KÜÇÜK SEVGİLİM

9.BÖLÜM - Seni Öyle Çok

Gözlerin kuşattı akşamlarımı
Kalbimle yeniden barışmaktayım
Hasretin gönlüme yaylım ateşte
Galiba yeniden tutuşmaktayım..

Sevdim birilerini
Hep sevildim sanarak
Hepsi hayırsız çıktı
Kül oldum yanarak..

Ben ne yangınlar gördüm
Hiçbiri gözlerin değil..
Sen aşkıma iyi bak
Gerisi mühim değil..

Seni öyle çok öyle çok seviyorum ki
Artık gözü hiçbir şey görmeyenlerdenim..
Senden öyle çok öyle çok etkilendim ki
Gözlerini deliler gibi özleyenlerdenim..

 

 

 

Aradan iki gün geçmişti ama Robert hala o günü düşünüyordu. Tatlı konuşması, güzel gözleri aklından hiç çıkmıyordu yine. Üstelik onun hakkında birçok şey öğrenmişti. En önemlisi bir sevgilisi yoktu ve hiç olmamıştı. Robert ilk sevgilisi olabilirdi.

‘İlk ve son..’ diye düşünüp istemsizce sırıttı. Robert’ın durup dururken sırıttığını gören Kellan hemen atladı.

“Hey niye pişmiş kelle gibi sırıtıyorsun kardeşim?”

Kellan’ın sorusuyla kendine gelen Robert nerde olduğunu hatırladı. Jackson ve Ashley onlara gelmişti ve hep birlikte bahçede oturup yıldızlı geceyi seyrediyorlardı. Paul çoktan uyumuştu. Robert bunları düşünürken Kellan’ın sorduğu soruya cevap vermediğini hatırladı. Bugünlerde her şeyi unutuyordu zaten. Neden acaba?!

“Hiç, yok bir şey.” dedi geniş omuzlarını silkerek.

“Madem bir şey yok, niye 32 dişinin hepsini tek tek pazarlamak ister gibi sırıtıyorsun?”

“Uzatma abi yok bi şey dedim ya.”

“Ben de yuttum bunu tabi.”

“Off!”

“Hayatım Robert’ın üstüne gitmesen?” diye önerdi Nikki.

“Evet bence de gitme kuzen. Çocuk aşık oldu yazık rahat bırak onu.”

“Ash! Kapa çeneni!” diye uyardı Robert karşısında sırıtan Ashley'i.

“Aşık mı oldu?! Bizim Robert mı?! Benim kardeşim olan hani?! Kime?!” dedi Kellan gözlerini kocaman açarak.

“Kristen’a değil mi?” diye sordu Jackson.

‘O kadar belli oluyor muydu?’ diye düşünmeden edemedi Robert.

“Ah tahmin etmiştim. Çok sevdim, çok tatlı bir kız üstelik çok da güzel.” diye konuşmaya katıldı Nikki.

“Hey hey hey! Durun bir dakika hepiniz ben söylemeden nerden anladınız?”

“Saf kardeşim benim. Ne zaman o kızla ilgili bir şey olsa gözlerin parlıyor ve heyecanlanıyorsun. Paul onun adını söylerken bile elin ayağına dolaşıyor. Üstelik Paul’un doğum gününde kıza nasıl baktığını hepimiz gördük. Kör bir insan bile senin ona aşık olduğunu anlar.” diye araya girdi Kellan.

“Evet, ama hiç şansım yok.” dedi hüzünlü bir sesle Robert.

“Kızın tercihleri mi farklı yoksa? Hahaha..”

“Kapa çeneni Kell! Esprilerini kendine sakla! Neden bir şansın olmadığını düşünüyorsun Rob?” diye sordu Jackson.

“Çünkü o çok güzel bir kız. Ve en önemlisi de çok genç. Daha yolun başında. Peşinde kim bilir kimler vardır?”