Yorum yazan ve voteleyen herkese çok teşekkür ederim :) Lütfen bana düşüncelerinizi yazmaktan çekinmeyin :) İyi okumalar..
Yemyeşil bir deniz senin gözlerin..
Ne bir sandal, ne bir ada,
Ne bir sahil var boğuluyorum, boğuluyorum..
Gözlerinde menevişler denizde martılar gibi
Bakışların köpük köpük
Sonsuzluğu, sonsuzluğu, sonsuzluğu anlatır gibi..
Sonsuzluğu anlatır gibi..
Bu bakışlar bir gün beni öldürecek sevgilim
Bu bakışlar ne zaman beni güldürecek sevgilim?
Güldürecek sevgilim, güldürecek misin sevgilim?
Yemyeşil gökyüzü senin gözlerin..
Ne bir rüzgar, ne bir bulut, ne bir yağmur var,
Boğuluyorum, boğuluyorum..
Gözlerinde menevişler denizde martılar gibi
Bakışların köpük köpük
Sonsuzluğu, sonsuzluğu, sonsuzluğu anlatır gibi..
Sonsuzluğu anlatır gibi..
Bu bakışlar bir gün beni öldürecek sevgilim
Bu bakışlar ne zaman beni güldürecek sevgilim?
Güldürecek sevgilim, güldürecek misin sevgilim?
Kristen salonun kapısında kucağında Paul ile birlikte belirdiğinde Robert ölmek istedi. Neden böyle hissediyordu? Neden kalbi deli gibi çarpıyordu ve elleri titremeye başlamıştı? Bu kızı her gördüğünde böyle mi olacaktı peki? Hiçbirinin cevabını bilmiyordu ve bu sadece daha da sinirlenmesine yol açıyordu.
‘Bu, bu hastalıklı bir duygu.’ diye düşündü. Tanrım! Kardeşi yaşındaki bir kıza aşık olamazdı değil mi?! Ya da olur muydu?
‘Hayır, hayır olamam!’
Kristen ise ne yapacağını şaşırmış bir haldeydi. İçinden kendine küfürler yağdırıyordu. Kısa bir tereddütten sonra kucağında Paul’la birlikte Robert ve Jackson’un olduğu yöne doğru kararlı adımlarla ilerledi genç bayan.
“Hey Kris nerdesin sen? Bu küçük canavarın beni öldürmesini mi istiyorsun?” diye sordu Jackson alayla.
“Özür dilerim. Alışverişte fazla oyalanmışım.”
“Siz kadınlar..”
“Kyis gelmiycekşin şandım çok ücüldüm.” dedi Paul. Bir yandan da durmadan Kristen’ın yanaklarına tatlı öpücükler konduruyordu. Robert ise Paul’un kondurduğu öpücükleri saymakla meşguldü. 37, 38, 39, 40…
Robert bu öpücüklerin kaça kadar gideceğini merak etmişti. Bir an Paul’un yerinde olmayı düşündü. O Kristen’ı rahatlıkla öpebiliyordu. Ama kendini toparladı ve kendisini bile şaşırtan kelimeler ağzından döküldü.
“Gelmeyeceksin diye çok korktum.”
Robert’ın söylediği bu sözler herkesin küçük dilini yutmasına neden olmuştu. En başta da Robert’ın.. Bir süre sonra ne dediğini fark etti ve hemen düzeltti tabi ki.
“Yani.. Şey.. Eee.. Paul korktu diyecektim.”
Kristen şaşkınlığını üstünden atarak bir şeyler geveledi. Aslında ne dediğini o bile bilmiyordu. Büyük sessizliği her zaman olduğu gibi Kellan bozdu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KÜÇÜK SEVGİLİM
FanficHayatın tam ortasında büyülü bir aşk.. Tek sorun yaş.. Aşkın yaşı olur mu peki?