu birlikte yapacağız
Sadece sen ve ben...
Hiçbir şey imkansız değildir, hiçbir şey!" Justin gözlerinin içi gülerken nakaratı tekrar etmeye başladık.
"Yarın hiç olmayacakmış gibi yaşa!"
"Çünkü tüm sahip olduklarımız burası, şuan"
"Başka bir şey bilmiyormuş gibi sev."
"Elde ettiğimiz tek şans buymuş gibi.
"Hissettiklerimize inan!"
"İnan ve hiç sona ermesin..."
"Hayatın bizi es geçmesine izin verme!"
"Yarın hiç olmayacakmış gibi yaşa..."
Bir alkış tufanı koptuğunda gözlerimizi birbirimizden ayırabildik. Justin mikrofona "Şimdi de Taylor dan mükemmel bir şarkı duymaya ne dersiniz?" deyip kalktı. Justin ile sandalyeye oturmuş Taylor'ı dinliyorduk. Ellerimiz birbirine kenetliydi. Onu hiç bırakmak istemiyordum. Onsuz kalmak istemiyordum. Aklımı hissedebildiğimden beri ona sahiptim ve onu kaybedersem, aklım beni terk ederdi.
......
Telefonuma mesaj gelmesiyle hızla açtım.
💙Jus💙: Cama çık. Bir sürprizim var.
Koşarak odamın camından baktığımda gülümsedim. Justin oradaydı. Camı açtım ve "Orada ne yapıyorsun? İçeri gelsene!" diye bağırdım. "Hayır, içeri gelemem. Ama senden bir istekte bulunacağım." "Evet?" dediğimde bağırarak "Benimle eğlenir misin?" dediğinde kahkaha attım. "Evet! Seninle eğlenirim!" Justin de kahkaha attı. "Hadi, gel o zaman benimle." Nereye gideceğimizi sormadan hızla aşağıya indim. Justin'i görmemle sımsıkı sarıldım. Justin beni havada döndürdükten sonra indirdi ve kucağına aldı. "Yürüyebilirim Jus!" Justin burnuma minik bir öpücük kondurdu. "Seni kucağımda taşımak daha cazip geliyor." dediğinde göz devirdim boynuna sarıldım. "Nereye gidiyoruz?" Justin bana sinsice baktı. "Eğlenmeye!"
.........
Arabadan indiğimizde gördüğüm bar şehrin en elit barıydı. Hayranlıkla Justin'e baktım. "Gerçekten?" Justin başını salladı. "Gerçekten eğlenmeye geldiğimizi sana söylemiştim." çığlık atıp sıkıca sarıldım. "Seni çılgınca eğlenircesine seviyorum." Justin kıkırdadı. "O nasıl oluyormuş öyle?" yanağına bir öpücük kondurdum. "Bu seni sevmek." sonra dudaklarını öptüm. "Bu seni çok sevmek." elini tuttum. "Bu seni hissederek sevmek." sonrasında biraz geriledim ve koşarak sırtına atladım ve kafamı uzatıp hem yanağını hem dudağını öptüm. Sonra da elini tuttum. "Bu seni çılgınca eğlenircesine sevmek."
........
Elimdeki bardağı Justin'in başından aşağıya döktüğümde ikimiz de kahkaha attık. Hatta neredeyse herkes kahkaha attı. Justin de bardağında kalanları yüzüme atınca bu sefer daha çok güldük. Barmen bize seslenip bir bardak daha isteyip istemediğimizi sordu. "Gönder gelsin!" diye bağırdığımda Justinle dans etmeye başlamıştık.
Mel'den
Justin ve Selena durmadan dans ediyor bir bardak daha içiyor ve çılgınca hareketler yapıyorlardı. Selena 13. Bardağını kemirmekle meşgulken Justin de onu izliyordu. Justin hevesle Selena'nın dibinde bitiverdi. "Ne yapıyorsun?" Selena bardağı ağzından çekmeden konuşmaya çalıştı. "Sadece bardağı kemiriyordum." Üç saatlik durmayan eğlencenin ardından yorulmuşlardı. "Onun yerine dudağımı kemirmeye ne dersin?" Selena kıkırdayarak bardağı kafasına dikti. Dudağında içki kalmıştı. Justin Selena'nın alt dudağını dudaklarının arasına aldı ve emmeye başladı. Selena da karşılıksız kalmadı. Selena da Justin'in alt dudağını kemirmeye başladı. Şehrin en elit barının köşesinde tatlıca yiyişiyorlardı. Dudaklarını birbirlerinden ayırdıktan sonra Justin, Selena'ya aşkla baktı. "Ben seni haketmek için ne yaptım?" Selena kollarını Justin'in boynuna doladı ve başını Justin'in başına yasladı. "Bana aşık oldun." Justin bu sefer sanki biraz daha ileri gitse dudakları kırılacakmış gibi, tüy dokunuşu kadar yumuşakça öptü Selenayı. Selena ona karşılık verdiğinde o da Justin gibi nazik olmaya çalışıyordu. Çıt kırıldıydı sanki o öptüğü.
Justin başını kaldırıp Selena'nın gözbebeklerinin içine baktı. "Seni her daim böyle nazikçe seveceğim. Söz veriyorum sana, kalbini her daim sanki bir pamuğun içindeymiş gibi yumuşakça seveceğim, onu asla kırmayacağım."
.......
Çok mal malak bir bölüm oldu.
Justin bebeyim sen fakirsin orada ne işin var?
Neyse hişçikilin skhfskhdkzhs
ŞİMDİ OKUDUĞUN
THE WAY I LOVED YOU |•JELENA•|
FanfictionBen neler olacağını beklerken Kâhin Halsey, elime bakmaya başladı. "Uzun süre önce bir erkek tarafından çok büyük bir hayal kırıklığına uğramışsın. Bu, genç bir erkekmiş. Bir dakika, bu erkek tarafından iki kişi, iki kadın hayal kırıklığına uğramış...