KÜÇÜK SEVGİLİM

21.BÖLÜM - Kandırdım

Yorumlarınız ve voteleriniz için çooook teşekkür ederim :) Umarım bölümü beğenirsiniz ;) İyi okumalar :)

Peşinden az koşmadım ki
Ele güne rezil oldum
Az çeneler sarf etmedim ki
Hak edeni görür Allah..

Mutluluk yakın, yarından yakın..

 
Kandırdım nazlı yari
Sonunda çılgın sözlerle..
Kandırdım sonunda
Güzel gözlümü oyunlarla..

 
Sevgiye çeyrek var..

Gün benim günüm beni tutmayın
Yeni güne sevenim var
İçim içimden taşar oldu
Hatunumu buldum ben..

 
Mutluluk yakın, yarından yakın..

Kandırdım nazlı yari
Sonunda çılgın sözlerle..
Kandırdım sonunda
Güzel gözlümü oyunlarla..

 
Sevgiye çeyrek var..

 

Dayı..

Bu iki heceli dört harfli kelime bir gün kalp krizi sebebi olacak deselerdi ne Robert, ne de Kristen inanırdı. Fakat şu anda öyle bir durumdalardı ki ne yapacaklarını ya da söyleyeceklerini bilmiyorlardı. Robert, Paul’un ince sesini duyar duymaz hemen doğrulmuştu. Kristen ise yaslandığı duvardan ayrılmış Paul’a bakıyordu. Acaba ne kadarını görmüştü ve en önemlisi gördüklerinden ne anlamıştı?!

Kristen, Paul’a dayısıyla birlikte olduklarını söylememeye karar vermişti. En azından bir psikoloğa danışmadan.. Çünkü Paul bir çocuktu ve Kristen’a aşık olduğunu sanıyordu. Bunu bu şekilde öğrenmesi psikolojisi açısından kötü olabilirdi. Fakat biraz önce basılmaları planları yerle bir etmişti. Kristen’ı bütün bu düşüncelerden kurtaran ise Paul’un sesi olmuştu.

“Dayı buyda ne yapıyoysunuz?”

“Aa.. Şey yapıyoruz.. Şey..” dedi Robert ne diyeceğini düşünürken.

“Gözüme bir şey kaçtı da dayın da ona bakıyordu.” diye araya girdi Kristen hemen.

“Ne kaçtı Kyis? İyi mişin?”

“İyiyim tatlım geçti.” dedi Kristen küçük aşığını rahatlatmak için.

“Duy ben de bakayım.” dedi ve paytak adımlarla Kristen’ın önünde durdu. Kristen ise görebilmesi için yere çömelip gözlerini kocaman açtı. Paul küçük parmaklarıyla Kristen’ın göz altlarına dokundu.

“Biy şey yok geçmiş.” dedi ve Kristen’ın yanaklarına kocaman öpücükler kondurdu.

“Hadi dayıcım içeri geçelim.” diye araya girdi Robert. Yoksa bu sohbet uzar da uzardı. Paul hemen Kristen’ın elini tuttu ve onlar önde Robert arkalarında salona girdiler.

“Hey nerden geliyorsunuz hepiniz birlikte?” diye sordu Kellan muzipçe.

“Kyis’in göcüne biy şey kaçmış. Onu çıkayttık.”

“Ne kaçmış?” dedi Kellan pis pis sırıtarak.

“Kellan!” diye uyardı Nikki sessizce. Robert ise Kristen’ın arkasından Kellan’a ‘Kes sesini!’ diye fısıldadı.Kristen krem koltuklara oturdu ve geçen gün vitrinde gördüğü elbiseyi anlatan Ashley’e ve ona büyük bir ilgiyle elbise hakkında sorular soran Nikki’ye yoğunlaşmaya çalıştı. Erkekler ise suratlarındaki ifadelerle ne kadar sıkıldıklarını bas bas bağırıyorlardı resmen. Ama Ashley’in onları pek umursadığı söylenemezdi. Tabi Nikki’nin de..