Zedd'in yanından ayrılıp evime gittiğimde gördüğüm manzarayla şok içinde kaldım. Justin gözleri kıpkırmızı bir şekilde beni salonun ortasında bekliyordu. Hayretle ona baktım. "İyi misin?" tedirgin bir şekilde hırkamı portmantoya bırakıp yanına gittim. "Hı hı" kafamı eğip yüzüne baktım. "Neyin var Jus?" Sinirle kafasını kaldırıp derin bir nefes aldı. "Dün gece neredeydin?" ona Zedd'in evinde olduğumu söylesem bana sebebini soracaktı ve ben ne diyeceğimi bilmiyordum. Bu yüzden yalan söylemeye karar verdim. "Taylor'ın evindeydim." Tanrım, kendimi berbat hissediyorum çünkü ona ilk kez yalan söylüyorum. Şuan kendimi koca bir kamyonun altına atmak istiyorum. Çünkü sonsuza dek güvendiğim bir kişiye yalan söylemiştim. Ve aynı zamanda bana sonsuza dek güvenen birine... Keşke zamanı geri alabilseydim. Justin dudağını kemirmeye başladı ve kafasını aşağı eğdi. Acaba şuan ona doğruyu söylesem çok mu kötü olurdu her şey? "Neden sordun ki?" Justin acı bir gülümsemeyle suratıma baktı. Sonra hızlıca kalkıp başını iki kolu arasına aldı ve sanki sinirden patlayacakmış gii salonun ortasında dönmeye başladı. Sanki zamanı kurulmuş bir bombaydı ve sadece 00:00 olmasını bekliyordu. "Selena yapma lütfen!" korkuyla ona baktım. Ne yapmayacaktım?
"Ben... Anlamadım.." umutla gözlerime baktı. "Söylemek istediğin bir şey var mı?" böyle dediği anda sanki koca bir koli Justinle geçirdiğim anı kalbimin üzerine oturmuştu ve kalkmak bilmiyordu. Sanki sadece ben o cümleleri söylediğimde gidecek gibiydi... "Be-" göz bebekleri umutla parladığında söyleyemeyeceğimi anladım. "Hayır!" Koca sinir bozucu bir kahkaha atarak kafasını hızla duvara vurdu. Ben korkuyla yanına gitmek için ayağa kalktığımda bağırarak konuşmaya başladı. "NEDEN YALAN SÖYLÜYORSUN?" Birden kan beynime çıktı. Ellerim uyuşmaya başlamıştı sanki. Gözlerim tuzlu su ile savaşa girmişti. "Be-ben.." Justin sinirle merdivenlere oturdu ve kafasını bu seferde demirlere vurmaya başladı. "Ju-justin!" Kafasını bir saniye kaldırdı ve vurmaya devam etti. "NEDEN ZEDD'İN EVİNE GİTTİĞİNİ SÖYLEMİYORSUN?" Birden kendimi tutmayı bırakıp ağlamaya başladım. "Be-ben, çok özür dilerim." ve olduğum yere çöküp ağlamaya başladım. En değer verdiğim kişiye yalan söylemiştim. Ve daha da kötüsü o gerçeği biliyordu.
"HAYIR SELLY, GEREK YOK!" Gözleri dolu bir şekilde bana baktı. Sesi canının ne kadar çok yandığını belli edecek kadar sessizdi. "Onunla yattığın için bana -Hiçbir şeyin olmayan Jus'a- yalan söylemene gerek yok..." Birden hayretle ona baktım. "Ben onunla yatmadım!" Dalga geçer bir gülümsemeyle bana baktı. "Tabii, tabii." Sonra gözlerini bana dikti. "Zaten onunla evde annesinin ev işlerine yardım ettiniz değil mi? Dur hatta ev ödevi falan yapmış olmalısınız. Kesinlikle Kimya Projesi falan olur genellikle." sinirle yüzüne baktım. "Sen ne saçmalıyorsun?" Justin'in yüzündeki alaycı gülümseme kayboldu ve sesi bana kadar gelebilecek bir şekilde yutkundu. "Ben, sadece diyorum ki Sel 'İstediğini yapabilirsin, sonuç olarak ben kimse değilim seninin için'." Dişlerimi sıkarak ona baktım. "Böyle bir şey... Tanrım, sen beni nasıl biri sanıyorsun Jus? Seni bu evde görmek istemiyorum tamam mı? Şimdi hemen git evimden! " Justin ıslanmış yanaklarıma ve gözlerime hayretle baktı. "HEMEN!" Sinirle evden çıkıp kapıyı çarpıp gitti. Olduğum yere çöktüğümde ne yapacağımı bilemiyordum. Hem ben hatalıydım, hem de Justin hatalıydı. Şimdi ne olacaktı? Belki ben yalan söylemeseydim böyle olmayacaktı ya da ne diyorum ki ben? Justin, 12 senelik dostum, beni bir günlük tanıştığı kişiyle yatacak biri yerine koymuştu. Ve buradaki hatalı kişi kesinlikle ben değildim. Kabul, ona yalan söylememem gerekirdi ama sonuç olarak o bana damgayı çoktan basmıştı, ne değişirdi ki?
..........
Mel bu bölümü yazarken ağlayacak gibi olmadı saçmalamayın xksgskxn
O değil de siz Jelena bölümü istedikçe ben iyice olayları bok ediyorum sorry jxksms
Ve buradan tüm okuyucularıma, yorum atan, oy veren canısılarıma teşekkür etmek istiyorum. İyi ki varsınız💘
Yoruma kitaplarınızı yazın ben de okuyayım canım sıkılıyor.
Ve multiye koyduğum fotoğrafa bakmanızı isterim. Bilenler vardır ama bilmeyenler de vardır diye şey ettim. (Gönderinin sahibi olan İnstagram kullanıcısını takip edin derim. Güzel gönderileri var.)
Unutma "Yazar sensin ve cümle de senin hayatın."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
THE WAY I LOVED YOU |•JELENA•|
Fiksi PenggemarBen neler olacağını beklerken Kâhin Halsey, elime bakmaya başladı. "Uzun süre önce bir erkek tarafından çok büyük bir hayal kırıklığına uğramışsın. Bu, genç bir erkekmiş. Bir dakika, bu erkek tarafından iki kişi, iki kadın hayal kırıklığına uğramış...