Justin'den
Daha ilk haftadan iki plak şirketinden istek almıştık. Selena heyecanlanıp kabul edecekti ama Adam Levine'nin bize sözü olduğu için onu zorla durdurmuştum. Adam Levine'nin plak şirketiyle çalışacaktık, kazanan olmasak bile... "Tatlım, bilinmeyen bir numara seni arıyor." deyip Selena yanıma oturdu. "Sen bak." dedim ve internette arama yapmaya devam ettim. Yarın yılbaşıydı ve hediye almam gerekiyordu. "Sen ne diyorsun!" diye bağırdığında hızla Selena'ya döndüm. Telefondaki kişiye bağırıyordu. "O kim?" dediğimde Selena kaşlarını çatarak bana döndü. "Eski sevgilin!" Telefonu elime aldım ve telefonun ucundaki ahmağa konuştum. "Bak, numaramı nereden buldun bilmiyorum ama eğer bizi daha fazla rahatsız edersen numaranı polise vereceğim."
Telefonun karşısındaki kız kahkaha attı. "Justin, beni hatırlamadığını söyleyemezsin!" duyduğum sesle olduğum yerde kaldım. "Numaramı nereden buldun seni lanet olası!" Bella muzipçe kıkırdadı. "Ben de seni çok özledim Justin." sinirle bağırdım. "Senden nefret ediyorum!" Bella hiç bozuntuya vermeden devam etti. "Ben de seni çok seviyorum Justin." kendimi tutamayıp küfrettim. "Canın cehenneme adi sürtük! Şimdi siktir git!" Bella sesine yalandan bir kızmışlık ekleyip konuştu. Gerçekten kızamazdı, çünkü zaten sürtüğün tekiydi. "Hadi ama Justin, o gecelerde hiç de sürtük demiyordun bana." sinirle derin bir nefes aldım. "Telefon numaranı polise vereceğim Bella! Ha bir de tüm bu konuşmalar kayıt altındaydı. Son sürtüklüklerini yap, çünkü o son olacak!" diye bağırdım ve telefonu fırlattım. "O kimdi Justin?" diye gözüme merakla ve korkuyla bakan Selena'ya döndüm. Ona sıkıca sarıldım ve başını göğsüme yasladım. "Hiç kimseydi bebeğim, boşver." Selena derin bir nefes aldı. "Gerçekten eski sevgilin miydi?" olumsuz anlamda başımı salladım.
"Hayır tabii ki de! Benim ilk ve tek sevgilim sensin Selenam." Selena gülümseyip dudağıma minik bir öpücük kondurdu. "Kimdi o zaman?" gözlerinin içine bakarak konuştum. "Sadece senin yerinde olmak isteyen bir telefon sapığı." Selena'nın gözleri kocaman açıldı. "Gerçekten bir telefon sapığın mı var?" yüzünde oluşan komik ifadeden dolayı onu kendime çekip yüzünün her yanını öptüm. "Aslında eskiden vardı. Sonra ondan kurtulmak için telefon numaramı değiştirmiştim. Ama nasılsa numaramı yeniden bulmuş." Sel kaşları havada bir şekilde bana bakıyordu. "Çok havalı!" kahkaha attım. "Ya neden gülüyorsun ki? Ben telefon sapıklarını hep çok havalı bulmuşumdur. Ama şimdiye kadar hiç bir telefon sapığım olmamıştı." Selena'nın yanaklarını sıktım. "İstersen al benimkisi senin olsun." Selena kaşlarını çatıp başını olumsuz anlamda komikçe sallamaya başladı. "Hayır, hayır, beni çileden çıkarmayan bir telefon sapığı istiyorum." dedi ve ikimiz de güldük.
Selenayla biraz daha oynaştıktan sonra Selena annesinin onu çağırdığını söyleyip yanımdan ayrıldı. İnternette hiçbir şey bulamayınca ben de kendime yeni telefon ve yeni hat almak için dışarı çıktım. Yeni hattımı ve telefonumu aldıktan sonra aklıma komik bir plan geldi. Ben telefon sapıklarını hep çok havalı bulmuşumdur. Selena benim yeni numaramı bilmeyecekti. Ve ben onu aradığımda eğer sesimi değiştirsem... Tanrım! Harika bir plan ve yeni yıl hediyesini buldum! Caddede biraz daha dolaştıktan sonra eve gitmek için bisikletime bindim. Yolda Taylor ve Harry'yi görünce yavaşladım ve onları tebrik ettim. "Dostum ikiniz de ilk aşamayı geçtiniz." ikisi de olumlu anlamda başını salladı. "Bundan sonrası jurinin insafına kalmış." deyince Taylorla birlikte Harry'nin söylediği şeye kahkaha attık. "Siz neden grup olmadız ki?" dediğimde Taylor açıklama yaptı. "Sesimiz fazla uyuşmuyor." dediğinde anladım der gibi kafamı salladım. "Neyse ben gideyim, size iyi eğlenceler." onlar da bir ağızdan "Sana da." dedi ve ben bisikletimle yoluma devam ettim.
.....
1 gün sonra
Saat öğleden sonra 2'ye gelmek üzereydi ve aklımdaki plana başlamak için sabırsızlanıyordum. Birkaç ses denemesinden sonra Selena'nın numarasını tuşladım ve neler olacağını bekledim. Selena heyecanlı bir sesle telefonu açtı. "Alo?" sesimin kalın çıkmasını umarak konuşmaya başladım. "Nasılsın tatlım?" Selena'nın evinin önünde olduğumdan onu rahatça görebiliyordum. "Sen kimsin?" dedi Selena hafiften gülümseyerek. "Sevgilinim." Selena kaşlarını çatarak etrafa bakmaya başladı. "Bu Justin'in sesi değil! Kimsin sen?!" Sinirlenmişti ve çok tatlı görünüyordu. "Ben kim olduğumu söyledim." dediğimde daha da sinirlenmiş olacak ki bağırarak konuşmaya başlamıştı. "SANA KİM OLDUĞUNU SÖYLE DİYORUM? YOKSA NUMARANI POLİSE SEVEREK TESLİM EDECEĞİM!" Selena'nın bunu gerçekten yapacağını düşündüğümden sesimi normale döndürdüm. "Selena, benim, Justin." Selena bana "SENDEN NEFRET EDİYORUM!" diye bağırdığında kahkaha attım ve zillerini çaldım. Selena telefonda saydırarak kapıyı açtığında kolumu yumrukladı. "Gerçekten de korkmuştum!" Onu taklit eder bir şekilde sesimi incelttim. "Bin tilifin sipiklirini hip çik hivili bilmişimdir. İhihihi" Selena bu sefer de kafama vurdu. "Benim sesim öyle değil bir kere!"
Yine aynısını yaptım. "Binim sisim iyli diğil bir kiri. İhihi" Selena küçümser bir şekilde bana baktı. "Hadi her şeyi anladım da 'ihihihi' nedir ya? Ben 'ihihih' mi diyorum?" sırıttım. "O da müessesemizden armağan." Selena göz devirip içeri girince ben de peşinden içeri girdim. Biraz oturduktan sonra "Bu gece bir yere gidecek misin?" başını olumsuz anlamda salladı. "Klasik aile yemeğinize ben de katılabilir miyim Selena Hanım?" Selena mutsuz bir şekilde göz devirdi. "Klasik aile yemeğimize değil de bir kaç aburcuburu götürmeme katılabilirsin." dediğinde kaşlarımı çattım. "Nasıl yani?" gözlerini saate götürdü. "Annem bu geceyi erkek arkadaşıyla geçirecekmiş." inanamaz bir şekilde yüzümü buruşturdum. "Yani seni ekti mi?" Selena gözlerini bana çevirdi. "Aslında tam olarak öyle sayılmaz. Çünkü beni de çağırdı. Ama tabii ki o adamın yanında üvey evlat olarak bir yılbaşı geçirmeyecektim. Bunu biliyordu." Ofladım. "Boşver, bu yılbaşını beraber geçiririz." Selena gülümsedi. "Tamam, ama cipsleri ben seçerim." Olumlu anlamda başımı salladım. Selena kollarını boynuma doladı. "Seni çok seviyorum." dedi ve sıkıca sarıldı. Ben de ona sımsıkı sarıldım. "Seni çok seviyorum."
Bir sürü aburcubur almıştık ve saat 11 buçuğa gelmişti. Neredeyse hepsini bitirmiştik. 150 dolarlık aburcuburları bitirmiştik. Selena kıvranmaya başlamıştı. "Ne oldu?" diye sordum. Acı çektiği yüz ifadesinden belli oluyordu. "Miğdem," kaşlarımı çatarak ona döndüm. "Ne-ne oldu? Bulanıyor mu? Ağrıyor mu? Yoksa kasıldı mı?" başını olumlu anlamda salladı. "Çok fena, sanırım hem yanıyor, hem de acıdan dolayı kasıldı." Selena'nın alnına bir öpücük kondurdum. Şimdi hastaneye gitsek yol en az yarım saat sürecekti. Daha kısa bir sürecte... Buldum! Doktor Henry'nin telefon numarasını istemeye istemeye cebimden çıkartıp onu aradım. "Doktor Henry ile görüşüyorsunuz." dediğinde hızlıca olaya girdim. "Doktor, ben geçen hafta hastanenize gelen Selena Gomez'in erkek arkadaşı Justin Bieber." dediğimde Doktor Henry "Evet, hatırladım sizi. Hatta televizyona da çıktınız." dediğinde onu "Evet" diyerek onayladım.
"Doktor, Selena'nın miğdesi çok kötü oldu." göz ucuyla Selena'ya baktığımda Selena'nın gözyaşı döktüğünü gördüğümde fazlasıyla canım acımıştı. "Şuan ağlıyor, ne yapabiliriz, acilen!" Doktor Henry derin bir nefes aldı. "İlk olarak, varsa Metpamid içmeli ki içeceği ilaçları kusmasın." dediğinde koşarak mutfağa girdim ve ilaç dolabından metpamidi bulup Selena'ya içirdim. "Evet? Sonra?" Şuan başı ağrımaya başladı mı?" dediğinde aynı soruyu Selena'ya yönelttim. "Evet, Tanrım! Başım ağrıyacaksa ne diye içiriyorsunuz ki bana şunu?" diye yanıtladı. "Evet, ağrıyormuş." "Tamam o zaman şimdi yanmayı alması için sade soda içmeli ama hızlı içmeli ki kasılması daha da artmasın." dediğinde koşarak mutfağa geri döndüm. Dolaptan sade sodayı kapıp bardağa döküp Selena'ya uzattım. "Bu miğde yanman için, hızlıca bitirmen gerekiyormuş." dediğimde Selena kafaya dikmişti bile. Selena sodayı bitirdiğinde geyirmişti. "Eğer geyirdiyse bu yanmanın beş dakikaya geçeceğini gösterir." dediğinde onu onayladım. "Evet, geyirdi." Doktor Henry rahat bir nefes aldı. "Tamam şimdi sıcak bir şeyler içmesi yeterli gelecektir." dediği zaman hemen mutfakta kahve makinesine yöneldim.
Kahveyi hızla yapıp Selena'ya getirdim. Selena yavaşca kahveyi yudumlarken gözüm saate kaydı. 11:57. Selena telefonu istedi. Telefonu ona uzattığımda Doktor Henry ile konuşmaya başladı. "Evet, daha iyiyim çok teşekkürler." dediğinde Doktor Henry komik bir şey söylemiş olacak ki Selena kahkaha attı. 11:58. Sinirle Selena'ya baktım. "Ne diyor?" Selena bana göz devirdi. "Evet, evet Justin de çok teşekkür ediyor Doktor Henry." Selena muzipçe gülümsedi. "Aow, üzgünüm. Tamam, artık Hen diyeceğim." sinirle gözlerimi Selena'ya diktim.11:59. "Yeter artık, kapat." dediğimde Selena "Ben tekrardan çok teşekkür etmek istiyorum-" sözünü tamamlamasına izin vermeden telefonu elinden aldım ve dudaklarımı dudaklarına kenetledim. Biz öpüşürken dışarıdan Havai fişek sesleri gelmeye başlamıştı. Bir dakika sonra dudaklarımızı ayırdık.
......
Ta ta ta taaaaaammdjsgjshsk
Biri arkada "Yıla nasıl başlarsan öyle gider tüm yıl havan" açabilir mi? Nhdksbdjs
Arkadaşlar, sizlere çooooooooook ama çoooooooook teşekkür ediyorum. Kısacık bir sürede fazlasıyla ilerledik. Hepinize çok minnettarım, yerim lan sizi yerim. Zkhdkahsahjsshs
Anneniz aşk acısı çekiyor moral verinnsishsks
Kendinize iyi bakıın 💘💘
ŞİMDİ OKUDUĞUN
THE WAY I LOVED YOU |•JELENA•|
Hayran KurguBen neler olacağını beklerken Kâhin Halsey, elime bakmaya başladı. "Uzun süre önce bir erkek tarafından çok büyük bir hayal kırıklığına uğramışsın. Bu, genç bir erkekmiş. Bir dakika, bu erkek tarafından iki kişi, iki kadın hayal kırıklığına uğramış...