KÜÇÜK SEVGİLİM

33. BÖLÜM - Tamamdır

Final haftamdayım ve bölüm ister istemez gecikiyor :/ Kusuruma bakmayın lütfen ^^ İyi okumalar :)

Bir tanem her daim hayatında kalma sözü versem
Tutabilir miyim, tutabilir miyim?
Seninle her durumda var olmayı istesem
Sona giden yollarda olabilir miyim, olabilir miyim?

Her durumda sınanmaya hazırım ben
Gücümü önce Tanrıdan
Sonra gözlerinden aldım ben..

Bu yüzden mutluyum
Hayata minnettarım ben  
Yanıltmaz umarım kalbimi seneler..

Tamamdır
İnanıyorum ben aşkıma
Üzmez o beni, sarar beyaz beyaz pamuklara..
Devamdır
Ölene kadar senin bu kalp
Güveniyorum sana hadi al al ona iyi bak..

 

Barın önüne geldiklerinde Robert arabayı yavaşça park etti. Kristen ise kapıyı açmak için yeltenmişti fakat Robert’ın sesiyle olduğu yerde kaldı.

“Dur! İlk önce ben ineceğim.”

“Tamam. Bekliyorum.”

“Anlaşmamızı unutma. Elimi asla bırakmayacaksın.”

“Bırakmayacağım.”

Robert arabadan indi ve etrafına bakındı. Kristen’ı görebilecek bir erkek olmadığına emin olduğunda Volvo’nun kapısını açtı. Sanki Kristen bir sürü hayranı olan ünlü biriydi ve Robert da onun yakın korumasıydı. Kristen onun bu haline gözlerini devirdi.

“Artık inebilir miyim?” diye sordu Kristen masumca.

“Tamam, inebilirsin.”

“O zaman kapının önünden çekil de ineyim.”

“Ah.. Özür dilerim.”

Robert kapının yanından çekilip, bir adım geri gitti ve Kristen da aşağı inip, kapıyı kapattı. Kris arabadan çıkar çıkmaz Robert elini tuttu ve diğerleri de geldikten sonra hep birlikte bara girmeye başladılar. İçerisi acayip kalabalıktı ve gümbür gümbür müzik çalıyordu. Pisttekiler çılgınca dans ederken, bazıları ise pistin kenarındaki masalarda içkilerini yudumluyorlardı. Rengarenk ışıklar bir yanıp bir sönüyor ve ortama farklı bir hava katıyordu.

Robert Kristen’a bakan birkaç kişiyi görünce ister istemez sinirlendi ve Kristen’ın elini bırakıp, kolunu omzuna attı ve onu kendine adeta yapıştırdı. Kristen ise sesini çıkarmıyordu. Çünkü Robert’ın dişlerini sıktığını fark etmişti. Robert’ın en son dişlerini sıktığı an aklına gelince ürpermeden edemedi. Umarım bu gece birilerini dövmezdi. Hep birlikte pistin kenarında duran bir masaya yerleştiler.

“Hey! Ortam süpermiş.” dedi hemen Kellan. Bir yandan da çalan hareketli müzikle ritim tutuyordu.

“Hadi dans edelim!” dedi Ashley ani bir coşkuyla.

“Bence önce bir şeyler içelim.” diye önerdi Robert.

“Tamam. Hadi Rob, gel de beraber içkileri alalım.” dedi Jackson.

“Ben gelemem!” dedi Robert hemen.

“Niye?”

“Kristen bu haldeyken asla yanından ayrılmam!”