İlk Hislerimde Saklı Sen (Tamamlandı)

22. Bölüm (Part-1)

Aşkım kremi sürdükten sonra odadan üzerimi değiştirmem için çıkmıştı, bense üzerimdeki çorba kalıntılarını aceleyle temizleyip giyinmiştim. Odadan çıkıp Asaf'ın odasına ilerlerken tedirgince etrafıma bakıyordum, bir insan gizli saklı yapacağı işi bu kadar mı belli eder. Kendimi toparlayıp kaplumbağanın sessizliği gibi hareket ediyordum yavaşlığına tezat hızlı adımlarımla. Kapıyı açıp önce kafamı içeri soktum etrafı kolaçan etmek için, kulağıma çalınan su sesi Asaf'ın duşta olduğunun bariz kanıtıydı. Hızla içeri girip kapıyı örttüm, o duştan çıkmadan evvel aranmadık delik bırakmamalıydım.

Halı altı

çekmeceler

yatak altı

yastık içleri

çekyatların iç kısmı

gardrop

Şakaklarım da ki ter yüzünden kahküllerim alnıma doğru yapışmış iyice boğucu bir hale sokmuştu içimi. Yüzümü omzuma silip hafif kabarmış saçlarımı geriye doğru iteledim. Nereye koymuştu acaba, aramadığım tek yer... etrafım da ağır ağır dönüp odayı inceledim. Büyüktü, fazla büyük ve kalabalık.

Kitaplık

Evet bakmadığım tek yer kitaplıktı, neden oraya en son bakıyordum? Yerimden hızla atılıp büyük rafa doğru koşuşturdum. Anlık heyecan vücudumu sararken yorulmuş hissediyordum, kulağımın teki hep banyodan gelen seslere odaklıydı eğer ne yaptığımı anlarsa hiç şansım kalmayacaktı. Kitaplara darp eder gibi kavrıyor sayfalarını yırtarcasına karıştırıyordum. Büyük ansiklopedilerin oldu rafa sıçrayarak uzandım ve bir tanesini kavradığımda diğerleri de onunla birlikte üzerime yığıldı.

Cidden...neden hepsi beni bulur ki! sanki itina ile kendi üzerime çekiyorum engelleri. Yere eğilip teker teker üst üste koydum kalın ansiklopedileri inceleyerek, çoğunun düştüğü için kapakları açıktı ve o an fark ettim... Yerdeki kitapların neredeyse tamamı ansiklopedi değildi. Önüme düşmüş kalın şeyi elime alırken kapağı okudum "Yakuben Tahtı Vaariz Kadınları"

İsmin saçmalığını anlamak için çatılan kaşlarım la birkaç sayfayı değiştirdim. Kocaman yeşil gözlere sahip esmer bir kız, küçük burnu ve dolgun böğürtlen rengi dudakları ile ilgi çekici bir saflığa sahipti. O kadar güzeldi ki! Gözlerindeki o boşluk sim siyah saçlarına tezat cansızdı. Çıkık elmacık kemiklerinin üzerin de en ufak bir pürüz yada makyaj bulunmuyordu. Gözlerim yavaşça alttaki yazılara kaydığında ilgi ile okumaya başladım merak edilecek kadar büyük bir güzelliğe sahipti...

"Cemre Kalben.

Uzun bir aradan sonra gördüğüm bu kız kasıklarımda ağır bir sancıya sebep olmuş ve onu elde etmem için bana yeni bir amaç yaratmıştı. 16 yaşındaki bu küçük kız beni benden almıştı, nasıl bu kadar güzeldi? İki gündür düşündüğüm tek şey dudakları ve çelimsiz vücudunun kıvrılışlarıydı, yarın onunla bir arada olmak için fırsatlar yaratacaktım ve o bunu koca bir tesadüften ibaret olduğunu düşünecekti.

Beni büyüledin ve bunun sorumlusu sensin Cemre. Lütfen yaptığım, yapacağım şeyler için bana kızma...beni arsız bir adam haline getirdiğin için suçlu sensin.

03.20.2015"

Tekrar tekrar okudum aynı sayfayı, sonra bir sürü sayfayı değiştirdim. Sayamadığım kadar çok kişi vardı ve hepsi ile ne yaptığını ayrıntılı bir şekilde yazmışa benziyordu. Bir insan bu kadar aşağılık olamazdı, lanet olasıca uçkuru yüzünden kaç kişinin hayatını mahvetmişti! 2015'ten bu yana neredeyse üç yıl geçmiş...üç koca yıl pisliğini herkese bulaştırmıştı. Banyodan gelen su sesinin kesildiğini fark ettiğimde elimdeki kalın kitabı bir köşeye koyup titreyen bacaklarım ve dolmuş gözlerimle diğerlerini düştüğü yerden kaldırıp raflara yerleştirdim. Ayırdığım kitabı alıp hızla kaçtım o odadan, işin bu denli ciddi olduğunu bilmiyordum...